Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri, Antalya Attalos Meydanı'nda Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine yapılan müdahale ve gözaltıları kınamak, öğrencilerin yanlarında olduklarını göstermek için bir basın açıklaması yaptı.
"Tek yürek kararlı bir direniş sergileniyor"
Atanmış rektörlere karşı demokrasiyi, iradelerini, üniversitelerini savunan Boğaziçi öğrencilerine yapılan saldırıların köhnemiş bir düzenin kanıtı olduğunu söyleyen Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri üyelerinden Ebru Pare’nin okuduğu basın açıklaması şöyle denildi:
"Üniversiteler iktidarın elinde cübbeleri polis postalıyla ezilen, kapılarına kelepçe vurulan, siyasi iktidar karşısında el pençe divan durmaya zorlanan, akademisyenleri ihraç edilen, emekçileri güvencesiz çalışmaya mâhkum edilen, öğrencileri gözaltına alınan yerlere dönüştü.
Dün de üniversitelerine sahip çıkmak için mücadele eden Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ve onlara destek olmak isteyen arkadaşları gün boyunca AKP’nin kolluk güçleri tarafından şiddete uğradılar. AKP’liler pandemiyi hiçe sayarak hıncahıç dolu salonlarda hiç bir kurala uymadan kongre yaparken, Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, pandemi, gece sokağa çıkma yasağı ve “yere bakmıyorsun” gibi sudan gerekçelerle 150’nin üzerinde gencimiz gözaltına alındılar.
"Bu haklı direnişin yanındayız"
Boğaziçi Üniversitesi bileşenleri öğrencisi, öğretim üyesi, emekçisi ile kayyum rektör atamasına karşı tek yürek halinde kararlı bir direniş sergiliyor. Boğaziçi Üniversitesinin yerleşik demokratik kültürüne sahip çıktıkları gibi, tüm ülkedeki özgür ve özerk üniversite mücadelesi için de çok anlamlı bir örnek oluşturuyor.
Rektörlerin atanarak değil seçimle gelmesini savunan; yöneticilerinde intihali, itaati ve yalanı değil liyakati görmek isteyen; tek tipçi, baskıcı ve kontrolcü bir öğrenme ortamı yerine eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik bir öğrenme iklimini talep eden üniversiteli gençler sabırla ve sebatla demokratik tepkilerini gösteriyor, taleplerini dile getiriyorlar, bu haklı direnişin yanındayız."
"Özgür düşünce susturulamaz”
Bildik şablonlarla milli, kültürel, dini hassasiyetlerden yola çıkarak ifade özgürlüğünün kısıtlanması asla kabul edileyeceğini söyleyen Ebru Pare şöyle devam etti:
"Üniversite gibi yapısı gereği evrensel ve aydınlanmacı olması gereken, dolayısıyla Laik bir kurumda özgür düşünce susturulamaz. Kayyum Rektör Melih Bulu öğrencilere yönelik linç kampanyasına katılarak, öğrencilerin gözaltına alınmasına göz yumarak rektörlük makamına yakışmadığını bir kere daha göstermiştir.
"Polis gücü olmadan okula giremeyen ve okuldan çıkamayan Melih Bulu o makamı derhal terk etmelidir. Bazı öğrencilerin cinsel kimliklerinden yola çıkarak nefret söylemine maruz bırakılmalarını da şiddetle kınıyoruz. Öğrencilere şiddeti, gözaltıları, üniversite kapılarına kelepçeyi, kampüse polis yığarak üniversiteyi yönetmek sanan kayyumları üniversitelerimizde istemiyoruz."
Ne olmuştu?
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2 Ocak'ta, 2015'te AKP'den milletvekili aday adayı olan Prof. Dr. Melih Bulu'yu Boğaziçi Üniversitesi'ne kararname ile rektör olarak atadı.
