Fotoğraf: ILO / Flickr
HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları; pandeminin başından beri geçen 18 aylık süreçte yaşanan istihdam kaybının nedenlerini ve gerçek oranlarını ortaya çıkarmak için Meclis Araştırması açılmasını istedi.
Meclis Başkanlığına bir önerge sunan Hatimoğulları, Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ve Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) verilerini paylaştı.
COVID-19 salgınının başta işçiler üzerinde istihdam ve gelir kaybına neden olduğunu belirten Hatimoğulları, salgının olumsuz etkilerinin halen devam ettiğini belirtti.
"Kaybın önüne geçmek için çalışma yapılmalı"
ILO’nun, COVID-19’un yarattığı istihdam kaybını ölçmek için eşdeğer tam zamanlı istihdam kaybı yöntemini geliştirdiğini (çalışma sürelerinde yaşanan azalmaların ne kadarlık tam zamanlı işe karşılık geldiğinin hesaplanması) ifade eden Hatimoğulları, Araştırma Önergesini şu gerekçelere dayandırdı:
- Ciddi oranda azalan gerçek istihdam oranlarını ortaya çıkarmak;
- İşbaşında olmayanların sayısındaki artışı bulmak,
- İşgücü piyasalarında zaten var olan ve salgının etkisiyle daha da derinleşen toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortaya çıkarmak,
- Dünya ve çeşitli bölge ortalamaları ile karşılaştırıldığında oldukça yüksek olan Türkiye’de salgın sırasında yaşanan eşdeğer istihdam kaybını ortaya koymak;
- Buna bağlı politikalar geliştirilerek istihdam kaybının önüne geçilmesi için çalışmalar yapılması sağlamak.
"Türkiye'de kayıp oranı diğer ülkelerden fazla"
Hatimoğulları önergesinde şu ifadelere yer verdi:
“Eşdeğer tam zamanlı istihdam kaybının sebepleri; çalışma sürelerinin kısalması ile COVID-19 pandemisi sebebiyle işsiz kalanlar, daha az süreli çalışanlar ve işgücünden çekilenlerdeki artıştır.
“Salgın nedeniyle alınan önlemler çalışma biçimini de ciddi biçimde etkilemiştir; iş saatleri kısalmış, kısa çalışma ve izin uygulamaları ile uzaktan çalışma ve işten çıkarmalar yaygınlaşmıştır.
“ILO raporlarına göre pandeminin yarattığı eşdeğer tam zamanlı istihdam kayıpları ülke gruplarına göre büyük farklılıklar göstermektedir. Bu farklar ülkelerde COVID-19’un yaygınlığına ve alınan önlemlere göre değişiklik göstermektedir.
“2020’de, 2019 4. çeyreğine göre eşdeğer tam zamanlı istihdam kaybı oranı düşük gelirli ülkelerde yüzde 6,7, orta-yüksek gelirli ülkelerde yüzde 7,3, yüksek gelirli ülkelerde yüzde 8,3 ve düşük-orta gelirli ülkelerde yüzde 11,3 olarak gerçekleşmiştir. ILO metodolojisi kullanılarak gerçekleştirilen DİSK-AR hesaplamalarına göre ise Türkiye’de bu oran 2020 için oldukça yüksek bir düzeyde yüzde 15,8 olarak gerçekleşmiştir.
"3,6 milyon kişilik daha az çalışma söz konusu"
“ILO raporları 2021’İ kapsamadığı için; DİSK-AR, ILO metodunu kullanarak ve Türkiye’de TÜİK Hanehalkı İşgücü Araştırmalarının verilerinden yararlanarak tüm salgın dönemi için (2020 başından 2021 Haziran ayına kadar 18 aylık dönem) bir tahmin oluşturmuştur.
“28 Ağustos 2021 tarihinde DİSK-AR’ın yayınladığı araştırma bültenine göre; TÜİK’in istihdam arttı iddiasının aksine 2020-2021’de yaklaşık 18 aylık salgın döneminde yaşanan eşdeğer tam zamanlı istihdam kaybı oranı yüzde 13,2 ile 3 milyon 613 bin işçidir.
“Gerçek istihdam bilançosu, günlük yaşamda hissedilen ve çalışanlar tarafından hissedilen istihdam kaybı DİSK-AR’ın raporunda ortaya koyduğu şekildedir: Salgın dönemdeki her bir dönemde 2019’UN son çeyreğine göre ortalama 3,6 milyon kayıp yaşanmış, yani 3,6 milyon kişilik daha az çalışma söz konusu olmuştur.”
Hatimoğulları bu gerekçelerden yola çıkarak, TÜİK’in hesaplama yönteminde salgının etkilerini dikkate almadığını belirtti. TÜİK’in salgın döneminde işsizlik düşerken istihdamda büyük artışlar yaşandığını gösterdiğini aktaran Hatimoğulları önergesini şu cümleyle sonlandırdı:
“TÜİK’in işsizlik ve istihdam hesaplamasındaki soru işaretlerini gidermek, gerçek istihdam verilerini ortaya çıkarmak ve buna uygun politikalar belirleyerek oluşan ciddi istihdam kaybını engellemek amacıyla Araştırma Komisyonu kurulması gerekmektedir.” (HA)