Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mardin Milletvekili Mithat Sancar, yasaklanan kitaplar, basın ve ifade özgürlüğü üstündeki baskılar için araştırma önergesi verdi.
Sancar önergede veritabanı eksikliğinden kaynaklı Türkiye’deki yasaklı kitap sayısının bilinmemesiyle ilgili şu ifadeleri kullandı:
“Kitaplara savcılar veya kolluk tarafından el konulmakta, basılı materyallerin satış ve dağıtımı sulh ceza hakimi kararıyla yasaklanmaktadır. Bu kararın, Türkiye'nin herhangi bir yerinde alınabiliyor olması, basına yansıyan haberler dışında hangi kitaplar hakkında toplatılma veya yasak kararı verildiğinin takibini neredeyse imkansız kılmaktadır.”
1980 darbesi sonrası, Bakanlar Kurulu kararıyla, yurtdışında basılan eserlerin Türkiye’ye sokulması ve dağıtılmasının yasaklanmasının hatırlatıldığı önergede, “Bu listeler maalesef acı anılar olarak kalmamakta, Türkiye'nin siyasi konjonktürüne göre uzamakta veya kısalmaktadır” sözleri yer aldı.
Önergede, basın özgürlüğünün sadece kitaplar üzerinden engellenmediğiyse şu şekilde yer aldı:
“Kırşehir'in 32 yıllık kitapçısı Gül Kitabevi 8 Eylül 2015 günü "teröre lanet" yürüyüşüne katılan saldırganlarca basılıp yağmalanmış ve yakılmıştır. Ünlü Fransız şair Guillaume Apollinaire de mahkeme kararlarından payını almış, müstehcen olduğundan bahisle "Onbirbin Kazık" adlı eserinin tercümanı para cezasına mahkum olmuş, Türkiye bu nedenle AİHM önünde tazminat ödemek durumunda kalmıştır. ‘Paralel Devlet Yapılanması’ bağlantısı olduğu iddiasıyla kayyum atanan Kaynak Holding'e bağlı Ufuk Yayınları'ndan çıkan Risale-i Nur'un basımı kayyum tarafından durdurulmuştur.”
Sancar, dilekçesinde, Türkiye’de yasaklı bulunan kitapların tespiti, bu kitapların incelenmesi, yasak kararlarının basın ve ifade özgürlüğüyle ilişkisinin araştırılması için Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını önerdi.
Ne olmuştu?
Diyarbakır 1. Sulh Hakimliği, iki gün önceki kararında Aram Yayınları’na ait 53 kitabın toplatılmasına karar vermişti.
Mardin’de ise 27 Haziran’da, bir alışveriş merkezindeki Ekin Yayıncılık standına gelen polis ve askerler 88 çeşit 160 kitaba el koymuştu.
Ayrıca, 16 Aralık’ta, gazeteci Tuğçe Tatari’nin Anneanne Ben Aslında Diyarbakır’da Değildim kitabıyla Hasan Cemal’in Delila Bir Genç Kadın Gerillanın Dağ Günlükleri ve Çözüm Sürecinde Kürdistan Günlükleri kitaplarına toplatma kararı verilmişti. (GNU/EA)