İHD İstanbul Şubesi toplantı salonunda konuya ilişkin bir basın açıklaması yapan Genel Başkan Yardımcısı Reyhan Yalçındağ, "Türkiye'deki politik ve adli cezaevlerindeki insan hakları durumu, İnsan Hakları Derneğinin gündeminde sürekli olarak yer etmiş durumdadır. Ancak ülkemizde ve dünyada örneği bulunmayan İmralı Tek Kişilik Cezaevindeki uygulamalar ve koşullar, kaygılarımızı artıracak düzeye ulaşmış bulunmaktadır" dedi.
"Devlet psikolojik olarak yıprattığını kabul etti"
Her tutuklu ve hükümlünün cezaevinde de bulunsa, temel insan hakları ve özgürlüklerinden yararlanma hakkı olduğuna dikkat çeken Yalçındağ, "Devlet organları ve yetkililerini, Birleşmiş Milletler (BM) Cezaevleri Minimum Standartlarına uygun davranmaya davet ediyoruz. İHD olarak, Öcalan'ın sağlık, haberleşme, savunma ve iletişim haklarının garanti altına alındığı koşullar sağlanana kadar ulusal mekanizmalar ile başta Dünya Doktorlar Birliği ve Avrupa Konseyi İşkenceyi İzleme Komisyonu (CPT) olmak üzere, uluslararası mekanizmalar önündeki girişimlerimizi sürdüreceğiz" diye konuştu.
"Öcalan'ın kaldığı hücrenin sağlık koşullarının iyi olduğu ve 20 günde bir psikologla görüştüğü yönünde basında yer alan haberleri nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna İHD Genel Başkan Yardımcısı Kiraz Biçici, "Öcalan'ın sağlık sorunu psikolojik değil üst solunum yolları rahatsızlığı. Bu haberler sorunu ciddiye almayan, işi alaya vuran nitelikte. Biz bağımsız bir doktor heyetinin gitmesini istiyoruz. Öte yandan devlet psikolog göndererek psikolojik olarak yıprattığını da kabul etmiş oluyor" yanıtını verdi.
Öcalan başka cezaevine gönderilmeli
İHD Genel Merkezi tarafından 7 Şubat 2003 tarihinde açıklanan İmralı Tek Kişilik Cezaevi Araştırma-İnceleme raporundaki tespitlerin halen mevcudiyetini koruduğunu söyleyen Yalçındağ, İHD olarak taleplerini şöyle sıraladı:
* İHD, her koşulda ve her yerde sağlık hakkının ve gayrı insani muamele yasağı hakkının korunmasını savunur. Abdullah Öcalan'ın sağlık hakkı ve gayri insani muamele yasağı hakları garanti altına alınmalıdır.
* Öcalan'ın ailesinin ve avukatlarının bu konudaki kaygılarının giderilmesi yönünde resmi açıklama yapılmalı, görüş günü koşulu aranmaksızın, bu kaygıları giderecek görüşme derhal sağlanmalıdır.
* İmralı Cezaevindeki tecrit uygulamaları, dünyada ve ülkemizde benzerine rastlanmayan uygulamalar olup 24 saate yayılan işkence ve gayri insani muamele anlamına gelmektedir. Bu bağlamda İmralı Cezaevinin kapatılarak, Öcalan'ın benzer davalardan mahkum kimselerin bulunduğu bir başka cezaevine nakli ivedilikle sağlanmalıdır.
Savunma hakkı engellenmemeli
* İHD, savunma hakkının dokunulmazlığını savunur. Öcalan'ın avukatlarıyla görüştürülmesi sağlanarak savunma hakkının ihlaline derhal son verilmelidir. Bu bağlamda, başka bir cezaevine nakli sağlanıncaya kadar;
* Hava muhalefeti nedeniyle görüşme sağlanamadığı günlerde hava koşullarının uygun olduğu bir günde ailesi ve avukatları tarafından ziyaret gerçekleşmelidir.
* İmralı 9 kosterinin güvenli bir araç olmamasından dolayı, Adalet Bakanlığı tarafından İmralı Adasına daha güvenli ulaşım için satın alındığı söylenen Tuzla isimli deniz aracı derhal kullanılmaya başlanmalıdır.
*İHD, ayrımcılık uygulamasına her koşulda karşı çıkar, Öcalan'a yönelik uygulanan ayrımcılık yasağı hakkının ihlaline derhal son verilerek kendisi ile aynı yasal statüde bulunanlara tanınan telefonla görüşme, günlük yazılı başından yararlanma, TV/radyoya ulaşma, haberleşme ve ziyaret hakkı tanınmalıdır.
*İHD, yetkilileri ivedilikle konuyla ilgili tüm yasal hakların tanınacağı konusunda açıklama yaparak Öcalan'ın sağlığı konusundaki tüm soru işaretlerinin giderilmesi, bunun için de bağımsız uzman hekimlerce muayene ve tedavi edilmesi için gereken adımların atılmasını talep etmektedir. KÖ/YS)