Fotoğraf: Cannes Film Festivali Twitter hesabı
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, oyuncu Merve Dizdar’a yönelik “linç kampanyasını” kınadı.
Dizdar, Cannes Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü almasının ardından yaptığı konuşmayla ilgili sosyal medyada sözlü şiddete maruz kaldı. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkan Yardımcısı İbrahim Uslu, Dizdar için “Önce kendi ülkene saygı duymayı öğreneceksin…” yazdı.
“Suçlarını gizleme çabası”
İHD İstanbul Şubesi, Merve Dizdar’ın ve şiddete, cinsiyet ayrımcılığına uğrayan tüm kadınların yanında olduklarını açıkladı:
“Erkek egemen zihniyet tarafından sosyal medya ve basın yayın organları da kullanılarak giderek köpürtülen bu linç kampanyasının, Türkiye’de kadın cinayetlerini durduramayan, kadınlara ve kız çocuklarına cinsiyet ayrımcılığı ve şiddeti reva görenlerin gerçeklerin üzerini örtme, suçlarını gizleme çabası olduğu açıkça görülmektedir.
Bu linç kampanyasına katılanlara ve ülkeyi yönetenlere soruyoruz, gerçeklerin üzerini örterken kadın cinayetlerini çocuk istismarını meşrulaştırdığınızın, yen içinde bırakmaya çalıştığınızın kadınların ve çocukların hayatı olduğunun farkında mısınız? Gerçeklerin karartılmasına seyirci kalmayacağız.”
"Tüm mücadeleci ruhlara"
Merve Dizdar ödül konuşmasında şunları söylemişti:
“Jüri üyelerine teşekkür ediyorum. Cannes Film Festivali’ne çok teşekkür ediyorum. Oyun arkadaşlarıma, tüm ekibe çok teşekkür ediyorum. Senaristlerimize, herkese a’dan z’ye ama en önemlisi bu karakteri güvenip bana verdiği için ve onunla çalışmak bir ayrıcalık olduğu için Nuri Bilge Ceylan’a çok teşekkür ediyorum.
Son olarak dün gece uyurken bir hayal, yani ödül alabilir miyim diye düşünürken ufak bir yazı yazdım, onu okumak istiyorum izninizle.
Filmde canlandırdığım Nuray karakteri inandığı şeyler ve varoluşu için mücadele veren ve bu uğurda bedeller ödemek zorunda bırakılmış bir kadın. Onu tanımak ve anlamak için uzun uzun çalışmak isterdim ama ne yazık ki yaşadığım coğrafyada kadın olmak Nuray’ın, Nuraylar'ın duygusunu doğduğum günden beri ezbere bilmeyi gerektiriyor.
Bu ödülü Nuray ve onun gibi kadınların mücadelesine güç verebilmek için ve kendisine layık görülenlere boyun eğmeyip eyleme geçen, bu uğurda her şeyi göze alan ve ne olursa olsun umut etmekten vazgeçmeyen tüm kız kardeşlerime ve Türkiye’de hak ettiği güzel günleri yaşamayı bekleyen tüm mücadeleci ruhlara armağan ediyorum.” (AS)