Haberin İngilizcesi için tıklayın
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, açılmanın ardından COVID-19 vakalarındaki artışa ilişkin yaptığı yazılı açıklamada "Pandemiyi değil, bilerek algıyı yöneten ve yükümlülüklerini yerine getirmeyerek 150 binin üzerinde fazladan ölüme sebep olan iktidar ve Sağlık Bakanlığı, ülkenin yeni bir alevlenmeyle karşı karşıya kalmasına neden olmuştur" dedi.
1 Temmuz'daki açılmadan 10 gün sonra vakaların artmaya başladığına işaret eden TTB, 23 Temmuz itibariyle son bir haftada vakalarda yüzde 39; ölümlerde yüzde 26, aktif vakalarda yüzde 28 artış görüldüğüne ve test pozitiflik oranının yükseldiğine dikkat çekti.
TTB, bu artışlarla beraber aşılamaya hız verilmesi gerekirken aşılamanın hızla yavaşladığını belirtti:
- Daha önce günlük 1 milyon 200 bine yaklaşan birinci doz aşı sayısı 22 Temmuz'da 85 bine düşmüştür. 22 Temmuz'da yayımlanan aşı verilerine göre günlük 1. doz, 2. doz, 3. doz ve toplam aşı dozunun 7 günlük ortalamaları düşmeye devam etmektedir. Daha önce haftalık ortalamaya göre 1 milyon 200 bine yaklaşmış toplam aşı sayısı son hafta ortalaması 480 bine düşmüştür.
- Aşılamanın düşük olduğu ayrıca turizmin yoğun olduğu illerde vaka sayıları Delta varyantının etkisi ile hızla artmıştır. 24 Temmuz itibariyle 7 ay içinde Türkiye'de iki doz aşılı nüfus oranı yüzde 26,8, 16 yaş ve üzeri nüfus için yüzde 35,4'tür. Delta varyantı ile birlikte artık toplumsal bağışıklığı sağlamak için toplumun yüzde 85'inin aşılanması gerekirken var olan aşılanma oranı ve hızı yeni bir alevlenmeyi kaçınılmaz kılmıştır.
"İktidar rehavet yaratıp yanılttı"
"Salgın bitti" algısı yaratılmasının çok ağır sonuçları olabileceği konusunda yetkilileri ilgili uzmanlık dernekleri ile birlikte uyardıklarını hatırlatan TTB, şöyle dedi:
"İktidar ve Sağlık Bakanlığı, aç-kapa ve güvenlikçi sokağa çıkma yasaklarıyla bezdirdiği toplumu son yeniden açılma kararı aldığı 17 Mayıs tarihinden itibaren hiçbir kritere uymadan maskenin çıkartılacağı açıklamasıyla büyük rehavet yaratıp yanılttı. Önlemlerin gevşetileceği 17 Mayıs için nereden elde edildiği bilinmeyen 5 bin yeni vaka sayısı ile birlikte bu sayının dahi gerçekleşmediği koşullarda tüm önlemleri kaldırdı. Uluslararası girişlerde Delta varyantının yüksek olduğu ülkelere karantina uygulaması getirilmesi önerisine kulaklarını tıkayıp, ciddi bulaş kaynağı olan düğün vb. etkinlikleri serbest bıraktığı günlerden tam açılmaya salgının yeniden artmasını hep birlikte izliyoruz."
"Filyasyonu işlevsiz bıraktılar"
TTB, mevcut filyasyon uygulamasını da eleştirerek "Salgınla mücadeleyi değil, popülist yaklaşımla göz boyamayı yeğleyen Sağlık Bakanlığı aşılamayı etkili kılmadığı gibi filyasyonu da tamamen işlevsiz bırakarak dünyada hidroksiklorokin gibi klinik olarak tartışmalı olan favipiravir ilacının dağıtımına dönüştürmüştür. Salgın yönetmek etkisiz olduğu gösterilmiş ya da etkisi bilinmeyen ilaçların dağıtılması demek değildir. İktidar rant aracına dönüştürdüğü bu filyasyon uygulamasını terk etmeli; uygulama yeniden gözden geçirilerek işlevsel hale getirilmeli, yaygın test uygulaması en kısa sürede ara istasyonlarla yaygınlaştırılmalıdır" dedi.
Şeffaflıkta Türkiye 100 ülke arasında 97. sırada
Britanya merkezli veri şirketi Total Analysis'ın hazırladığı "COVID Veri Şeffaflık Endeksi"ne göre Türkiye'nin 100 ülke arasında 97. sırada yer aldığını hatırlatan TTB, iktidarın şeffaf veri paylaşımından uzak, belirsizlikten beslenen yönetme tavrına tepki gösterdi.
TTB, Sağlık Bakanlığı'nı, bu tutumundan vazgeçerek, yurttaşlarını ölüme göndermek yerine yeni salgın dalgasını mümkün olan en az hasarla atlatabilmek için TTB'nin her ortamda defalarca ortaya koyduğu önlem ve yaklaşımlara kulak vermeye ve ayrıca bakanlık olarak aşı reddini ve tereddüdünü bireysel bir özgürlük değil ölümcül sonuçları olan ciddi bir halk sağlığı sorunu olarak ele almaya çağırdı.
12 yaş üzeri aşılanma takvimine alınmalı
"Ancak iktidarın yükümlülüklerini yerine getirmemesi toplumun sorumsuzluğuna kapı aralamamalıdır" diyen TTB, son 3 ayda enfeksiyon geçirenler haricinde zaman kaybetmeden yapılması gereken düzenlemeleri şöyle sıraladı:
- Aşılama sağlık, eğitim ve bakım evi çalışanları başta olmak üzere ülkede tüm kamu kurum kuruluşlarında ve özel kurumlarda çalışanlar için hızla yaygınlaştırılmalı ve Delta varyantı da değerlendirilerek 2. doz mRNA aşısı düşünülmeli,
- Şehir içi ve şehirlerarası toplu ulaşımda, fabrikalar, atölyeler, sinema, tiyatro, stadyum, lokanta, eğlence parkları, konaklama tesisleri, bar ve spor salonları, AVM ve ibadethaneler gibi kapalı ve kalabalık ortamlarda aşısızların hastalanma ve hastalığı çevrelerine yayma riski göz önüne alınarak hem kendilerinin hem de yakınlarının hastalanmasından sorumlu olacakları hatırlatılmalı, yayılımın önüne geçmek için gerekli önlemler alınmalı;
- Yurtdışından gelenler için iki doz aşılı olma zorunluğu getirilmeli, aşısızlara 14 gün karantina zorunlu olmalı;
- Delta virüsünün dünyada baskın hale gelmesinden sonra toplumsal bağışıklığı sağlamak için toplumun yüzde 85'inin en az iki doz aşılı olması gerektiğinden 12 yaş ve üzeri bireylerin tamamı aşılanma takvimine alınmalıdır. (KÖ)