Avrupa Birliği (AB) destekli 29 ilde yürütülen Türkiye Anne Ölümleri Çalışması'na göreyse Haziran 2005-Mayıs 2006 döneminde her 100 bin doğumda 38 anne ölümü meydana geldi.
Hacettepe Üniversitesi Nüfus Enstitüleri'nin de destek verdiği çalışma, bu oranların kırsalda kentlere göre iki kat fazla olduğunu gösterdi.
Dünyada hamilelik boyunca ve doğum sırasında meydana gelen kanama veya annenin enfeksiyon kapması nedeniyle her dakika bir kadın yaşamını yitiriyor.
Ölüm oranları varsıl ve yoksul kadınlar arasında da ciddi ölçüde oynuyor.
"Her dakika bir kadın ölüyor"
Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu (UNICEF) anne ve çocuk sağlığı danışmanı Nancy Terreri sağlık hizmetlerinin yaygın, erişilebilir ve kaliteli olduğu ülkelerde doğum sırasında gerçekleşen ölüm oranlarının çok düşük olduğunu belirtti.
Anne ölümlerinin önüne geçilmesi için Amerika kıtasındaki dört merkez ülkede pilot çalışmalar yürüten kadınların doğumla gelen çeşitli hastalıklardan korunması için gerekli çok basit yöntemler bulan New Mexico Üniversitesi'nden Prof. Luis B. Curet "Eğer anne ölümlerinin oranını düşürürseniz bütün toplumu etkileyen olağanüstü bir şey yapmış olursunuz" diyor.
Doğum sırasında gerçekleşen anne ölümlerinin bir çoğu yüksek tansiyondan kaynaklanıyor. Kanama, annenin kaptığı enfeksiyon ve kadınların istemedikleri bebeklerini düşürmek için başvurdukları ilkel yöntemler de anne ölümlerinin başlıca nedenleri arasında.
Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre her yıl 10 milyondan fazla kadın da doğum sırasında geçirdiği yaralanmalardan, maruz kaldığı enfeksiyonlardan veya hastalıklardan muzdarip.
"Sağlık hizmetlerine yeterli yatırım yapılmalı"
Yılda bir milyon çocuk annesiz kalıyor ve bu çocukların iki yaşına gelmeden ölme olasılıkları anneleri olan çocuklara kıyasla on kat daha fazla.
Terreri, İsveç'te her 30 bin doğumda sadece bir kadının yaşamını yitirirken örneğin Afganistan'da her yedi doğumda bir kadının yaşamını yitirdiğini kaydetti.(GG/EÜ)