31 Mayıs 2011 günü emniyet güçleri, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Hopa'ya gelmesi nedeniyle yapılan basın açıklamasına hiçbir biçimde uyarı yapmadan, haksız bir biçimde ve ölçüsüz bir güç kullanımıyla müdahale etti.
Olaylar sonrası gözaltına alınanların avukatları, hukuk dışı çeşitli engelmlerle karşılaştılar. Avukatlar bu süreçte yaşananları kamuoyula paylaştı. Açıklamada şunlara yer verildi:
* Gözaltında bulunan kişilerin müdafileriyle görüşmeleri konusunda Hopa İlçe emniyet Müdürlüğü'nde, Hopa Polis Merkez Amirliği'nde, Kemalpaşa Jandarma Karakolu'nda (ve daha sonra da Erzurum Emniyet Müdürlüğü'nde) sistematik olarak zorluk çıkarıldı.
* Erzurum Özel Yetkili Savcılığı'nın talimatı gereği olduğu söylenerek müdafilerin görüşebileceği kişi sayısı "şüpheliler arasında menfaat çatışması olduğu" gerekçesi ile engellendi.
* Her bir meslektaşımızın yalnızca gözaltındaki kişilerden tek biriyle görüşmesine izin verilmesi nedeniyle kolluk aşamasında gözaltındakilerin önemli bir bölümü hiçbir biçimde müdafileriyle görüşemedi.
* Gözaltına alındıktan sonra adli tıp muayenesinde "sağlam olduğu" tespit edilmiş olan İbrahim Aksu'nun "kaburgasında kırık olduğu" gerekçesiyle hastaneye sevk edilmesi, bu engellemenin fiilen ne anlama gelebildiğini gösteriyor.
* Zihinsel engelli olduğu tıbbi raporlarla sabit olan Erkut Kibar'ın dahi gözaltında tutuldu.
* Gözaltındakiler, müdafilerine haber verilmeden 4 Haziran 2011 günü sabaha karşı Erzurum'a sevk edildiler.
* Erzurum Özel Yetkili Savcılığı ısrarlı tüm taleplerimize ve yarattığı mağduriyetin somut olarak görülüyor olmasına karşın gözaltındakilerin Adliye'de dahi kelepçeli bir biçimde tutulması uygulamasına son vermedi.
* Erzurum Özel Yetkili Savcılığı, ısrarlı tüm taleplerimize karşın kolluk aşamasında susma hakkını kullanan kişileri dahi hukuka aykırı bir biçimde hesaplama sonucunda belirlediği gözaltı süresinin sonuna kadar hâkim karşısına çıkarmadı; gözaltı süresi aşımını 4, 5 ve 6 Haziran tarihleri boyunca "yerleşik" bir uygulama haline getirdi.
* Erzurum Özel Yetkili Savcılığı, avukatları -en hafif tanımı ile- asgari nezaket kurallarına dahi uymaksızın odasından dışarı çıkartarak, avukatların odasına alınmaması yönünde kolluğa talimatlar vermesiyle de benzeri görülmemiş bir uygulama gerçekleştirdi.
* Erzurum Özel Yetkili Savcılığı, kişilerin hazır bulunduğu (ya da hazır bulunması gereken) işlemlerle ilgili belgelerin kendisine ve müdafisine verilmesine ilişkin zorunluluğa da açıkça aykırı davrandı. Savcılık ifadesi tutanaklarının önemli bir bölümü müdafilere verilmedi.
* Erzurum Özel Yetkili Savcıları Rasim Karakullukçu, Mehmet Bayram, Mehmet Yazıcı ve Osman Şanal'ın insan haklarının gerçeklendiği alan olan ceza muhakemesi yargılamasıyla ilgili gerçekleştirdikleri "Erzurum Yorumu"nu kaygı verici buluyoruz.
* "Hopa Davası"nın tüm diğer keyfi ve orantısız uygulamaların yanı sıra hukuki açılardan da ülke gündeminde önemli bir yer oluşturması için başta hukukçular olmak üzere tüm yurttaşların sorumluluğu bulunduğunu önemle bildiririz.
Av. Sema Pektaş (İzmir Barosu Başkanı) Av. Bahattin Özdemir (İzmir Barosu), Av. Suna Coşkun (Ankara Barosu), Av. Cemal Doğan (İzmir Barosu), Av. Sabri Kuşkonmaz (İstanbul Barosu), Av. Zeynel Kaya (İzmir Barosu), Av. Soner Gürbüz (İzmir Barosu), Av. Halis Yıldırım (İstanbul Barosu), Av. Özlem Gümüştaş (İstanbul Barosu), Av. Nermin Kaplan (İstanbul Barosu), Av. Can Tombul (Ankara Barosu), Av. Mehmet Ümit Erdem (İstanbul Barosu), Av. Gülşen Uzuner (Ankara Barosu), Av. İlknur Alca (İstanbul Barosu), Av. Selen Vargün (Ankara Barosu), Av. Kazım Erkut Güzel (İstanbul Barosu), Av. Alp Tekin Ocak (İstanbul Barosu), Av. Ş. Can Atalay (İstanbul Barosu) (HK)