İspanyol Kadın Yönetmenlerin filmleri İstanbul'da, Akbank Sanat'ta gösterilecek. Mayıs ayı boyunca her çarşamba İspanyol kadın yönetmenlerin yakın dönem filmlerinden örnekler ücretsiz olarak izlenebilecek.
İlk film 2 Mayıs'ta; Patricia Ferreira'nın yönettiği Hanım (Señora de...). 78 dakikalık, 2009 yapımı belgeselde, tarihin onlara hayal kurmalarına bile izin vermediği farklı kuşaklara ait kadınların tanıklıkları ve hikâyeleri anlatılıyor.
Seslerin, arzularının ve hatta fikirlerinin susturulduğu, şehirli ve köylü, denizden ve topraktan gelen kadınlar, hayatlarında ilk defa, Batı toplumunda yer alan, kısıtlayıcı geleneklerden ve kendi anılarından bahsediyor.
Vatan, futbol, hayat
9 Mayıs'ta Ana Diez'in yönetmenliğindeki Vatancık (Paisito) adlı film gösterilecek.
Osasuna Pamplona'nın yeni transferi futbolcu Xavi, ailesinin topraklarına ayak basar basmaz, geçmişiyle karşı karşıya kalır. Otuzlu yaşlarında, hayatında ilk kez vatanından ayrılmıştır ve yirmi senedir kendisini bulmasını ve 1973 Uruguay'ına dair anılarını paylaşmasını bekleyen, aşkı ve nefreti arasında sıkışıp kalmış olan Rosanna ile karşılaşır.
O zamanın Uruguay'ı, ünlü demokrasisi ve milyonlarca insanın kitle psikolojisine rağmen yine de halkın sorunlarını örtememekte, politik çalkalanmalar, Tupamarolar ve askerler arasında, gelmesi önlenemez olan darbeyi beklemiştir.
Tüm bunların ortasında ise, Rosanna ve Xavi'nin ailelerinin tek amaçladıkları şey, çocuklarının güvenliğini sağlamak ve tabii ki, futbol izlemektir. Vatancık'ta, savaş dönemlerinde bile, futbol her şeydir.
Kişisel dünyalarda ve Bolivya'da savaş
Yönetmen Juana Macías'ın Yarın İçin Planlar'ı (Planes para Mañana) 16 Mayıs'ta sinemaseverlerle buluşacak.
2010 yapımı, 90 dakikalık filmde hayatlarını tamamen değiştiren bir gün geçiren dört kadının öyküsü anlatılıyor. Yeniden başlama fırsatını yakalayan kadınlar, yıllardır inşa ettikleri her şeyle ilişkilerini kırmanın korkusunu kalplerinde taşıyorlar...
23 Mayıs'ta, Iciar Bollaín Yağmuru Bile (Tambien La Lluvia ) adlı filmiyle konuk olacak İstanbul'a.
2010 yapımı, 105 dakikalık filmin konusu şöyle: Paragöz bir film yapımcısı ve idealist arkadaşı Bolivya'da çekecekleri yeni film için çalışmaktadırlar. Film, İspanyollar'ın Amerika'ya gelişlerine, burada uyguladıkları acımasız uygulamalara ve kilisenin bazı cesur üyelerinin, onlara karşı durmaya cesaret etmelerine odaklanacaktır.
Costa ve Sebastian, sinematografik Santo Domingo'larını kurdukları Bolivya'da, kendi benliklerini sorgulamalarına sebep olacak bir olaylar zincirinin fitilinin ateşlenmek üzere olduğundan ise habersizdiler. Su Savaşları başlar başlamaz, ikisinin de fikir ve duruşları değişerek, yer yer birbirleriyle karşı karşıya kalmak zorunda kaldıkları duygusal bir yolculuğa yelken açmak zorunda kalacaklardır. (YY)