"Hrant Dink davasında söylenecek birşey var, bu işi devlet yapmadı. Devlet yaptırmadı, yaptıramaz, kendini devlet olarak gören kimselerin bir oganizasyonu ve ihmalleri sözkonusu.Kendi kendine hareket eden birşey yok. Devlete bu valiyi koyarsanız böyle, şu valiyi koyarsanız şöyle davranır."
Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan Alt Komisyon, 19 Ocak 2007'de işlenen Hrant Dink Cinayeti ile ilgili raporunu 23 Temmuz'da açıkladıktan sonra, raporun yazıldığı sırada söylenenler yeniden hafızalarda canlandı.
Yukarıdaki cümleyi İstanbul Barosu eski Başkanı Yücel Sayman, rapor hazırlanırken kendisiyle de görüşülen İstanbul valisi Muammer Güler'in "Devlet tehdit edilmedi, devlet böyle tehdit etmez yapsa başka türlü yapardı" sözleriyle ilgili söyledi.
"Valiler, emniyet müdürleri kendilerini devlet olarak görüyorlar"
Sayman'a "Devlet tehdit eder mi? Ederse nasıl eder?" diye sorduk...
"Bir canlı varlık olarak devlet yoktur. Devlet toplumun siyasi örgütlenmesidir. Devlet kendisi birşey yapamaz, o devletin belirli organlarında faaliyet gösteren insanlar var, yaparlarsa onlar yaparlar. Onlar devlet değildir. Bizde böyle bir alışkanlık vardır, vali, emniyet müdürü kendilerini devlet olarak görürler halk da onların devlet olabileceği konusunda yerleşmiş bir inanç vardır."
"Siz kendinizi devlet zannederseniz devlete söylenebilecek herşey size söylenmiş, size söylenen herşey devlete söylenmiş gibi olur. Demokrasi konusunda en büyük tehlike buradan çıkar.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetini araştıran TBMM İnsan Hakları Alt Komisyonu İstanbul'da incelemelerini tamamlayıp raporunu yazmaya başladığında vali Güler'e "Dink Sabiha Gökçen'le ilgili yazısı nedeniyle İstanbul Vali Yardımcısı tarafından tehdit edildi mi?" diye sordu.
Güler soruya "Tehdit edilmedi, devlet böyle tehdit etmez yapsa başka türlü yapardı" yanıtını verdi. (NZ/EZÖ)