Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen), tedavi katılım payının iptali için Maliye Bakanlığı aleyhine Danıştay'a dava açtı. Sendika ayrıca, düzenlemenin Anayasa Mahkemesi'ne taşınmasını istedi.
bianet'in uygulamayla ilgili görüşlerini aldığı hastalar, "Bu yoksullukta bir liranın hesabını yapıyorken tasarrufun bizim cebimizdeki üç kuruşla yapıyor" diyerek hükümeti eleştirdi.
Eczacı Aykut Denkdemir, uygulamayı soygun olarak niteledi. Bir sağlık ocağı hekimi de "İnsanlar daha az para verecekleri için bize gelecekler ama bizim kapasitemiz bu yükü kaldırmaz" diyor.
Uygulama 1 Ekim'de yürürlüğe girecek.
Sağlık Ocağı'nda muayene 2, hastanede 8 lira olacak
Hükümet, sağlık harcamalarının yüksek olduğunu iddia ederek bir takım önlemler alma yoluna gitti. 2010'da üç milyar lira tasarruf edebilmek amacıyla Maliye Bakanlığı, hem ilaç giderlerini azaltmak hem de tedavi giderlerinde hasta payını arttırma yoluna gitti.
Buna göre, daha önce ücret alınmayan sağlık ocakları ve aile hekimliği muayenelerinden 2 lira, 2 lira olan ikinci ve üçüncü basamak resmi sağlık kurumlarında 8 lira, özel hastaneler de ise 10 lira yerine 15 lira tedavi katkı payı alınacak.
"Bütçedeki açık vatandaşın üç kuruşuyla mu kapanacak?"
Taksim İlkyardım Hastanesi bahçesinde görüştüğümüz hastalar şöyle diyor:
Matbaacı Hamit Gülay: Bu hükümetin neresi doğru ki bu uygulaması da düzgün olsun. Her vatandaşın 8 lira verebileceğini öngörmek zaten halktan bihaber bir hükümet olduğunun göstergesi değil mi? Devlet kaynakları yetersiz olabilir ama ceremesini yoksul halk mı çekmeli.
Konfeksiyon işçisi Aynur Gülmez: Bu uygulama cebinde 8 lirası olmayan hastaların hastanelere alınmaması anlamına geliyor bence. Böyle bir şey kabul edilebilir mi? İşçinin, memurun maaşı belli. Bir kuruşun bile hesabını yapıyoruz. İnsafsızlık. Başka kaynaklar pekala bulunabilir. Misal, milletvekillerinin maaşlarından bu açık kapatılabilir.
Emekli İdris Güler: Olmaması gereken bir uygulama ama bu ülkede yapılan her politikada para bizim cebimizden çıkıyor.
Ev kadını Necla Kayasu: Üç çocuğum var. Hepsini doktora getirsem aynı anda 24 lira vereceğim demek bu. Rutin kontrollerimiz oluyor, çünkü daha küçükler. Bu da ayda en az iki kez hastaneye gelmek demek. Etti 48 lira. Ben çocuklarımı tek başıma ve maaşım asgari ücret. Varın gerisini siz düşünün. Şimdi oturup kara kara düşünmeliyim; neyden kısmalıyım da bunu karşılamalıyım.
Sağlık çalışanı Habip Coşkun: İnsanlar henüz uygulamadan habersizler. Yürürlüğe girdiğinde asıl sorunlar çıkacak. Ben sendikanın açtığı davayı destekliyorum. Umarım uygulama yürürlükten kaldırılır.
Eczacı da hekim de endişeli
"Uygulamaya gelecek tepkilerin muhatabı olacaklarını" söyleyen eczacı Denkdemir, "Bu tasarruf politikası değil, bütçedeki açığı kapatma girişimi" diyor.
"Sağlık sektöründe bir düzelme vardı. Ama işte yolunda gitmeyen bir şeyler oldu ve bütçe açık verdi. hükümet şimdi bu açığı kapatmak için halkın parasını kullanacak. Katkı payı uygulaması IMF'nin önerilerinden biri. Biz hem müşteri kaybedeceğiz hem de onların tepkilerini uygulamayı yürürlüğe koyanlar yerine dinlemek zorunda kalacağız."
Bir sağlık ocağı hekimi, "Uygulamanın ardından hastaların sağlık ocaklarına daha fazla geleceğini düşündüklerini" anlattı. "Bu talebi nasıl karşılayacağımıza dair hiçbir fikrimiz yok" dedi. "Şimdilik insanlardan pek ses çıkmıyor diyen Hekim, "1 Ekim'den itibaren başımız çok ağrıyacak" diyor.(BÇ)