Hindistan ordusu ve paramiliter güçler, ‘Kızıl Koriodor’ olarak bilinen ülkenin orta ve doğu bölgelerinde yoğunlaşan bir askeri operasyon yürütüyor. Yaşanan çatışmada Hindistan Komünist Partisi (Maoist)’in Genel Sekreteri Nambala Keshav Rao, beraberindeki 26 kişi ile birlikte öldürüldü.
Devam eden operasyon ve Rao’nun ölümü, kısa süre önce gündeme gelen ateşkes ve barış süreci gündemini daha da kırılgan bir zemine çekti. Geçtiğimiz ay HKP (Maoist), hükümetin operasyonu durdurması halinde barış görüşmelerine hazır olduklarını duyurmuştu. Silahlı mücadelenin başladığı Batı Bengal eyaletindeki Naxalbari kasabasından dolayı ‘Naskalitler’ olarak bilinen Maocu gerillalar, 1967 yılından beri Hindistan’da silahlı mücadele yürütüyor.
'Çatışmada ölen en yüksek rütbeli gerilla'
Çatisgarh eyaletinde yoğunlaşan çatışmalarda Basavaraj kod adlı Rao’nun ölümü, Hindistan İçişleri Bakanı tarafından Çarşamba günü duyuruldu. Aynı gün yaşanan çatışmada paramiliter güç Bölge Yedek Muhafızı’ndan (DRG) bir kişinin öldüğü açıklandı. İçişleri Bakanı, kısa süre önce yaptığı açıklamada “Ben bir kez daha hemşerilerime söz veriyorum, Hindistan 31 Mart 2026’ya kadar Naksalitler bitecek” demişti. Yeni Delhi yönetimi HKP (Maosit)’i yasadışı örgüt olarak tanımlıyor.
Rao’nun ölümü ve devam eden operasyon Hindistan medyasında geniş yer buldu. The Times of India gazetesi, 70 yaşındaki Rao’nun ‘bugüne kadar yaşanan çatışmalarda öldürülen en yüksek rütbeli HKP (Maoist) üyesi’ olduğunu yazdı. Örgütün bir numaralı askeri stratejisti olan Rao, HKP (Maosit)’in askeri kanadı Halk Kurtuluş Gerilla Ordusu’nun (HKGO) da başında bulunuyordu.
Genişleyen savaş alanı
Dandakaranya ormanının derinliklerinde yaşanan çatışma yeni değil. El Cezire’nin haberine göre Hindistan Ordusu, Operasyon Zero ya da Kagar ismiyle Maoist gerillalara karşı başlatılan askeri harekatta Çatisgarh ve Telangana eyaletlerine 10 bini aşkın asker yerleştirdi. Son 16 ay içerisinde 400’den fazla Maoist isyancının öldürüldüğü söylendi. Ancak pek çok insan hakları örgütü, yürütülen operasyonun sadece gerillalara yönelik olmadığı, aynı zamanda köylülerin de katledildiğini dile getirdi.
Yer altı kaynakları bakımından zengin Çatisgarh, aynı zamanda yerli kabilelerden oluşan Adivasi halklarına ev sahipliği yapıyor. Bu operasyonda Adivasi halklarının da kayıp verdiği yönünde ciddi şüpheler olduğunu ifade eden kurumlar yaşanan ölümlerle ilgili bağımsız bir soruşturma yapılması gerektiği söyledi. Hindistan’ın neredeyse %9’unu (2011 verilerine göre bu 104 milyon demek) oluşturan bu gruplar, kast sisteminin en alt sıralarında bulunuyor.
Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin Hindu milliyetçisi BJP partisi için operasyon ayrı bir öneme sahip. BJP’nin Çatisgarh’da iktidara gelmesiyle birlikte Maoist gerillalara yönelik şiddet artarken yerel yöneticiler bunun geniş bir hükümet politikası olduğu görüşünde.
Naksalitlerin kontrol ettiği alanlar, 2000’lerde genişliği tüm Doğu Hindistan’daki bölgelere yayılsa da geçtiğimiz yıllarda kademeli bir düşüş yaşandı. 2013 yılına gelindiğinde gerillaların kontrolündeki bölgeler 126’ya düştü. Geçen Nisan ayında ise bu sayının 38’e gerilediği belirtiliyor.
Artan askeri hareketliliğe rağmen Hindistan’da ‘barış görüşmeleri’ ihtimalini gündeme geliyordu. Geçtiğimiz ay HKP (Maoist) tek taraflı ateşkes ilan etti ve operasyonun durdurulması halinde barış müzakerelerine hazır olduklarını dile getirdi. Buna rağmen Yeni Delhi’nin tercihi diyalogdan ziyade askeri çözümden yana oldu.
Hükümet ile HKP (Maoist) arasında yapılacak bir ateşkes ve ardından başlayacak diyalog çağrısı yapan Barış için Koordinasyon Komitesi’nin (BKK) de geçtiğimiz hafta benzer doğrultuda bir açıklaması olmuştu. Rao ve beraberindeki 26 kişinin ölümü üzere BKK bir açıklama daha yayınladı. Yaşanan çatışmada köylülerin ve çocukların da hayatını kaybetmiş olabileceğine dikkat çekti. Hükümetin barış çağrılarına askeri saldırılarla yanıt verdiğini ve Avidasi halklarının haklarını görmezden geldiğini vurguladı. Anayasal bir çerçevede barış ve diyalog sürecinin yürütülmesi gerektiğini söyleyen BKK, müzakere ortamı için bir dizi ön şart sıraladı. HKP (Maoist)’in ilan ettiği ateşkese sadık kalması gerektiğini söyleyen Komite, hükümeti askeri operasyonlara son verip Avidasi halklarının haklarını tanımaya davet etti.
Tüm bu süreç hükümet ile HKP (Maoist) arasında yapılacak olası bir görüşmenin gündem dışına itilmiş olabileceğini gösteriyor. Çatisgarh Eyalet Hükümeti temcilcileri kısa süre önce barış görüşmelerinin önemini vurgulamıştı. Dolayısıyla Yeni Delhi’nin gelinen nokta itibariyle söz konusu barış ihtimaline karşı ciddi bir tavır sergilemediği anlaşılıyor.
Son 10-20 yıllık periyodu değerlendirdiğimizde Hindistan’daki merkezi hükümetin HKP (Maoist)’e yönelik bir dizi askeri ilerleme kaydettiği görülüyor. Fakat 58 yıldır devam eden silahlı bir toplumsal hareketin sadece askeri yollar ile çözümlenebileceğini düşünmek çok kolay değil.
Çatisgarh ya da ‘Kızıl Koridor’ ile anılan diğer bölgeler sadece Adivasi halkları ile ilişkili bir çelişki sunmuyor, bu bölgeler aynı zamanda Hindistan’ın en yoksul eyaletlerinden. Dolayısıyla bugün meseleyi ‘sorun’ olarak değerlendiren merkezi hükümet yanlısı kimi kalemler dahi Naksalitlerin sadece askeri yöntemlerle yenilemeyeceğini, meselenin kökündeki sosyo-ekonomik ilişkileri dile getiriyor.
HKP (Maoist) için Rao’nun ölümü ve şiddetini arttıran operasyonlar barış için pek de umutlu bir tablo çizmiyor. Buna karşın Yeni Delhi açısından, toplumsal mücadeleleri yaratan çelişkilere dokunmadan bir başına askeri yöntemlerin seçilmesi de uzun vadede kendisi için işleri daha da karmaşık hale getirebilir.
(KA/Mİ)