“Basında çıkan bu haberler karşısında Bakanlığınız Polis Vazife ve Salahiyet Kanununun 1. Maddesine aykırı şekilde hareket ederek Hasan Ceyhan’ı darp eden polis memuru ve özel güvenlikçiler hakkında nasıl bir işlem yapmıştır?
“Polis memurlarının vatandaşlara kötü muamelelerinin hızla artmasının sebebi nedir? Anayasaya ve imzacısı bulunduğumuz uluslararası sözleşmelere aykırılık teşkil eden bu tarz hukuksuzlukların önüne geçerek polis şiddetini önlemek amacıyla Bakanlığınızca alınacak bir önlem projeniz bulunmakta mıdır?
“Polis memurunun yasal mercilerce onaylanmış, gazetecilik mesleği mevzuatına uygun, ulusal bir gazete olan ve günlük yayın yapan Yeni Yaşam Gazetesini 'yasaklı' ilan edebileceği ve bu gazeteyi dağıtan bir emekçiye sözlü ve fiili şiddet uygulama hakkını kendisinde görebilmesinin bir nedeni de kullanılan kutuplaştırıcı, ötekileştirici, nefret ve ayrımcı dil olmaktadır. Bu tehlikeli siyasi jargonu değiştirmeyi düşünüyor musunuz?
“Hasan Ceyhan'ın özel eşyası olan çantasının karıştırılması gibi keyfi ve hukuksuz uygulamaların önüne geçmek için bir çalışmanız var mı?
“Son on yılda saldırı sonucu yaşamını yitiren ve kötü muameleye maruz kalan gazete dağıtıcısı sayısı kaçtır?”
Bu sorular, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Serpil Kemalbay'ın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması talebiyle ilettiği soru önergesinde yer alıyor.
Kemalbay’ın bu soruları iletmesinin nedeni ise 27 Mayıs 2019’da İstanbul Gayrettepe’de Yeni Yaşam Gazetesi’nin dağıtımını yapan ve epilepsi rahatsızlığı olan Hasan Ceyhan’ın polislerce tehdit edilmesi.
TIKLAYIN - bianet medya gözlem raporları
Gazete dağıtımcısına “kafanıza sıkacağız” tehdidi
Kemalbay, Ceyhan’ın yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Ceyhan, İstanbul Yenikapı’dan Taksim’e gitmek için metroya bindiğinde metro güzergahında bayılmış, Gayrettepe’de metro istasyonuna gelen sağlık görevlilerinin müdahalesiyle kendisine gelmiştir.
‘Polis gazete dağıtımcısına tokat attı’
“Sağlık ekiplerinin gitmesiyle birlikte orada bulunan polis ve Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı özel güvenlikçilerin yardımcı olup kendisini koruması gerekirken, Ceyhan’ın çantası karıştırılarak GBT yapıldığı, çantada Yeni Yaşam Gazetesi’ni görmeleri üzerine sağlık görevlilerinin dışarı çıkıp hava alabilirsin önerilerine rağmen bir polis memuru ve iki özel güvenlik görevlisi tarafından 'güvenlik odası klimalıdır, rahat edersin' denilerek kendisinin güvenlik odasına götürüldüğü, polisin kendisine tokat atıp güvenlik görevlileri ile birlikte bir saate yakın küfür ve hakaretler edilerek darp edildiği, polisin, Yeni Yaşam gazetesinin yasaklı ve Kandil gazetesi olduğunu, gazetede çalışan kişilerin kendisini kandırdığını ve topladıkları paraları başka yerlerde yediğini söyleyip ‘Sen de burada böyle gazete dağıtıyorsun, bu kadar acizsin!’, ‘terörist, vatan haini, sizin kafanıza sıkacağız!’ gibi tehditlerde bulunurken, odada bulunan güvenlikçi ise polise, ‘Bunlar vatan hainidir, izin ver kafasına sıkayım’ terörle mücadele polisleri buraya geliyor! Üç harfliler geliyor!’ şeklinde korkutmaya çalışıp, baskı uygulayıp, zorla ‘şikâyetçi olmayacağım’ tarzında bir kâğıt imzalattıkları Ceyhan’ın ifadelerinden olup çeşitli basında yer almıştır.
“Yeni Yaşam Gazetesi Yönetimi tarafından sağlık kuruluna götürülen Ceyhan’ın rahatsızlığından kaynaklı olarak başına, yüzüne ve kulağına aldığı darbelerden kaynaklanan kulağında yırtılma ve zedelenme olduğu tespit edilmiştir.”
Kemalbay uluslararası sözleşmeleri hatırlattı
Kemalbay soru önergesinde, AGİT ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin ilgili maddelerini hatırlattı ve şunları söyledi:
“Devletin kamusal yetkisinin kişilerin can güvenliğini korumadan yoksun bırakacak hukuk dışı eylemler için kullanılmasına imkan vermesi düşünülemez. Ancak, AKP Hükümeti döneminde keyfi, ırkçı, şiddete dönük, kötü niyetli yetki kullanımındaki artışın yükseldiği ortadadır.” (EMK)