AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin yürüteceği iklim politikasına hukuki zemini oluşturacak İklim Kanun taslağının yeni yasama yılının başlaması ile birlikte TBMM gündemine geleceğini ve yıl bitmeden yürürlüğe girmesinin hedeflendiğini açıkladı.
İklim ve çevre alanında çalışan sivil toplum kuruluşları, kanun taslağının hazırlık sürecine dahil edilmediklerine dikkat çekerek ancak bilim temelli, katılımcı ve kapsayıcı bir iklim kanununun iklimi, doğayı ve canlıları koruyabileceğini vurguladı.
İklim Kanunu taslağı hakkında ne biliyoruz?
Eksiklikler
Sivil toplum kuruluşları yayımladıkları ortak açıklamada, İklim Kanunu’nun taslağının birçok eksiklik içerdiğine dikkat çekerek Meclis görüşmelerinde aşağıda yer alan eksikliklerin giderilmesini talep etti:
- 2053 net sıfır hedefi eklenmeli,
- 2030 yılına kadar yüzde 35 mutlak emisyon azaltımı hedefi yer almalı,
- Kömürden adil bir çıkış planlanmalı,
- İklim değişikliğine karşı uyum mekanizmaları kurulmalı,
- Bağımsız bir bilimsel danışma kurulu oluşturulmalı,
- İklim adaleti perspektifi dahil edilmeli,
- Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) gözden geçirilmeli.
Türkiye’nin, 2021 yılında Erdoğan tarafından açıklanan 2053 yılına yönelik bir net sıfır hedefi bulunuyor. Sivil toplum kuruluşlarına göre, 2053 net sıfır vizyonu ile uyumlu bir dönüşümün hukuki garantisi, ancak bu tarihin İklim Kanunu’nda yer alması halinde olabilir.
Türkiye’nin, net sıfır hedefine ulaşabilmesi için, 2020 yılına kıyasla 2030’a kadar en az yüzde 35 mutlak emisyon azaltımı hedeflemesi gerekiyor. (TY)
İmzacı kurumlar:
Hukuk, Doğa ve Toplum Vakfı - HUDOTO
WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı)
Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA)
Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe)
Türetim Ekonomisi Derneği
350 Türkiye
Fosil Yakıtların Ötesi (Beyond Fossil Fuels)
Greenpeace Türkiye
Yeşil Düşünce Derneği