Fotoğraf: Mezopotamya Ajansı
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Siirt, Iğdır, Baykan, Kurtalan ve Altınova belediyelerine yapılan kayyım atamalarına tepki gösterdi. Partisinin İstanbul il binasında basın toplantısı düzenleyen Buldan, Mezopotamya Ajansı'nda yer alan habere göre şunları söyledi.
“AKP fırsatçılığı yönetim şekli yaptı”
“Dün bir kez daha gördük ve tanıklık ettik ki bu fırsatçı anlayışıyla birlikte Kürt halkının, demokrasi güçlerinin ve Türkiye'de muhalefet eden milyonlarca insanın kazanmış olduğu, seçmiş olduğu yerler, mekanlar, özellikle AKP’nin fırsatçı anlayışını ortaya koyduğu bir dönemde bir kez daha gasp edildi. Bir kez daha halkın iradesi yok sayıldı.
“Daha önce de 8 belediyemize kayyım atanmıştı salgının devam ettiği dönem içerisinde. Daha önceki açıklamalarımızda söyledik, ifade ettik, Bu bir darbe anlayışıdır, bu bir fırsatçılıktır. AKP, bu salgın döneminde fırsatçılığını ortaya koymuştur ve bunu bir yönetim şekli haline getirmiştir.
“Belediye eş başkanlarımız gözaltına alındı, hem de hukuksuz bir şekilde gözaltına alındılar. Gaspçı anlayışla dün 5 belediye dada kayyım atanması ile AKP bir kez daha darbeci zihniyetini ortaya koymuştur.
“Bu ülke tarihi darbelerle dolu bir tarihtir. Ancak hiçbir zaman, hiçbir dönem bu kadar talancı, bu kadar inkârcı, bu kadar insanların kazanımlarını yok sayan bir anlayış bu ülkeye hâkim olmamıştır. Bizler 80’leri yaşayan, 90’larda faili meçhulleri gören, buna tanıklık eden ve mağduru olan, 2000’li yıllarda ülkeyi yönetenlerin zulmüyle karşı karşıya kalan bir gelenekten geliyoruz. Ancak hiçbir dönem bu dönem olduğu kadar Türkiye toplumunun, Türkiye halklarının, Kürtlerin yok sayıldığı inkâr edildiği bir dönem olmamıştır. En fazla şiddet ve baskı politikası, inkar politikası, yok sayma politikası bu dönemde AKP iktidarı ile bu ülkeye hâkim olmuştur.
“Bu darbe anlayışını biz şöyle ifade etmek istiyoruz. Darbeler tankla, topla, zorla, özellikle askeri ve polis gücüyle yapılan şeyler değildir sadece. Darbeler aynı zamanda bir halkın seçmiş olduğu temsilciyi görevden alıp yerine atama bir insanı getirerek o mekanların sahibi yapmakta bir darbedir. Her darbe silahla yapılmıyor. Her darbe katliamla yapılmıyor.
“Darbe böylesi günlerde özellikle bazen Kürt halkının seçtiklerine, bazen Alevi toplumunun cemevlerine, bazen mezarlıkta yatan ölülerin mezar taşlarına da yapılıyor. Bu dönem bunu çok gördük. Belediyelerimiz gasp edildi. Alevi toplumunun cemevlerine saldırılar gerçekleşti. Kürt halkının çocuklarının yattığı mezarların mezar taşları kırıldı. Mezarlar tahrip edildi mezarda yatan insanların aileleri ikinci kez öldürüldü.
"Bunun adı darbedir. Bu darbe anlayışı bugün Türkiye’ye hakim olmuştur. Biliyoruz ki ellerinde medya gücü var, yargı gücü var. Biliyoruz ki ellerinde polis gücü var. İşte bu güçlerine dayanarak, bunlardan güç alarak bu kadar zorbalık, haksızlık, hukuksuzluk uygulanıyor Türkiye halklarına.
“HDP’yi yok saymak kimsenin haddine değil”
“TBMM'de 3’üncü büyük partidir. HDP'yi yok saymak, boğmak, kriminalize etmek hiç kimsenin hakkı değildir, hiç kimsenin haddi değildir.
“Hiçbir seçimde önümüzde konan tüm engellere rağmen başarısız olmadık. Her seçimde büyüdük, her seçimde genişledik, işte iktidarın korkusu aslında budur. HDP'nin büyümesi, genişlemesidir. HDP'nin halka vermiş olduğu umut ve cesarettir. Ama şunu ifade etmek isteriz ki halkımızdan aldığımız umutla cesaretle birlikte biz bu ülkeyi yönetmeye adayız.” (EMK)