2002'de Sarıyer AKP İlçe Örgütü'nün kuruluşunda yer alan Bulu'nun Boğaziçi Üniversitesi'ne atanmasına öğrenciler ve akademisyenler tepki gösterdi. İlk defa üniversite dışından bir rektör atandığını, bunun kabul edilemez olduğunu ve Bulu'nun "kayyım" olduğunu söyleyen öğrenciler, 4 Ocak Pazartesi Boğaziçi Üniversitesi'nde eylem düzenledi. Polis, burada öğrencilere biber gazı ve plastik mermiyle müdahale etti. Üniversite kapısına kelepçe vuruldu.
TIKLAYIN- Boğaziçi'nde öğrencilere biber gazıyla müdahale
Bulu'yu protesto eden Boğaziçi Üniversitesi'nden akademisyenler de rektör devir-teslim törenine tepki göstererek Rektörlük binasına sırt dönme eylemi başlattı.
Polis, gösterilere katılan öğrencilerin evlerini bastı. Çok sayıda öğrenci gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar, savcılık işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.
TIKLAYIN - Erbaş, Soylu ve Bulu hedef gösterdi, iki öğrenci tutuklandı
Protestolar kapsamında Güney Kampüs'te düzenlenen bir açık hava sergisinde yer alan Kabe görseline LGBTİ+ bayrakları ve Şahmeran resmi olması gerekçe gösterilerek beş öğrenci gözaltına alındı. Öğrenciden ikisi, "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçlamasıyla tutuklandı. İki öğrenciye de ev hapsi verildi. Bir öğrenci ise serbest bırakıldı.
Tutuklu iki öğrencinin serbest bırakılmasını isteyen Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ve üniversite dayanışmaları, 1 Şubat'ta Hisarüstü'ndeki Güney Kapı'da arkadaşlarının serbest bırakılması talebiyle açıklama yapmak istedi. Ancak polis eyleme izin vermedi, gün boyunca 159 öğrenci gözaltına alındı.
"Kayyım rektör istemiyoruz", "Melih Bulu istifa" diyen öğrenciler, mezunlar, çalışanlar ve akademisyenler protestolarını 4 Ocak'tan bu yana sürdürüyor.
TIKLAYIN - Boğaziçi protestosunda çok sayıda gözaltı
Melih Bulu kimdir?
Prof. Dr. Melih Bulu, 2016 ile 2019 yılları arasında İstinye Üniversitesi'nde dekanlık ve rektörlük yaptı. 17 Ocak 2020'de Haliç Üniversitesi rektörlüğüne atanan Bulu, bu görevde bir yılı tamamlamadan Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne atandı.
Bulu, 2010 ile 2016 yılları arasında İstanbul Şehir Üniversitesi'nde İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi İşletme Bölümü'nde bölüm başkanlığı yaptı.
Aynı zamanda AKP Sarıyer İlçe Teşkilatı kurucularından biri olan Bulu, 2015'te AKP İstanbul 1. bölge milletvekili aday adayı oldu.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Endüstri Mühendisliği'nden 1992 yılında mezun olan Bulu, yüksek lisans ve doktora eğitimini Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü'nde tamamladı.
TIKLAYIN - Boğaziçililer anlatıyor(6): "Talebimiz iktidarın üniversitelerden elini çekmesi"
TIKLAYIN - Boğaziçililer anlatıyor(5): Kampüs "garnizon komutanlığı gibi"
TIKLAYIN - Boğaziçililer anlatıyor(4): "Liyakatin olmadığı yerde eğitim kalitesi düşüyor"
TIKLAYIN - Boğaziçililer anlatıyor(3): "Akademik özerklikten vazgeçemeyiz"
TIKLAYIN - Boğaziçililer anlatıyor(2): "Tüm bileşenlerimizle karşısındayız Melih Bulu'nun"
TIKLAYIN - Boğaziçililer anlatıyor(1): "Demokratik olmayan bir ortamda bilgi üretilemez"
(SO)