12 Haziran 1968'de "demokratik üniversite" ve eğitimde devrim" talebiyle İstanbul Üniversitesi'ni işgal eden öğrenciler, 40 yıl sonra yeniden buluşuyor.
Cuma günü (13 Haziran) saat 14.00'da Hukuk Fakültesi 1 nolu amfide düzenlenecek foruma katılacak isimler arasında Fahri Aral, Kemal Bingöllü, Celal Doğan, Selçuk Şahin Polat, Bozkurt Nuhoğlu, Cevat Ergüçlü ve Nalan Sakızlı da var.
68'liler adıyla yapılan çağrıda, forumda, o dönemki bürokratik öğrenci kuruluşlarını yıkarak geniş katılımlı ve aşağıdan yükselen bir öğrenci hareketinin başlangıcını simgeleyen işgalin anlamı ve bugüne neler kaldığının konuşulacağı belirtiliyor.
"Bizler o günleri yaşayan 68’liler olarak, 40 Yıl önce dünyayı ve Türkiye’yi sarsan bu olayı, heyecan ve serinkanlılıkla anıyoruz. Heyecanla anıyoruz; çünkü 68 gençliğinin “gerçekçi ol imkânsızı iste” diye dile getirdiği talepler hâlâ bizim ve bizden sonra gelen kuşakların geleceğe ilişkin ütopyasını belirliyor.
68 gençliği bir özgürlük ve isyan kuşağıydı. Dünyayı değiştirme gücünü kendinde görüyordu. Bu nedenle önüne bir imkânsızı, Türkiye’yi değiştirmeyi hedef olarak koymuştu.
Ama bunlar aynı zamanda gerçekçiydi de... Bizler ‘68’de “demokratik ve özerk bir üniversite” istiyorduk. Öğrencilerin de üniversitede söz ve karar sahibi olmasını talep ediyorduk. Bunu “yönetime katılma” biçiminde formüle etmiştik.
Ezberci, otoriter eğitim yerine katılımcı ve yaratıcı bir eğitimden yanaydık. Bu nedenle “Eğitimde Reform”, “Eğitimde Devrim” diyorduk. Ancak taleplerimiz bununla sınırlı değildi. Yüreğimizde aynı zamanda kuvvetli bir halk sevgisi yeşermişti. O zaman canlanan işçi hareketleri, grevler, direnişler, köylülerin toprak talepleri, üretici köylülerin istekleri, öğretmenlerin “demokratik eğitim” çağrıları bizleri etkiliyordu. Sanatta, edebiyatta, toplumun bütün katmanlarında bir umut ve heyecan vardı."
Demirel çekindi, rektör kabul etti
Sosyalizm ve Toplumsal Mücadeleler Ansiklopedisi'nde işgal şöyle aktarılıyor:
"Haziran 1968'de neredeyse öğretim yılı bitmişken herhangi bir kitlesel öğrenci hareketini kimse beklemiyordu.
(...) Gerçi ilk öğrenci boykotu birkaç ay önce İlahiyat Fakültesi'nde başörtüsü takma meselesi yüzünden başlamıştı ama itici gücünü akademik düzenle öğrenci kitlesinin talepleri arasındaki dolaysız çelişkiden alan ilk hareket 10 Haziran'da Ankara Üniversitesi DTCF'de Celal Kargılı önderliğinde başladı. Buradan hızla hukuk ve fen fakültelerine, 12 Haziran'da da İÜ Hukuk Fakültesi'ne sıçradı. Önce üniversite reformu talebiyle bir boykot biçiminde başlayan hareket üniversitenin işgaline dönüştü ve o güne kadar dar bir militanlar çevresinde tanınan bir genç kitle hareketinin tutuşturucusu olarak öne fırladı: Deniz Gezmiş.
(...) İstanbul'daki harekete başlangıçta 'sağ sol yok boykot var' sloganıyla el koymaya hazırlanan ve bir işgal komitesi kuran Kemal Bingöllü önderliğindeki Kürtlerin çoğunlukla yer aldığı Fikir Kulüpleri Federasyonu İstanbul örgütünü denetim altına alınca işgal komitesi sol ve sosyalist eğilimlerin bir eylem birliği platformuna dönüştü.
(...) İstanbul'un öğrenci yurtları ve mekanlarındaki bütün küçük iktidar merkezleri kitlesel bir hareketin içinde erimeye başladı.
(...) 27 Mayıs'ın öğrenci-hükümet çatışması içinde nasıl Demokrat Parti'yi tarih sahnesinde silmiş olduğunu unutmayan Demirel hükümeti olaya son derece ihtiyatla yaklaştı.
İÜ Rektörü Prof. Dr. Ekrem Şerif Egeli önce radyoda işgal konseyi temsilcisiyle tartışmayı kabul etti, birkaç gün sonra da öğrencilerin hazırladığı reform taslağını kabul edince başladıktan üç hafta sonra işgal kaldırıldı."(EÜ/EZÖ)