Vlad ailesi/ Romanya
Dünyanın farklı ülkelerinde yaşayan ve iklim değişikliğinin etkilerine doğrudan maruz kalan aileler, Avrupa Birliği'ne (AB) dava açtı.
Avrupa Birliği'ne (AB) dava açan ailelere düşünce kuruluşu Climate Analytics, birçok sivil toplum kuruluşu, bilim insanı ve yurttaş ile birlikte Türkiye'den TEMA Vakfı ve İklim Ağı gibi önde gelen çevre ve iklim örgütleri destek veriyor.
AB'nin yüzde 40 hedefi bile yetersiz
Avrupa'dan ve Avrupa dışından aileler, Avrupa Parlamentosu'nu ve Avrupa Konseyi'ni yurttaşlarını iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden korumayı başaramadığı için dava ediyor.
Aileler, yüksek sera gazı emisyonu seviyelerine izin verilmesini ve mevcut 2030 iklim hedeflerinin yetersiz olmasını neden olarak gösteriyor.
Avrupa Adalet Divanı Genel Mahkemesi'ne yöneltilen şikayette, AB'nin mevcut 2030 iklim hedeflerinin, yani sera gazı emisyonlarını 1990 yılını baz alarak yüzde 40 azaltmayı hedeflemesinin, iklim değişikliğinin tehlikelerini önlemek için yetersiz olduğu belirtiliyor.
İsveç Sami Gençlik Birliği
Portekiz, Almanya, Fransa, İtalya, Romanya, Kenya ve Fiji'den on aile ile İsveç Sami Gençlik Birliği, AB'yi, mevcut 2030 iklim hedeflerinin yetersiz olması nedeniyle ve yurttaşlarını iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı korumayı başaramadığı için konuyu mahkemeye götürüyor.
8 ülkeden dava açan insanlar, AB'nin daha iddialı azaltım hedefleri koyarak yurttaşlarının temel haklarını korumayı hedeflemesini istiyor.
Aileler, Mahkeme'den iklim değişikliğinin bir insan hakları meselesi olduğunu ve AB'nin kendi haklarını ayrıca bugünün çocuklarının ve gelecek nesillerin de hakkını korumakla yükümlü olduğunu kabul etmesini talep ediyor.
İklim sadece Avrupa'nın meselesi değil
Guyo ailesi/ Kenya
Fransalı davacı ailenin büyükbabası Maurice Feschet (72), iklim değişikliği nedeniyle, altı yıl içinde yüzde 44 ürün kaybı yaşadıklarını öne sürerken, İsveç Sami Gençlik Birliği'nden Sanna Vannar (22) ren geyiklerini kaybederlerse, Sami kültürünün yok olacağını belirtiyor.
Vannar'a göre Sami gençlerinin çoğu ren geyiği çobanlığı yapıp aileleriyle kalmak istiyor, ancak bir gelecek göremiyorlar.
Davacı ailelerin avukatlarından Roda Verheyen, "İklim değişikliği sadece Avrupa'nın değil, dünyadaki diğer mahkemelerin de bir meselesidir.
Davacı aileler AB Mahkemelerine ve yasal sisteme iklim değişikliğinin tehlikelerini önleme, yaşam, sağlık, iş ve mülkiyet hakkını savunma konusunda güveniyor. AB Mahkemeleri bu aileleri dinlemekle ve korunduklarından emin olmakla yükümlüdür" dedi.
Deniz Ataç: 2030 için yeterli değil
TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, "Ülkeler Paris Anlaşması ile sıcaklık artışını 1.5°C ile sınırlandırmak için çalışmalar gerçekleştirmeyi kabul etti" dedi ve ekledi:
"Bununla birlikte 2030 için belirlenen iklim hedeflerinin Paris Anlaşması için yeterli olmadığı açıkça görülüyor. Dünyanın farklı ülkelerinden ailelerin açtığı bu dava AB'nin iklim hedeflerini daha da ileri götürmesinin gerekliliğini ve aciliyetini gözler önüne seriyor.
"Pek çoğu tarım, hayvancılık ve bölgesel turizm gibi faaliyetlerle yaşamını sürdüren ailelerin iklim değişikliği sebebiyle hem geçim kaynakları hem de yaşam şekilleri gittikçe kötüleşiyor". (PT)