Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Halklar ve İnaçlar Kongresi'ni 3 Kasım günü Petrol-İş Sendikası binasında yaptı. Geçen yıl kuruluş kongresinde yapılması için karar alınan konferans siyasal gündemin yoğunluğu sebebiyle ertelenmişti. Konferansın divanını HDK Genel Meclis üyesi Hatice Altınışık ve Kadir Akın oluşturdu.
Kadir Akın HDK adına yaptığı konuşmada şöyle dedi, "Halkların ve inançların ülkemizde ve bölgemizde büyük sorunlar yaşadığı, bölgesel bir savaşın içine sürüklendiği bu dönemde konferansımız büyük önem taşıyor. Halkların birbirini anlaması ve kardeşlik duygusunun artması savaşların da sona ermesinde büyük rol oynayacaktır. Ayrıca açlık grevleri de hakların birlikte vereceği ortak mücadele ile çözüme kavuşacaktır" dedi.
Konferansın açılış konuşmasını BDP Mardin milletvekili Erol Dora yaptı. Meclisin ilk ve tek Süryani vekili olan Dora, "Halkların ve inançların taleplerinin karşılanması gerekmektedir. Çünkü bunlar doğuştan var olan haklardır. Hala anadilde eğitimi yasaklayan bir anayasamız var. Aynı zamanda Türkiye'nin en büyük sorunu güncel anlamda Kürt sorunudur ve 30 yıldır sonuç sağlanmış değil. Açlık grevine girenler, kendi iradeleri ile Kürt sorununun çözülmesi ve bu savaşın bitmesi için son seçenek olarak yaşamlarını ortaya koymuşlardır. Buradan hem kendilerini hem taleplerini selamlıyoruz" dedi.
Konferansta Afro-Türkler, Alevi, Anti-Kapitalist Müslümanlar, Arap, Boşnak, Çeçen, Adige, Oset, Çingene, Ermeni, Ezidi, Gürcü, Hemşin, Kürt, Laz, Pomak, Rum ve Süryani halklarından temsilciler vardı. Hepsi birbirinden farklı hikayeler anlattılar.
Kılıç: Çerkesler hak arama mücadelesini öğreniyor
Adigeler adına konuşan Curmit Sebahattin düğünlerinde bile geleneksel oyunlarını gizli oynadıklarını belirtti. Osetler adına konuşan Leyla Kılıç, ilkokula başladıktan sonra Osetçe konuşmalarının yasaklandığını ve Türkçe bilenlerin dışarıda Osetçe konuşanları öğretmenlerine ihbar etmeye zorlandığını anlattı. Başka bir Çerkez konuşmacı, Çerkezlerin haklarını aramadığını ama şimdi sokaklara çıkarak, bu konuda deneyimli olan halklardan hak arama mücadelesini öğrendiklerini söyledi.
Ermeni halkı adına konuşan Agos yazarı Pakrat Estukyan, "Bugün Ermenilerden bahsetmeyeceğim, memlekette yüzlerce insan açlık grevine yatmışken bizim acılarımızdan bahsetmeyeceğim. Bu hafta Agos'ta Okmeydanı açlık grevi çadırındaki bir anne ile röportaj yapılmış, anne şöyle diyor, 'Başbakan teröriste sarılandan milletvekili olmaz. Buradan sesleniyoruz, biz o teröristlerin annesiyiz.' Şimdi bizim bu 'teröristlerle' kardeş halklar olarak tanış olma, hısım olma vaktimizdir." dedi.
Vasiliadis: Ölümle azalmadık ki, doğumla çoğalalım
Rum halkı adına konuşan Apoyevmatini gazetesi yazarı Mihail Vasiliadis şöyle dedi, "Konuşma sırasına göre adımı Grek, Helen, Rum, Yunan yazdırabilirdim. Ama en artık bize 'Rum Rum' diyorum. Caretta Caretta gibi yani. Çünkü neslimiz tükeniyor, bugün İstanbul'da sadece 2 bin Rum var. Ben Rum'lara başbakanın önerdiği 'üç çocuk yapın' önerisinde bulunuyorum. Ama hepimizin yaşı neredeyse 70. Şaka bir yana biz ölümle azalmadık ki doğumla çoğalalım..."
Özkan: Annem Türkçe konuşurken yoruluyor
Hemşin halkı adına konuşan Mahir Özkan ise, "Hemşinler kendilerine bir dönem Laz dediler. Uluslararası kamuoyu ise bize 'Ermeni olmadığını Ermenice söyleyen halk' diyor. konuştuğumuz dil olan Hemşince neredeyse Ermenice ile aynı. Annem konuşurken birden Hemşinceye geçiyor, nedenini sorunca 'Türkçe konuşurken yoruluyorum' diyor."
AfroTürk'ler adına konuşan Alev Karakartal, Osmanlı döneminde Anadolu'ya getirilen Afrikalılar asimile olduğunu, kendilerini Türk ve Müslüman olarak değerlendirdiklerini söyledi.
Konferans sonuç metninin yayınlanmasıyla sona erdi. (AS/HAK)
Fotoğraflar: Can Memiş