*Fotoğraf: Sosyal medyadan alınmıştır.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Batman Milletvekili Feleknas Uca, IŞİD’in 20 Ocak’ta Kuzey Doğu Suriye’deki Haseke kentine saldırısını ve IŞİD'lilerin bulunduğu Sinai Hapishanesi'ndeki isyanı Meclis’e taşıdı.
Hapishanede bulunan “IŞİD militanlarının bir kısmının TSK kontrolündeki Serekaniye’den geçiş yaptıkları, Türkiye sınırlarını kullanabildikleri, Türkiye ve NATO menşeli silahlar temin edebildikleri” bilgininin basına yansıdığını ifade eden Uca, IŞİD Karşıtı Koalisyon’un da bu konuda soruşturma başlattığını belirtti.
TIKLAYIN-SDG: Türkiye'nin politikaları IŞİD'in önünü açıyor
“IŞİD’in 4 yıldan bu yana ilk kez böylesi geniş çaplı bir saldırı yapmasına imkan tanıyan aktörlerin ve koşulların araştırılması hem bölge hem de küresel güvenlik açısından son derece önemlidir” diyen Uca, “IŞİD’in Türkiye denetimi altındaki Kuzey Suriye topraklarındaki ve Türkiye sınırları içerisindeki faaliyetlerinin ve lojistik kaynaklarının araştırılmasını” talep etti.
Uca, önergenin gerekçesini ise şöyle sıraladı:
- IŞİD’in 20 Ocak’ta başlattığı Haseke saldırısı sadece Suriye için değil, Irak ve Türkiye dahil olmak üzere geniş bir coğrafyada IŞİD tehlikesinin ne kadar ciddi boyutlarda olduğunu ortaya koyuyor. IŞİD militanlarının Türkiye, Irak ve Suriye sınırları arasındaki hareketliliğinin yanı sıra büyük miktarda patlayıcı malzemeye ve farklı menşeli silahlara erişebildikleri anlaşılıyor.
- Haseke’deki saldırıda cezaevini basan grup içerisinde bazı IŞİD militanlarının Türkiye menşeli silahları kullandıkları SDG tarafından yapılan açıklamalarla basına yansımıştı. Diğer yandan Suriye’de siyasal çözümün zeminini dinamitleyen, bölgede sivil kayıplara sebep olan ve birçok savaş suçunun faili olan cihatçı grupların arasında da IŞİD elemanlarının bulunduğuna dair iddiaları kuvvetlendiren gelişmelere de sık sık tanık olunmaktadır.
- IŞİD’in farklı cihatçı örgütler arasında varlıklarını koruyarak cihatçı militanların IŞİD’e geçişgenliğini kolaylaştıran bu durum özellikle TSK denetimindeki İdlip’te, Afrin’de, Şehba’da ve Serekaniye bölgelerinde ciddi bir risk yarattığı gibi Türkiye sınırları içinde de tehlike oluşturmaya devam ediyor. Buna bağlı olarak yüzlerce eski IŞİD militanının ÖSO içinde görev alarak TSK ile işbirliği içinde oldukları ve hatta bunlardan bazılarının Libya’ya da gönderildiklerine ilişkin belgeler ve iddialar da söz konusudur.
- Şengal’de yaşanan soykırım sonucunda Ezidi kadınların Ankara’ya kadar getirilerek IŞİD hücresi evlerde alıkonuldukları ve halen yüzlerce Ezidi kadının Türkiye’deki farklı kentlerde alıkonuldukları tahmin edilmektedir. Diğer yandan Haseke’deki IŞİD üyelerinden bazılarının Ankara’dan IŞİD’e katıldıkları dikkate alındığında Ankara’nın halen IŞİD için önemli bir merkez olduğu anlaşılmaktadır.
- IŞİD’in Türkiye içinden derin bir yapı tarafından bir nevi enstrüman gibi muhalefete karşı kullanıldığına dair şüpheler Suruç, Ankara Garı, Diyarbakır ve Antep saldırıları ile daha da güçlenmişti. Bu sebeple IŞİD’in bir takım güçlerce devlet zırhı altında korunduklarına dair bir algı oluşmuştur. AKP İktidarının 2014-2015 yıllarında gümrük kapıları üzerinden IŞİD ile resmen sınır ticareti yaptığı belgelendiği de unutulmamalıdır. IŞİD’in Haseke’ye saldırı başlattığı gün TSK’nin de SİHA’lar ile Kobani’den yola çıkan SDG konvoyunu vurması IŞİD’e hava desteği sağlandığı ve Haseke saldırısının da AKP iktidarının bilgisi ve desteği ile yapılmış olabileceği şüphelerini doğurmuştur.
Ne olmuştu?
20 Ocak günü Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) kontrolündeki Hesekê'nin Sinaî cezaevinde tutulan IŞİD'liler dışarıdan aldıkları yardımla isyan başlattılar.
Bomba yüklü araçlarla cezaevine başlatılan saldırıyla eşzamanlı olarak cezaevindeki IŞİD'liler de cezaevi personeline saldırarak rehin aldı. Saldırıda 175 IŞİD'li 39 SDG görevlisi öldü.
Yakalanan bazı IŞİD'lilerin itiraflarına göre "saldırıda 200 intihar bombacısı yer aldı". IŞİD'lilerin bir bölümü Türk Silahlı Kuvvetleri ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) çetelerinin elindeki Serêkaniyê ve Girê Spî'den bir bölümü de Irak tarafından gelip Xiwêran Mahallesi'ne yerleşti. Saldırı ve isyan 6 ay süren bir hazırlık döneminin ardından gerçekleşti.
Sinaî Cezaevi'nde, IŞİD'in Kuzey-Doğu Suriye bölgesindeki son işgal alanı Baxoz'da yakalanan 5 bin çete üyesi tutuluyor.50 farklı ülkenin yurttaşları olduğu bildirilen IŞİD'lilerin yeme, içme, giyecek başta olmak üzere tüm ihtiyaçları Kuzey-Doğu Suriye Özerk Yönetimi tarafından karşılanıyor. Cezaevinin güvenliği de yine Özerk Yönetim'e bağlı güçler tarafından sağlanıyor. (RT)