Haberin İngilizcesi için tıklayın
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) bugün yaptığı yazılı açıklamada, yetkililerin, Kürt belediye başkanlarını görevlerinden alarak ve tutuklayarak, seçme ve seçilme hakkını ihlal ettiklerini belirtti.
Halen 23 belediye başkanı, Terörle Mücadele Yasası kapsamında suçlar işledikleri iddiasıyla tutuklu.
Bunlardan biri olan Diyarbakır’ın seçilmiş Büyükşehir Belediye Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı’nın “terör örgütü üyeliği” suçundan yargılandığı davanın ikinci duruşması 10 Şubat’ta görülecek.
HRW açıklamasında, “Savcılık mütalaasında Mızraklı için mahkumiyet istese de, iddianamede Mızraklı aleyhine sunulan deliller, Mızraklı’ya isnat edilen örgüt üyeliği veya suç sayılabilecek başka faaliyetlere karışmış olma suçlamalarını desteklemekten uzak” dedi.
HDP 65 belediye kazandı, 32’sine kayyım atandı
HRW’nin açıklamasında, “Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerindeki en kalabalık nüfuslu illerde belediye başkanlarının görevden alınması ve belediye meclislerinin işlevsizleştirilmesiyle birlikte, 31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerin sonuçları da fiilen iptal edilmiş oldu” dendi.
Açıklamadan öne çıkanlar şöyle:
“Belediye başkanlarına karşı ilk adımlar, Ağustos ayında, Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgelerindeki en büyük üç kentin önde gelen HDP’li belediye başkanlarının görevden alınmalarıyla atıldı.
“32 HDP’li belediye başkanı görevlerinden alındı ve yerlerine ilçelerde kaymakamlar illerde valiler, Ankara tarafından “kayyım” olarak atandı. Kayyımlar, atanmalarının ardından, belediye meclislerini toplamayarak, bu meclislerin yerel yönetimlerdeki rollerini fiilen etkisiz hale getirdiler.
"HDP, Mart ayında yapılan yerel seçimlerde, 65 Belediye başkanlığı kazanmıştı.
“Bu durum, bölgede yaşayan Kürt seçmenler için, yerel demokrasinin ikinci kez askıya alınışı. Daha önce, Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından ilan edilen olağanüstü hal altında, Erdoğan hükümeti Belediye kanununda bir değişiklik yapmış ve 2014 yerel seçimlerini kazanarak göreve gelmiş 94 HDP’li belediyenin başkanlarını ve meclislerini görevden alarak, bunların yönetimine doğrudan el koymuştu."
HRW Avrupa ve Orta Asya direktörü Hugh Williamson da “yerel Kürt politikacıları, suç sayılabilecek faaliyetlerin varlığını gösteren ikna edici deliller olmaksızın, sanki silahlı militanlarmış gibi görevden almak, tutuklamak ve yargılamak, anlaşıldığı kadarıyla, Türkiye Hükümeti’nin siyasal muhalefeti ortadan kaldırmak için tercih ettiği yöntem haline geldi” açıklamasını yaptı. (AS)