"Vizesiz Avrupa" için ilk adım İngiltere’den Avrupa Adalet Divanı’nın 20 Eylül 2007’de aldığı "Türkler Avrupa’ya vizesiz girebilir" kararında ilk adımı İngiltere atıyor.
İngiltere’nin Ankara Büyükelçiliği’nin yaptığı açıklamada, "Türk vatandaşlarına Birleşik Krallık’ta iş kurmak üzere giriş izni istemelerine fırsat tanımanın en uygun yolunu bulmak amacıyla yasalar yeniden gözden geçiriliyor" denildi.
Büyükelçilik açıklaması
Lüksemburg’daki Avrupa Toplulukları Adalet Divanı’nın (ATAD) 20 Eylül 2007’de aldığı ve Türk işadamları, gazeteciler, akademisyenler, doktorlar ve sanatçıların AB ülkelerine vizesiz girmeleri gerektiği hükmünü içeren kararının hayata geçirilmesi için ilk adımı İngiltere atıyor. İngiltere, Türkiye’deki büyükelçiliğinin resmi internet sitesine dün koyduğu bir açıklama ile, ATAD’ın bu kararının kendileri için bağlayıcı olduğunu resmen kabul etti. İngiltere, açıklamasında, "Avrupa Adalet Mahkemesi Hükmü ışığında, Sınır ve Muhaceret Acenteliği (BIA) şu anda Türk vatandaşlarına Birleşik Krallıkta, 1973 yılında yaptıkları gibi iş kurmak üzere Birleşik Krallığa giriş izni istemelerine fırsat tanımanın en münasip yolunu bulmak amacıyla tarihi yasamalarını yeniden gözden geçirmektedir" denildi.
İki iş adamının başvurusu sonuç verdi
Lüksemburg’daki Avrupa Toplulukları Adalet Divanı Komisyonu (ATAD), Türklerin Avrupa Birliği ülkelerine vizesiz girme hakları olduğunu gösteren bir karara imza attı. 25 yargıç ve 8 savcıdan oluşan Komisyon, İngiltere’de yaşayan Veli Tüm ve Mehmet Darı adlı iki Türk’ün işyeri açmalarına izin verilmemesi üzerine yaptıkları başvuruyu 20 Eylül 2007 tarihinde karara bağlamıştı.
AB üyesi ülkelerin tümü için bağlayıcı
AB üyesi 25 ülkeyi bağlayan bu kararda 1973’ten sonra ülkelerin Türk vatandaşlarına tanıdığı hakları eksiltmeye yönelik bir düzenleme yapamayacağı belirtildi. Kararda, Türkiye ile o dönemde adı Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) olan bugünkü AB arasında Brüksel’de imzalanan Aralık 1972 tarihli Katma Protokol’de Türk vatandaşlarına tanınan hakların bugün de geçerli olduğu belirtildi.
Herkes değil iş güç sahipleri
ATAD’ın aldığı kararda adı geçen Türkiye AET arasındaki Katma Protokol, işverenler, doktorlar, gazeteciler, sanatçılar ve öğretim görevlilerine üye ülkelere vize almadan girebilme hakkı veriyor. ATAD’ın 70 maddeden oluşan bu kararının uygulanması sağlanırsa adı geçen meslek gruplarında çalışan Türkler ve öğrenciler 25 Avrupa ülkesine vize almadan girebilecekler.
Avrupa Birliği hukuk sistemi içinde daha önce de iki kez Türk vatandaşlarının vizesiz seyahat haklarını kullanabilmelerini öngören kararlar alınmıştı. 2000 tarihli Abdulnasir Savaş ve 2003 tarihli Abatay Şahin davalarında da Avrupa hukuk sistemi, 1973 tarihli Katma Protokol maddelerinin uygulanması gerektiği sonucuna varmıştı.
