Antalya Muratpaşa Belediyesi tarafından Antalya Kültür Sanat’ta "Koyu Yeşil" adlı etkinlik düzenlendi. Etkinlikte Türkiye Ormancılar Derneği Batı Akdeniz Şubesi Başkanı Prof. Dr. Tuncay Neyişçi “Değişen İklim mi? Orman mı? Biz mi?” konulu konuşmasıyla dinleyicilerle buluştu. Prof. Dr. Neyişçi, konuşmasında çevre bilinci ve ekoloji hakkında bilgiler verdi.
“Değişimden yanaysak düşünce biçimimizi değiştirmeliyiz”
Hiçbir malzemenin ve hiçbir hizmetin çevre dostu olmadığını belirten Türkiye Ormancılar Derneği Batı Akdeniz Şubesi Başkanı Prof. Dr. Tuncay Neyişçi şunları söylüyor:
“Çevre bilinci varsa ne yaparsanız çevre dostu olur. Örneğin; plastik çevreyi kirletiyor ama eğer plastiği yere atarsak çöp olur, atmaz geri dönüşüme verirsek hiçbir çevre sorunu yaratmaz. Herhangi bir şey değişirse örneğin; sıcaklık bir derece artarsa dünya üzerindeki her şey değişir. Değişimin kendisi tekildir ama değişiklik çoğuldur.
"Değişen her şey dönüşümlere neden olur. İklim değişikliklerini sadece fosil yakıtlarla açıklamak ağırlıklı olarak ekonomik bir yorum olur. Değişim dediğimiz zaman bizim dışımızda olanlara bakıyoruz, kendimizin ne kadar değiştiğine bakmıyoruz. O yüzden hangi konuyu ele alırsak alalım değiştiğimizi olaylara bakışımızı ve ne kadar değiştiğimizi çok net olarak fark edebiliriz."
Yağmur ormanlarının dünya oksijen karbondioksit dengesi üzerinde en ufak bir etkisi bulunmadığını belirten Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, "Bunu sadece ben söylemiyorum, kitaplarda da yazıyor. Yağmur ormanlarında rutubet ve sıcaklık en uygun koşullarda olduğu için ağacın ya da bitkinin bir yaprağı öğlen önce karbondioksit tüketir, fotosentez yapar. Öğleden sonra düşer ve ayrışır, oksijen tüketir ve karbondioksit üretir. Toplam bütçe üzerinde etkisi yoktur. Bunlar üzerinden değişimleri anlamaya çalıştığımız zaman belli politik ve ekonomik yönleri anlamak daha kolay olur" dedi.
“İnsan sistemin bir parçasıdır”
Yaşamın kendisinin bizleri tüketime zorladığını belirten Prof. Dr. Neyişçi şöyle devam ediyor:
“Yaşamın kendisi tüketim olsun diye bizi zorluyor, bir diğer taraftan da tüketim olmadan nasıl yaşayacağız. Bu ikisi birbirine bağlı. Elimizde dünyayı 30 sene besleyecek stok var. Önemli olan kaynakların eksikliği değil, onların adil dağıtımıdır. Bunu adil dağıtım üzerinden tartışmıyoruz. Bütün çevreciler çevre sorunlarının ortaya çıkışını nüfus artışına bağlıyor. İnsan nüfusu artıyor ve kaynaklar sınırlı. İnsan nüfusu artıkça sorunlar ortaya çıkıyor diyorlar. Sorgulamayı bilmiyoruz, bir bilgi yayılıyor ve ne söylenirse sorgulamadan doğru kabul ediyoruz.”
Antalya Kültür Sanat'ta farklı konu başlıkları altında etkinlikler düzenlenmeye devam edecek. (TÇ/SO)