Haberin İngilizcesi için tıklayın
Parlamentolar Arası Birlik (IPU) Genel Kurulu’nun 146. Oturumu Bahreyn’in başkenti Manama’da 11-15 Mart’ta düzenlendi. Oturumlara katılan resmi TBMM delegasyonunda HDP’yi Dış İlişkiler Komisyonu Eş Sözcüsü Hişyar Özsoy temsil etti.
Oturumun ardından alınan kararda, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerine yönelik 20 Mayıs 2016’dan beri 600’ün üzerinde “terör” suçlaması yönetildiği belirtildi. Karar metninde, 2018’den bu yana 30 parlamenter hakkında tutuklama kararı verildiği, 13 HDP’linin milletvekilliğinin düşürüldüğü ve bu sayının artabileceğine dikkat çekildi.
- Birleşmiş Milletler’e üye 179 ülkenin milletvekillerinden oluşan dünyanın en büyük karma parlamentosu olan ve 2016 yılından beri dokunulmazlıkları kaldırılan HDP’li milletvekillerinin durumunu takip eden IPU’nun Parlamenterlerin İnsan Hakları Komitesi, 64 HDP milletvekilinin hukuki durumunu takip ediyor.
Adil yargılanma hakkını ihlal
Kararda 2018 yılında HDP davalarını takip eden IPU yetkilisinin gözlemlerine referansla, önceki dönem HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş'ın adil yargılanmadığı ve her iki eş genel başkana yönelik dosyaların siyasi olduğu belirtildi.
İlk derece mahkemelerden Anayasa Mahkemesine kadar Türkiye'deki yargı kurumlarının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin içtihatlarını tamamen göz ardı ettiği sonucuna varıldığı ifade edildi.
AİHM kararına rağmen serbest bırakılmadı
20 Aralık 2020’de AİHM Büyük Daire tarafından verilen Demirtaş kararının hatırlatıldığı kararda, Demirtaş’ın o zamandan beri serbest bırakılmaması bir yana, hakkında açılan yeni davalarla cezaevinde tutulmaya çalışıldığı hatırlatıldı.
Kararda, AİHM’in 1 Şubat 2022’de dokunulmazlığı kaldırılan 40 milletvekili hakkında ifade özgürlüğünün ihlaline ilişkin verilen karar da gündeme geldi. Ayrıca Türkiye makamları tarafından HDP milletvekillerinin yargılanmalarına ilişkin kapsamlı bilgi sağlandığı ancak bu bilginin suçlamaları ve mahkumiyetleri destekleyecek somut olgu ve gerçeklerden uzak olduğunun da altı çizildi.
HDP kapatma davası da kararda
HDP’ye açılan kapatma davası ile birlikte diğer davaların ele alındığı karar metninde alınan bazı kararlar şöyle:
“IPU, HDP’nin kapatılması olasılığının her geçen gün daha da artmasından derin bir endişe duymaktadır. Seleflerinin mahkeme kararıyla kapatıldığı da göz önünde bulundurularak, HDP’yi kapatma girişimi yetkililerin yanlış bir şekilde PKK ve HDP'yi bir ve aynı olarak görmeye devam ettiğini bir kez daha göstermektedir.
Komite bu bağlamda; iki örgütün büyük ölçüde aynı sosyal tabana dayandığını ve benzer hedefler izlediğini kabul ederken, HDP'nin amaçlarına ulaşmak için herhangi bir şekilde şiddeti savunmayan yasal bir siyasi parti olduğunu hatırlatır.
HDP’nin kapatılması durumunda, HDP'den aday olacak kişilerin önümüzdeki seçimlere girememeleri ve dolayısıyla parti seçmeninin TBMM’de temsil edilme haklarını kullanamamaları kaygı vericidir. Komite, HDP'nin varlığının ve işlevinin devam etmesine izin verileceğine dair güvence talep eder.
Ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin bir partinin kapatılmasının çok istisnai durumlarda alınan uç bir önlem olduğu ve başta Türkiye aleyhine olmak üzere bir siyasi partinin yasaklanmasının insan hakları ihlali sayıldığı yönünde birçok karar verdiğini hatırlatır.
Bu nedenle Türk makamlarını, parti kapatılması konusunda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmek için ellerinden gelenin en iyisini yapmaya davet eder;
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin bazı HDP milletvekillerini etkileyen davalarda verdiği son kararların Türkiye tarafından uygulanmaması yönünde kaygılar mevcuttur. Bu milletvekilleri ifade özgürlüklerinin ihlal edilmesine maruz kalmışlardır ve Demirtaş örneğinde de belirlendiği üzere cezai yargılamalar muhalefeti boğmayı amaçlamaktadır;
Dokuz parlamenterin halen cezaevinde olmasından derin endişe duyulmaktadır. TBMM tarafından sağlanan en son kapsamlı bilgiler, HDP milletvekillerinin siyasi haklarının meşru kullanımıyla bağlantılı olarak hedef alındıkları yönündeki şüpheleri ortadan kaldırmamaktadır. Bu nedenle, Komite Türkiye makamlarını tutuklu bulunan milletvekillerinin durumlarını gözden geçirmeye ve onları serbest bırakarak haklarındaki cezai takibatı sonlandırmaya çağırmaktadır.
Komite ayrıca, adil yargılanma hakkına yönelik duyulan endişeler ve bu yargılamaların sonucunun HDP'nin kapatılması talebi üzerinde sahip olabileceği belirleyici etkiyi göz önünde bulundurarak, Kobanî Davası duruşmasına gözlemci göndermeye karar vermiştir;
Yukarıda belirtilen tüm endişeler ve Türkiye'de yaklaşan seçimler ışığında, söz konusu ülkeye gidecek bir heyetin mevzu bahis meseleleri tüm ilgili makamlar ve diğer paydaşlarla doğrudan tartışmasının şu anda son derece yerinde olacağını düşünmektedir.” (AS)