Gazeteci meslektaşları, 30 yıl önce İstanbul Nişantaşı'nda uğradığı suikast sonucu yaşamını yitiren Milliyet gazetesi Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi'yi mezarı başında andılar.
Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki kabri başında İpekçi'yi anan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç, "Türkiye'de bu tür cinayetlerde sınırlı şekilde yol alınabiliyor. Yakalanabilirse tetikçiler yakalanıyor ama onları yönlendirenler, destek ya da güç verenler etrafındaki karanlık giderilemiyor" diye konuştu
Anma törenine Milliyet gazetesi yazarları Doğan Heper, Hasan Pulur, Nail Güreli, Sami Kohen, eski İstanbul Barosu başkanı Turgut Kazan, gazeteciler Leyla Umar ve Refik Erduran da katıldı.
Erinç: Cinayeti destekleyenler nerede?
Milliyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin de gazetecilere yaptığı açıklamada, "Bu cinayetler tam olarak aydınlatılmadığı sürece biz yakın tarihimizi de tam anlamıyla objektif bir şekilde öğrenemeyeceğiz" dedi.
Ağca, İpekçi cinayeti ve iki gasptan hükümlü
1 Şubat 1979'da öldürülen İpekçi'yi anan gazeteciler, Türkiye'de son 30 yılda öldürülen meslektaşlarının katillerinin genelde bulunsa da, cinayetlerin arkasındaki güçlerin hiçbir zaman ortaya çıkarılamadığını vurguladı.
İpekçi'nin katili ve Papa 2. Jean Paul'ün suikastı hükümlüsü Mehmet Ali Ağca, Türkiye'deki iki ayrı gasp olayına ilişkin daha önce 36 yıl hapis cezasına çarptırıldığı davanın yeni TCK'ya göre Şubat 2006'da yapılan yeni yargılamada 21 yıl 8 ay hapse mahkum edilmişti.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Ağca'ya İpekçi cinayeti ve bu iki gasp olayıyla ilgili verilen cezaların birleştirilmesine ilişkin, Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2004'te verdiği kararı oybirliğiyle bozmuştu.
Mart 2006'da kamuoyuna yansıyan bu karara göre Ağca, 18 Ocak 2010 tarihinde tahliye olamayacaktı; bu tarihe Ağca'nın iki ayrı gasp suçundan alacağı hapis cezası da eklenecekti.
Çelik için delil bulunamamıştı
28 Mayıs 1999'da İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Abdi İpekçi cinayetinde kullanılması için Ağca'ya "tabanca temin etmek", "cinayeti planlamak" ve iştirak etmek" iddialarıyla suçlanan Çelik, delil yetersizliğinden beraat etmişti. (EÖ)