HDP'nin, "Kendimizi de, kentimizi de bizler yöneteceğiz" sloganıyla düzenlediği yerel yönetimler çalıştayı bugün başladı. HDP Diyarbakır il binasında başlayan çalıştaya, HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli ve HDP milletvekilleri başta olmak üzere çok sayıda siyasetçi katıldı.
Çalıştayın açılış konuşması yapan HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Filiz Buluttekin, yerel yönetimlerin önemine değindi. Kayyum politikası ile halkın iradesinin gasp edildiğini belirten Buluttekin, kayyumla yönetilen tüm belediyeleri ve daha fazlasını alacaklarını söyledi.
Çalıştayda konuşan HDP Eşgenel Başkanı Pervin Buldan, içinde bulundukları dönemin sıkıntılı bir dönem olduğunu belirterek yerel seçimlerde büyük bir başarı elde etmek için çalışacaklarını söyledi.
İktidarın sadece HDP'yi değil, Kürt'lerin tüm kazanımlarını hedef aldığını belirten Buldan, iktidarın saldırılarına karşı Kürt partilerinin güç birliği yapması gerektiğini söyledi. Buldan konuşmasının devamında özetle şu ifadeleri kullandı:
"Erdoğan ve yardımcılarının, İçişleri Bakanı'nın kayyum atadıkları yerler başta olmak üzere HDP'ye savurdukları tehditlere asla inanmayın. Bu sözleri belediyeleri kaybedeceklerinin itirafıdır. Her gün kayyum tehditleri savurmaları kaybettiklerinin göstergesidir. Her türlü tehditlerine, yok sayma çabalarına rağmen bir kez daha kazanacağız.
"O kayyumlar gidecek. Kapısına beton duvar ördükleri, bariyerlerle korumaya çalıştıkları o belediyelerin içinde halklarımızın iradesi kaldı. Diyarbakır Belediyesi'nin içinde sevgili Gültan Kışanak ve Diyarbakır halkının iradesi kaldı. Van Belediyesi'nin içinde Bekir Kaya ve onun şahsında Van halkının iradesi kaldı. Mardin Büyükşehir Belediyesi'nin içinde sevgili Ahmet Türk ve onun şahsında Mardin halkının iradesi kaldı. Ağrı Belediyesi'nin içinde sevgili Sırrı Sakık ve onun şahsında Ağrı halkının iradesi kaldı. Şimdi bize düşen o belediyelerimizi ve daha fazlasını geri almaktır.
"Seçimlerin en önemli öznesi kadındır"
"Seçimlerin en önemli öznesi kadınlardır. Kadınsız özgürlük, kadınsız yönetim olmaz. Eşbaşkanlık sistemini her yerde işlettiğimiz gibi, sadece belediyelerde değil karar mekanizmalarında, siyasetin her alanında kadınların eşit temsiliyetini hedef olarak önümüze koyduk. Bu dönem yerel seçimlerde bir kez daha eşit temsiliyet ilkemizi hayata geçireceğiz. Çünkü yerel yönetimlerimize saldırmalarının bir nedeni de kadınların yükselen gücüdür. Duydukları korku bunun göstergesidir. Kayyumların ilk icraatları kadın kurumlarımızı kapatmak olmuştur. Belediyelerimizin açtığı kadın kurumları kayyumlar tarafından kapatılmış yerlerini kayyum zihniyeti almıştır. Bir kez daha o kurumları açmak bizim asli görevimizdir. O kurumların yeniden açılması ile kadınların bir kez daha söz ve karar sahibi olmalarının önü açılacaktır.
Sezai Temelli: Savaştan ve çözümsüzlükten beslenen bir iktidar
Pervin Buldan'ın ardından söz alan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, sadece belediyeleri kazanmak için değil, ülkeyi dönüştürmek için çalışacakları ifade etti. Savaştan ve çözümsüzlükten beslenen bir iktidarın karşılarında olduğunu söyleyen Temelli, "Çöküşten çıkış için en önemli adım radikal demokrasi ile yerel demokrasiyi var etmektir" ifadelerini kullandı.
Temelli konuşmasının devamında özetle şunları söyledi:
"Bugün yaşadığımız ülke sorunlar yumağı içinde. Israrla söyledik. Dedik ki, "Bu ülkede Kürt sorununu çözmeden hiçbir sorunu çözemezsiniz. Bırakın sorunları çözmeyi daha derin yerlere süreklersiniz. Kürt sorunu özgürlük sorunudur, demokrasi sorunudur." Bırakın Kürt sorununda çözüm bulmayı zaman zaman sorunu derinleştirerek iktidarını da bunun üzerinden derinleştiriyor. Savaştan ve çözümsüzlükten beslenen bir iktidar var karşımızda. Bu iktidara karşı biz de varlığımızla irademizle bu sorunun çözümüne talibiz. Şimdi güçlü bir şekilde bir aradayız.
"Bizim emekten, doğadan yana, kadın eşit temsiliyetine dayalı anlayışımız radikal demokrasinin mücadele hatlarını da göstermektedir. Bugün sürüklendiğimiz çöküşten çıkmak için en önemli adım radikal demokrasi anlayışıyla yerel demokrasiyi var etmekten geliyor. Çözüm buradadır. Bu çözüm sadece Kürdistan için Kürt illeri için aslında Türkiye ve Orta Doğu ve insanlığın geleceği için çözümdür. Bu denli iddialı ve kararlıyız.
"Yerelin iradesi yerelin vergi kaynaklarını da yönetmelidir. Yerelin vergi tabanını oluşturmalıyız. Bu yerel demokrasi çerçevesinde katılımcı bütçe oluşturmak demektir. Taban demokrasisi ve katılımcı bütçe anlayışıyla yapacağız çalışmalarımızı. Bu, merkezi bütçeden alacağımız haklardan vazgeçtiğimiz anlamına gelmez. Bizler bu vergileri kendimize, geleceğimize sahip çıkmak için veriyoruz ve bunlara sahip çıkacağız.
"Bakın iktidar tehditlerini savururken tek bütçe anlayışıyla bu hakları da gasp etmek peşinde. Tablo bu. Haklarımıza geleceğimize sahip çıkabilmek için bunlara son verebiliriz. Önümüzdeki seçimler böyle bir fırsatı karşımıza getirebilir. Mücadelemiz bu yönde olacaktır. (HA)