İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, 447. F Oturmasında bu hafta hasta mahpus Zerdeşt Oduncu'nun durumunu anlattı.
Açıklama, “Tedavi hakları engellenen ağır hasta mahpuslardan Mustafa Kabakçıoğlu’nu Gümüşhane Hapishanesi’nde 29 Ağustos’ta ve Mustafa Barış Avıalan’ı Sincan Hapishanesi’nde 15 Ekim’de kaybetmiş olmanın üzüntüsü ile bu haftaki açıklamamızı gerçekleştiriyoruz” sözleriyle başladı.
Hapishane Komisyonundan Hatice Onaran’ın okuduğu basın açıklamasında, pandemi uygulamaları ile hapishanelerde ayrımcılık ve tecridin arttığı, bunun da mahpuslar, aileleri ve hak savunucularının endişelerini arttırdığı ifade edildi.
18’inde tutuklandı, 20’sinde müebbete mahkum
Halen Edirne F Tipi Hapishanesinde tutulan hasta mahpus Zerdeşt Oduncu’yla ilgili şu bilgiler verildi:
“Zerdeşt Oduncu henüz 18 yaşındayken gözaltına alınır ve tutuklanır. Tutuklandıktan sonra Mardin Hapishanesi'ne ziyaretine giden annesi, oğlunun gördüğü işkenceden dolayı ayakta duramadığı, nefes almakta bile zorlandığı için konuşamadan görüşten çıktığı o günü unutamadığını anlatır.
“Mahkeme, bir türlü ortaya çıkartılmayan gizli tanık ifadeleriyle, yirmi yaşındayken ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verir Zerdeşt Oduncu’ya.
“Tekirdağ F tipi Hapishanesi’ndeyken Şubat 2014'de kendini ateşe verdiği eylem sonucu vücudunun 3/4'ünde ağır yanıklar oluşur. Durumu ağır olmasına rağmen yanık ünitesi dahi olmayan Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne yatırılır. Hapishane idaresi ailesine haber vermediği için ancak bir hafta sonra annesi diğer mahpus yakınlarının bilgi vermesi ile olayı öğrenir.
“Yeterli bakım sağlanmadığından vücudu aşırı su toplar, yaraları iltihaplanır ve bir süre sonra tam olarak iyileşip toparlanamadan hastaneden çıkartılıp İstanbul’daki Maltepe 1 Nolu L Tipi Hapishanesine getirilir. Günde en az 3 kez pansuman yapılması gerekirken hastaneye bile götürülmez, tüm bakım ve temizliğini oda arkadaşları yapar. Temmuz 2014'de ağırlaştırılmış müebbet cezası infaz koşullarının gerçekleştirilmesi talimatıyla, Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Hapishanesinde tekli hücreye konulur.
“Daha sonra götürüldüğü Edirne F Tipi Hapishanesinde de sürekli kötü muameleye maruz kalır, tedaviye erişimindeki problemler çözülmez ve vücudundaki yaralar daha da kötüleşir. Tecride karşı yaptığı açlık grevi sırasında akciğer şikâyetleri ortaya çıkar, birkaç kez ağzından kan gelir ama tedavisi yapılmaz. Hastaneye gitme talebi reddedildiği ya da ters kelepçeli halde muayeneyi kabul etmediği için bir yıldır tedavi hakkına erişemiyor.”
“Benim işim bitmiş, beni zaten öldürecekler”
Annesi Selma Oduncu, oğlu Zerdeşt Oduncu'nun son durumunu şöyle anlatmıştı: “Mardin'de oturduğum ve maddi durumumdan kaynaklı sık sık ziyaret edemiyordum, bir yıldır da pandemi nedeniyle ziyaret edemedim oğlumu. Kendini yaktıktan sonra bir türlü iyileşemedi. Şu an ciğerlerinde sorun var. Vücudu sık sık şişiyor, su topluyor, iltihaplı yaralar oluşuyor. Cezaevi idaresinin verdiği hiçbir yemeği yiyemiyor, yediği her şey alerji yapıyor; kusuyor ve ishal oluyor. Son gittiğim görüşte yanımda kan kustu, gözlerimle gördüm. Bana 'benim işim bitmiş, beni zaten öldürecekler' dedi. Oğlum bu kadar hasta iken hala tek kişilik hücrede tutuluyor. Tek isteğim onun dışarı çıkması yoksa içeride iyileşemez.”
İHD, yetkililere şöyle seslendi: “COVID-19 nedeniyle oluşan ağır risk de göz önünde bulundurularak, ağır durumda olan hasta mahpusların yaşamlarını daha fazla riske etmeden tahliyeleri için gerekli adımlar atılsın. Zerdeşt Oduncu ve tüm hasta mahpuslar serbest bırakılsın.” (AS)