Resmi açıklama
İngiletere'nin Ankara Büyükelçiliğinden yapılan resmi açıklama şöyle:
"Avrupa Adalet Mahkemesi tarafından 20 Eylül 2007 tarihinde varılan hükümde, Türkiye ile yapılan ECAA anlaşmasının Ek Protokolünün içerdiği "standstill" (olduğu yerde kalma) maddesinin, Anlaşmaya dahil ülkelerin, karşılıklı olarak, hizmet kurmak ve sunmak özgürlüğüne yeni kısıtlamalar getirmelerini engellediği sonucuna varılmıştır. Uygulamada bunun anlamı, iş kurmak ve hizmet sunmak konusunun yönetimine ilişkin, Anlaşmanın, ECAA’ya taraf olarak Türkiye ile anlaşmaya imza attıkları anda yürürlükte olanlardan daha sert kurallar çıkarmamaları doğrultusunda, Üye Ülkelere zorunluluk getirdiğidir. Birleşik Krallık için o an 1973 yılıdır. Avrupa Adalet Mahkemesi Hükmü ışığında, Sınır ve Muhaceret Acenteliği (BIA) şu anda Türk vatandaşlarına Birleşik Krallıkta, 1973 yılında yaptıkları gibi iş kurmak üzere Birleşik Krallığa giriş izni istemelerine fırsat tanımanın en münasip yolunu bulmak amacıyla tarihi yasamalarını yeniden gözden geçirmektedir. Sınır ve Muhaceret Acenteliğinden (BIA) daha fazla bilgi temin edilebildiğinde, UK Visas müşterilerini bu kategoride vize başvurularının ne zaman ve nasıl yapılabileceği konusunda bilgilendireceğiz.
Saraylı: AB için artık tartışma bitti
İngiltere’nin Avrupa Toplulukları Adalet Divanı Komisyonu’nun aldığı kararı kabul ettiğini açıklamasının "vizesiz Avrupa" için tarihi bir karar olduğunu belirten Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) Başkanı Murat Saraylı, "Artık hakların geri götürülmesi yasağının uygulamaya geçirilmesinin hukuki olup olmadığı tartışması bitmiştir. Sıra seyahatteki hakların 1973 düzeyine getirilmesi için tesbit çalışmalarına gelmiştir. Ayrıca , Türkiye’nin AB üyesi ülkelerde yaptığı ikili anlaşmalar eğer Türk işverenlerinin durumunu 1973 yılındakinden daha kötüye götürecek hükümler içeriyorsa, bunların ATAD’ın almış olduğu kararlar çerçevesinde hiçbir hukuki geçerliliği yoktur. AB üyesi ülkelerde yaşayan Türk vatandaşlarının 1973 yılındaki hukuki durumları ne ise, bu tarihten sonra yapılmış olan ve vatandaşlarımızın statülerini daha geriye götüren bütün düzenlemeler ATAD Kararları kapsamında hukuken geçersizdir" dedi.
Uçaklara binip kapılara dayanmak iyi fikir değil
İngiltere’ye kaçak olarak girip iltica başvurusunda bulunan, ancak başvuruları reddedildikten sonra kendi işyerlerini kuran Veli Tüm ile Mehmet Darı’nın Ankara Anlaşması’nı gerekçe göstererek İngiliz hükümeti adına açtıkları davaların Avrupa Adalet Divanı’nda lehlerine sonuçlanmasını sağlayan İngiliz avukatlar Barrister Nicola Rogers ile Solicitor Mohammed Abdul Kuddus, Türkler’i sabırlı ve dikkatli davranmaya çağırdı.
Avukatlar, Türkiye’yi "Uçaklara binip Avrupa sınırlarına dayanalım" anlayışıyla, popülist, tehlikeli ve sorumsuz davranışlardan uzak durması için uyardı. Avrupa Toplulukları Adalet Divanı ATAD ile İngiliz mahkemelerinin, Türk vatandaşlarının ülkeye giriş koşullarına ilişkin son kararları TOBB, İKV ve Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin TOBB İstanbul Hizmet Binası’nda düzenlediği toplantıda tartışıldı. İngiltere Lordlar Kamarası ve Lüksemburg Adalet Divanı’nda Darı davasını yürüten İngiliz hukukçu Rogers, "Bu karar öncelikle İngiltere’de iş kurmak isteyen işadamları için geçerli. Türk vatandaşları için henüz geçerli değil. Uygulamada stratejik açıdan gelişme elde etmek istiyorsak, mevcut şartlara uyan kişileri desteklememiz gerekiyor. Biz Ankara Anlaşması’nın metnine değil, ruhuna odaklanmalıyız. Ortaya koyacağımız argümanlarda çok seçici olmalıyız" dedi.
Tüm davasını yürüten İngiliz hukukçu Kuddus da "Avrupa ülkelerinde, konuyu ’Herşey güzel olacak’ diye istismar eden danışmanlar var" dedi. (MA-MK/EK)