Türkiye’nin en eski yayınevlerinden İnkılâp Kitabevi’nin kurucusu Garbis Fikri (1907-1971) ile kendisinden sonra yayınevini yöneten oğlu Nazar Fikri (1938-2008) aile üyeleri ve dostlarının konuşmaları ve hayatlarından belge ve görsellerin derlendiği sergi ile anıldı.
Etkinliğin açılışını Türkiye Yayıncılar Birliği İkinci Başkanı Fahri Aral yaptı.
İlk sözü alan Garbis Fikri’nin torunu Arman Fikri, dedesine ve babasına teşekkürlerini ileterek, “İyi ki bu mesleği babamdan devralmışım, bugünleri gururla yaşıyorum. Kişiler geçici, kurumlar kalıcıdır. Dedelerimizden bir bayrağı teslim aldık, vakti geldiğinde sıradakilere devredeceğiz” diye konuştu.
Gazeteci-yazar Mete Akyol, İnkılap Kitabevi’nin Cumhuriyet’in kuruluşunu takip eden kültür iklimi ve yazı devriminin patlamasıyla birlikte varolduğunu, düzyazı kültürü olmayan bir toplumda kitapçılık yapmak gibi zor bir yolu başarıyla yürüdüklerini aktardı.
Garbis Fikri’nin diğer torunu Erol Fikri ise şöyle konuştu:
“10-12 yaşlarında mürekkep ve kâğıt kokusunu aldım. Eski tip tipo makinelerin arasında babamın ve dedemin elini tutarak Bâbıâli yokuşundan çıkardım. Okul hayatı boyunca da babamın çalışmalarına katkıda bulundum. 25 senedir bu sektördeyim, gerçekten gurur duyulacak bir sektör. Eğer Türkiye’deki gençlere bir faydamız olabildiyse, bu bizim için en güzel hediyedir”.
Nazar Fikri’nin yakın arkadaşı, Remzi Kitabevi sahibi Erol Erduran, 1960’larda Bâbıâli’ye geldiğinde Garbis Bey’le tanışmalarını anlattı.
Yayıncılar Birliği’nin öncülü olan Editörler Birliği’ni kuranlar arasında Remzi Bey ve Garbis Bey’in de yer aldığını, okul kitaplarının durumu ve kâğıt alımıyla ilgili sorunlarla ilgilendiklerini söyleyen Erduran, 1970’lerde Nazar Fikri ile çok yakın arkadaş olduklarını da belirterek “Keşke bugün hayatta olsalar da Cağaloğlu’na gitsem, yine kendisiyle buluşsam” dedi.
Oxford University Press Türkiye Yöneticisi Emrah Özpirinçci, Nazar Fikri’yi 1980’lerde tanıdığını ve birlikte çalıştığını anlatarak, “Nazar Bey çok mütevazı ve kibar bir insandı. Kızdığı zamanlarda daha da kibarlaşırdı. Transparan, düz biriydi, gizli ajandası yoktu. Ticareti ticaret için yapar, sözünde dururdu,” dedi.
Nazar Fikri’nin eşi Julia Fikri, Literatür Yayınları Sahibi Kenan Kocatürk, İnkılâp’ın yazarlarından Füsun Önal’ın da duygu ve izlenimlerini aktardığı anma etkinliğinde ayrıca Prof. Dr. Ahmet Mumcu’nun mektubu okundu.
Etkinlik sırasında, tasarımını Sadık Karamustafa’nın yaptığı sergi gezildi. Sergide bugüne kadar titizlikle korunan İnkılâp Kitabevi arşivinden Garbis Fikri’nin hayatı ve kitabevinin Bâbıâli’de kurulup büyümesini yansıtan seçme görsellerin yanı sıra Nazım Hikmet’in pelür kâğıda daktilo ettiği ve üzerinde el yazısıyla düzeltmeler yaptığı, çok değerli bir tarihi belge olan Kuvayi Milliye Destanı kopyası da ilk kez sergilendi. Nazım Hikmet bu kopyayı 1951’de yurtdışına kaçışının hemen öncesinde Garbis Fikri’ye, daha sonra basılmak üzere belirli bir avans karşılığı bırakmıştı.
İnkılâp Kitabevi Hakkında1927'de kurulan İnkılâp Kitabevi, 1962'de G. Aka Eren'in Aka kitabevi ile birleşerek faaliyetini 1984 yılına kadar İnkılâp ve Aka Kitabevleri olarak sürdürdü. İnkılâp'ın kurucusu olan Garbis Fikri Bey'in 1971'de ölümünden sonra yayınevini, meslekten yetişme oğlu Nazar Fikri yönetti. 1984'te Aka Kitabevi ile yollarını ayıran İnkılâp Yayınevi, yeniden aynı isimle faaliyetini attırarak sürdürdü. İnkılâp Yayınevi, 2008'de ölen Nazar Fikri Bey'in oğlu Arman Fikri tarafından yönetilmektedir. |
"İz Bırakan Yayıncılar" HakkındaTürkiye Yayıncılar Birliği 30. yılında Türkiye yayıncılık dünyasının bugün hayatta olmayan, yayıncılığımıza önemli katkılarda bulunmuş yayıncılarını anmak ve hayatlarını bilinmeyen yönleriyle tanıtmak amacıyla "İz Bırakan Yayıncılar" etkinlikleri düzenliyor. Etkinlik dizisi ilk olarak Altın Kitaplar'ın kurucusu Dr. Turhan Bozkurt, ikinci etkinlikte yayın hayatı sona ermiş olan May Yayınları'nın kurucusu Mehmet Ali Yalçın aileleri ve dostlarının konuşmaları ve etkinliğe özel hazırlanan sergilerle anıldı. |
(EKN)