Independent gazetesinden David Usborne ile Telegraph gazetesinden Richard Spencer, IŞİD’in son videosunu analiz ettikleri yazılarında, bu videonun öncekilerden birçok açıdan farklı olduğunu ifade etti.
Videoda ABD’li yardım görevlisi Peter Kassig yer alıyor. Kassig son olarak Alan Henning’in başının kesilerek öldürüldüğü videoda görünmüş, o videoda Kassig’in de öldürüleceği söylenmişti. Daha önce de James Foley, Steven Sotloff ve David Haine bu şekilde öldürülmüş ve videoları yayınlanmıştı. ABD’li yetkililer videoların gerçek olduğunu duyurmuşlardı.
Anlamayanlara altyazı
Ancak bu video öncekilerden farklı. Usborne, “Peter Kassig’in ölümü: Yeni bir IŞİD videosu ama farklı bir sonla. Ne anlama geliyor?” başlıklı yazısında, Kassig’in diğerleri gibi “son sözlerini” söylemediğinin altını çizdi.
Videonun son 16 dakikası ise Usborne’un deyimiyle “yüksek prodüksiyon tekniklerine” sahip.
Suriyeli askerlerin öldürülmesini gösteren bu bölümde müzik eşliğinde “yavaş çekim” görüntüler var. Üniformalı IŞİD militanları teker teker bıçaklarını alıp yürüyorlar. İngilizce altyazı da unutulmamış.
Kaç kamera var?
“Lacivert kıyafetli 14 Suriyeli subay ve pilotun başının eğilerek bitirilen video dramatize edilmiş sahnelerden oluşuyor. Ses efektleri ve yavaş çekim görüntülerde, militanların cinayet öncesi hızlı nefes alışları bile var.”
Her Suriyeli askerin “son sözleri”, yüzlerine odaklanmış farklı kameralarca çekilmiş.
Sadizm, korku
Richard Spencer da “IŞİD’in Peter Kassig’in öldürülmesi videosundan ne öğrenebiliriz?” diye sordu.
Spencer videonun, “sadizm, korku veya her iksini birden araştıran bir psikolog için ‘tatbikat alanı’ olabileceğini” yazdı.
Son sözler
Spencer videodaki Suriyeli askerlerin “teatral düzende sıralandığını” ifade etti.
“Filmin stili öncekilerden farklı. IŞİD uzmanı Hisham al-Hashemi, Kassig’in Cuma günü öldürüldüğü yönünde bir istihbarat aldığını söyledi. Video da Pazar günü çıktı.”
Spencer’a göre de bu videodaki en önemli farklardan biri, “son sözlerin” olmayışı. Daha önceki dört rehine, başlarına gelenler yüzünden vatandaşı oldukları ülkenin hükümetlerini suçlamıştı.
Bazı analistler ve arkadaşları, Kessig’in bu sözleri söylemeyi reddettiği için hemen öldürüldüğünü, daha sonra başının kesildiğini ileri sürdü. (AS)