10 Ekim Katliamı Davası Avukat Komisyonu, davada verilen karara dair açıklama yaptı.
Avukatlar, yargının, “herkesin gözlerinin içine bakarak insanlığa karşı suçu yok saydığını” belirtti:
“Bu son kararla birlikte yargı, bir kez daha faillere sözde ‘rekor’ cezalar verdi ve dosya kapağını yüzümüze kapattı. Oysa biz yıllardır kaldırdığımız her dosya kapağının altından devletin yüzünü görüyoruz. Tırnaklarımızla kazıyarak bulduğumuz her bir delili çektikçe kökünden geleni tanıyoruz. Amirlerce saklanan canlı bomba istihbaratları, sınır geçişlerinde IŞİD'lilerle yapılan pazarlıklar, canlı bombaların rahat seyahati için "ara verilen" yol arama uygulamaları, kolluk nezaretinde bomba hazırlıkları ve daha fazlası...”
10 EKİM DAVASI
“Mahkemeyi, IŞİD’lilere ceza verdiği için alkışlamayacağız”
“Talebimiz, bütün faillerin hak ettikleri cezayı alması”
Komisyon, yargının IŞİD’i “insanlığa karşı suçtan” beraat ettirdiğine dikkati çekti:
“Bu kararla Türkiye yargısı, bu ülkede dini, siyasi saiklerle insan öldürmeyi, ülke yargı tarihine yaraşır bir şekilde, bir kez daha adi bir suç olarak addetmiştir. Ancak mahkeme tutanaklarında yazanlar, tarihe yazılanların üstünü örtemeyecek. Bu nedenle talep ettiğimiz şey yalnızca birkaç "öfkeli çocuğa" verilen "rekor" cezalar değil; aynı zamanda sükunetle katliama yol veren bütün faillerin hak ettikleri cezaları almasıdır.”
Bu uğurda 9 yıldır verdikleri hukuk mücadelesini sürdüreceklerini eklediler.
10 Ekim katliamına dair hem firari sanıklar yönünden hem de Yargıtay’ın bozma kararının ardından birleştirilen dosyalarla ilgili yargılamada Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi kararını 1 Temmuz’da açıkladı. Yargılanan 10 sanık hakkında 101'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına, insan öldürmeye teşebbüs suçundan 379'ar kez 18 yıl hapis cezasına hükmetti. İnsanlığa karşı suç işlemekten yargılanan sanık Erman Ekici ise bu suçlamadan beraat etti.
“Ellerinde hazır IŞİD listeleri yokmuş gibi...”
Bu kararla tarihin tekerrür ettiğini ifade eden Komisyon, “IŞİD’i aklayanlar suç ortaklığına devam ediyor” başlıklı açıklamasında, 2018 senesinde verilen kararda sadece "ufak" değişiklikler yapıldığını belirtti:
“Sanki ilk kararın üzerinden geçen 6 yıl içerisinde hiçbir değişiklik olmamış, daha fazla gerçek kendini göstermemiş gibi…
Sanki, soruşturma dosyasının savcılarının sakladığı 9 klasör dava evrakı adliye koridorlarında şans eseri bulunmamış, katillerin katliamdan önceki son birkaç güne kadar takip edildikleri ortaya çıkmamış gibi...
Sanki, yıllarca talep edilen IŞİD dosyalarına erişilmemiş, MİT'in "temizdir" raporlarıyla serbest bırakılan katliam sorumlularının Suriye'ye gidip insan infaz etmeye devam ettiği öğrenilmemiş gibi...
Sanki, kuyruğu sıkışan siyaset temsilcileri, çete liderleri masumlarmışçasına "iki seçim arası olanları açıklama" tehditleri savurmamışlar, katliamların altındaki ellerini göstermemişler gibi...
Sanki, "beyaz ayakkabıdan katili bulduk" diyenlerin ellerinde hazır IŞİD listeleri yokmuş gibi...
Sanki katliamlarla dolu ülke tarihinde ilk defa insanlığa karşı suçtan bir iddianame yazılmamış gibi...”
10 Ekim davasında, "insanlığa karşı suçtan" ceza yok
Avukat komisyonu, “Bu kararla IŞİD'lilere verilen binlerce yıllık ceza, şüphesiz, hak ettikleri olsa da, ne gerçekler tam anlamıyla aydınlatılmış ne suçun tanımı doğru yapılmış ne de bütün sorumlular cezalandırılabilmiştir” dedi ve davada yapılmayanları şöyle sıraladı:
• Her gün sınır ötesi operasyonlarla övünen devlet, katliamlarda sorumluluğu olan ve Suriye'de kamplarda kalan IŞİD'lileri Türkiye'ye getirmek için tek bir adım atmadı.
• Her aşamada sorumluluğu apaçık olan her kademeden kamu görevlisinin yargılanmasının önünde mahkeme ve idari amirler hala bir kalkan gibi duruyor.
• Türkiye'nin anayasal düzeniyle hiçbir derdi olmayan IŞİD'in katliamları insanlığa karşı değil, anayasal düzene karşı kabul edildi.
(AS)