Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin 86 sanıklı davada mahkeme beş tutuklu sanığı tahliye etti.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü duruşmasında tahliye talepleri tamamlandı. Davaya 31 Temmuz, 2-3 Ağustos'ta devam edilecek.
Duruşmada söz alan Trabzon İl Jandarma İstihbarat görevlisi Veysel Şahin görevinin haber toplamak olduğunu, üstünün dava sanıklarından Okan Şimşek olduğunu, yine dava sanıklarından Coşkun İğci'nin ise arkadaşı olduğunu söyledi.
Şahin: Güvenlik toplantılarını Ali Öz yönetirdi
Şahin, Coşkun İğci'nin azmettirici sanık Yasin Hayal'in Dink cinayeti planını nasıl öğrendiklerini anlattı:
“2006'da Okan Şimşek'le beraber şehir merkezindeyken Coşkun İğci aradı. Okan Şimşek'le beraber gittik. Coşkun İğci bize Yasin Hayal'in 3-4 kişiyle beraber İstanbul'da Ermeni bir gazeteci olan Agos gazetesinde çalışan Hrant Dink olduğunu söyledi. Resimleri ve krokileri olduğunu, silah bulmak için kendisine para verdiğini söyledi. Biz silah almamasını söyledik.
"Okan Şimşek, Metin Yıldız'ı aradı. Yanına gittik. Okan Şimşek, konuyu Metin Yıldız'a iletti. Yıldız, Hüseyin Yılmaz'a söylememizi istedi. Kendisi gerekli emiri vereceğini söyledi. Yılmaz ve Hacı Ünalır beraberdi. Gittik bunu anlattık."
"Günlük güvenlik toplantıları Ali Öz yönetirdi. Ben toplantılara katılmazdım" diyen Şahin, 15 gün sonra İğci'nin kendilerini aradığını, Okan Şimşek'le beraber yanına gittiklerinde İğci'nin parayı iade ettiğini ve silah bulmadığını söylediğini aktardı.
"On gün sonra Hacı Ünalır odamıza geldi. Bize bu konuyla ilgili emir gelmediğini söyledi. Okan Şimşek, Metin Yıldız'ın odasına gitti. Ne konuştular bilmiyorum” diyen Şahin, cinayet günü olayı televizyondan öğrendiğini; Okan Şimşek'in Metin Yıldız ve Hüseyin Yılmaz'ı arayarak “televizyon izleyin” dediğini söyledi.
Şahin “Akşam şubeye döndüğümde bu iddianın ciddiye alınmadığını öğrendim” diye konuştu.
Metin Yıldız da Ali Öz'ü işaret etti
Şahin'in ardından söz alan cinayet döneminde yüzbaşı rütbeli Trabzon Jandarma İstihbarat Şube Müdürü olan Metin Yıldız söz aldı.
“Şahin doğruyu söyledi, Okan Şimşek'le beraber görevlerini yaptılar” diyen Yıldız, İğici'nin getirdiği istihbaratı Ali Öz'e [dönemin Trabzon İl Jandarma Alay Komutanı, emekli asker, tutuklu sanık], sabah toplantısında ilettiğini söyledi.
Toplantıda Jandarma Asayiş Müdürü, KOM Şube Müdürü ve İstihbarat Şube Müdürü'nün de olduğunu belirten Yıldız “Bilgiyi Ali Öz'e aktardım. O da toplantıyı bitirdi 'sonra görüşelim 'dedi. Aradan birkaç gün geçince Ali Öz'ün odasına ikinci defa gidip arz ettim, oradada verim alamadım” dedi.
“Daha farklı tedbirler alınabilirdi, ben [Ali Öz'ün] Ben odasına ikinci defa da gittiğimde emir alamadım. Bana işlem yaptırması gereken Ali Öz'dür. Emir almadığım içim emir veremedim” diyen Yıldız, sol ve BÖH [Bölücü Faaliyet] konusunda polisle, sağ faaliyette ise MİT Bölge Başkanlığı ile işbirliğinde olduğunu, ancak MİT'ten bilgi gelmediğini ekledi.
Yıldız: Görevimizi ihmal ettiğimizi kabul ediyorum
Yıldız, cinayet gününe ilişkinse şunları söyledi:
“Cinayetten sonra Okan Şimşek beni telefonla aradı, ve çok üzüldük. Pelitli merkezine geçtik, 15.00 gibi tetikçinin amcası tarafından yeğeni olduğuna yönelik ihbar geldi. Sonra da televizyonlarda resmi çıkmaya başladı. Sonra, elimizdeki bilgileri paylaşmak için il emniyet müdürlüğüne gittik Yasin Hayal ve Ogün Samast dışında hiçbirini tanımıyorduk.”
Emniyetin karşısındaki askeri gazinoda toplandıklarını söyleyen Yıldız, kendilerine altı ay önce gelen istihbaratla ilgil kabaca haber kayıt bildirim rapor hazırlayıp Öz'ü aradığını söyledi:
“Jandarma Komutanı'nı aradık. 'Bundan 6 ay önce böyle bir konudan bahsetmiştik, maalesef oldu ben böyle bir şey hazırladım müsaade ederseniz ben bunu çektireceğim' dedim. 'Tamam' dedi. En azından suçlunun bulunmasına faydası olması için hazırladık formu. Görevimizi ihmal ettiğimi kabul ediyorum. Bari buna katkımız olsun diye bunu yaptım. Sonra idari tahkikat yapıldı bizi Bolu'ya tayin ettiler.”
“Koruma görevi İstanbul Emniyeti'nin”
“Cinayete dair emniyetin elinde bizden çok daha fazla belge var” diyen Yıldız, ellerine gelen bilgi değerlendirilse bile asıl sorumluluğun İstanbul Emniyeti'nde olduğunu söyledi, “Dink İstanbul'da yaşadı, tehdit edildi ve öldürüldü. Bunlar İstanbul için yeterince ciddi değil miydi?” diye sordu.
Yıldız'ın ardından, cinayet sırasında olay yerinde olmakla suçlanan İstanbul Jandarma TİM Komutanı Muharrem Demirkale “Yıllardır dinleme yapan takip yapan insanım. görüntülerdeki kişiler İstanbul Jandarma İstihbarat'tan değil. Bunları yakmayın. Görüntüleri kriminal daireye yollayın dedim. Emniyetteki memurlara bunların hiçbiri benim adamlarım değil diye yalvardım” diye konuştu.
Bayrak: Ogün Samast'ı yumuşatmak için fotoğrafını çektim
Sanıklardan Samsun Jandarma Komutanlığı Kom Şube Müdürü Murat Bayrak ise Samast'ın Türkiye bayrağı ile fotoğraf çekildiği görüntülere ilişkin şunları söyledi:
“Birol [Birol Ustaoğlu, tutuklu sanık] astsubayla beraber kameralara görüntü verdiğini gördüm. Birol Ustaoğlu, Ogün Samast'ı yumuşatıyor diye anladım. Zanlının daha yumuşaması için cep telefonu ile zanlının fotosunu çektim, ses çıktı, zanlı tepki verdi. Tepki verince ben bilgi alış verişi sekteye uğrucak sandım ve zanlını yanında bulunan sandalyeye oturup 'Böyle çıkmışsın' dedim. Birol astsubay bana serzenişte bulundu, ben de kaş göz hareketi kaptım. Birol astsubay sonra Ogün Samast'a 'Kendi elinle sil' dedi, zanlı da sildi. Ben de sırtına “sıkıntı yok” der gibi elimle dokundum. Ve ben odadan çıktım ve bir daha gitmedim. Ben çok başarılı bir subaydım o benim bitişimin başlangıcı oldu.”
Trabzon'daki jandarma davası birleştirildi
Mahkeme, taleplerin ardından Trabzon Jandarma İstihbarat görevlisi Volkan Şahin, İstanbul Jandarma İstihbarat görevlileri Ali Barış Sevindik, Yusuf Bozca, Abdullah Dinç ile IQ Yayınları sahibinin Adem Sarıgöl’ün yurtdışı çıkış yasağı konularak tahliye edilmelerine karar verdi. Sevindik’in Bozca’nın kendisine gösterilen fotoğraflarda ‘andırıyor’ beyanı ile cinayet mahallinde bulunduğu belirtilmişti.
Mahkeme ayrıca aralarında Ali Öz’ün de bulunduğu Trabzon’daki 8 sanıklı görevi ihmal dosyasının ana davayla birleştirilmesine karar verdi. Davaya 31 Temmuz, 2-3 Ağustos'da devam edilecek. (EA)