Anadolu Ajansının (AA) isim annesi, Kurtuluş Savaşı'nın "Halide Onbaşısı", Türk edebiyatının "ilk savaş romancısı" Halide Edib Adıvar'ın vefatının üzerinden 59 yıl geçti.
Edebiyatta seçkin bir yeri olan Halide Edip, 1884 yılında Sultan 2. Abdülhamid Han'ın Ceyb-i Hümayun Başkatibi Mehmet Edip Bey ile Fatma Bedrifem Hanım'ın çocukları olarak dünyaya geldi.
Annesini küçük yaşta yitiren Halide Edip, çocukluğunu "mor salkımlı evde", anneannesinin ve büyükbabasının yanında geçirdi.
Üsküdar Amerikan Kız Kolejine 1893 yılında giren Halide Edip, bir yıl sonra buradan ayrılmak zorunda kaldı. Halide Edip, özel hocalardan Arapça, İngilizce, Fransızca ve müzik dersleri aldı.
İngilizce öğretmeninin teşvikiyle John Abbot'un "Mother" isimli kitabının çevirisini yaptı. Mahmut Esat Efendi'nin düzenlemesiyle "Mader" adıyla basılan eser, Halide Edip'e, Sultan Abdülhamid tarafından "Şefkat Nişanı" verilmesine vesile oldu. 1899'da ikinci kez başladığı kolejden, 1901 yılında mezun oldu.
Halide Edip, aynı yıl matematik dersleri aldığı Salih Zeki Bey'le evlendi. Bu evlilikten Ayetullah ve Hikmetullah Togo isminde iki oğlu dünyaya geldi.
İlk kadın derneğini kurdu
Tevfik Fikret'in yönetimindeki Tanin gazetesinde "Halide Salih" imzasıyla yazılar yayımlayan Halide Edip, yazılarını daha sonra çeşitli yayınlarda sürdürdü. Yazıları nedeniyle tehditler alan Halide Edip, 31 Mart olayları sırasında Mısır'a gitti. 1909'da yurda döndükten sonra yazılarına devam etti. Eşi Salih Zeki'den 1910 yılında boşandı.
Maarif Nazırı Sait Bey'in teklifiyle kız öğretmen okullarında öğretmenlik ve vakıf okullarında müfettişlik yaptı. Bu dönemde gözlemlediği İstanbul'un arka mahalleleri, "Sinekli Bakkal" romanını yazmasına katkıda bulundu. Halide Edip, bu süreçte Ziya Gökalp ve Yusuf Akçura gibi isimlerin yazılarından etkilendi.
Balkan Savaşı sırasında kadınların toplum hayatına katılması ve eğitilmesi amacıyla ilk kadın derneği olan Teali-i Nisvan (Kadınların Durumunu Yükseltme) Cemiyeti'ni kurdu. Cemal Paşa'nın teklifiyle Lübnan, Beyrut ve Şam'da okulları düzenleyip açmak üzere Suriye'ye gitti. Kendisi Suriye'deyken babasına verdiği vekaletnameyle 1917'de 1. Meclis döneminin ilk sağlık bakanlığı da yapan Doktor Adnan (Adıvar) ile evlendi.
Aynı yıl "Mev'ud Hüküm" ve ilk tiyatro oyunu "Kenan Çobanları"nı yazdı. 1918-1919'da İstanbul Darülfünunu'nda Batı edebiyatı dersleri verdi.
Yunus Nadi ile AA'nın temellerini attı
Halide Edib, 15 Mayıs 1919'da İzmir'in işgalinden sonra düzenlenen Fatih, Üsküdar ve Sultanahmet mitinglerine konuşmacı olarak katıldı. Özellikle Sultanahmet mitinginde yaptığı konuşma çok etkili oldu ve hiç unutulmadı. Büyük Mecmua ve Vakit'teki yazılarıyla işgale karşı direnişin gelişmesine katkıda bulundu.
Bu yıllarda Anadolu'ya gizlice silah kaçırma işinde de görev alan Halide Edib, 1920'de eşiyle Anadolu'ya geçerek Milli Mücadele için çalışmalara katıldı.
İstanbul'un 16 Mart 1920'de işgal edilmesinden 5 gün sonra yola çıkan Yunus Nadi Abalıoğlu ile Halide Edip'in bulunduğu iki kafile, 31 Mart'ta Geyve'de buluştu. İki aydın, o dönem "Akhisar" ismiyle bilinen bugün Sakarya'nın Pamukova ilçesindeki tren istasyonunda, Ankara'ya gider gitmez bir ajans teşkilatı kurulmasını görüştü. Bu görüşmenin ardından 6 Nisan 1920'de Anadolu Ajansının kuruluşu gerçekleştirildi. Halide Edip Adıvar, AA'nın isim annesi olarak tarihe geçti.
Cumhuriyetin Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, Milli Mücadele ateşini tutuşturduğu bütün yurda gönderdiği tarihi genelge ile Anadolu Ajansının kuruluşunu duyurdu.
Kuruluşu tüm yurda duyurulan Anadolu Ajansı, bir süre Ziraat Mektebi'nde ayrılan bir odada çalışmalarını yürüttü. Halide Edip de anılarında Ankara'ya geldiğinin beşinci günü "Karargah"ta, "dar ve uzun odalardan biri"nin kendisine ayrıldığını ve eşyaların "dosya rafları, sandalye, iki masa ve eski bir yazı makinesi"nden ibaret olduğunu belirtti.
Türkiye’den ayrıldı
Ankara'da Yunus Nadi'nin Hakimiyet-i Milliye gazetesine yardım eden Halide Edip, bir yandan da yabancı gazetelerin tercümelerini yaptı. Hilal-i Ahmer'de (Kızılay) Ankara Şubesi Başkanı oldu.
Sakarya Savaşı sırasında onbaşı oldu. 1921 ve 1922'de arasında Tetkik-i Mezalim Komisyonu'nda Yunan ordusunun çekilirken bıraktığı hasarı ve halka yaptığı zulümleri raporlaştırdı.
Halide Edip'e, savaş sonunda "çavuş" rütbesi verildi. Bu dönemde yaptığı gözlemlerle "Ateşten Gömlek", Vurun Kahpeye" romanları ile "Dağa Çıkan Kurt" hikaye kitabını yazdı.
Cumhuriyet'in ilanından sonra Halide Edip, Akşam, Dergah, İkdam, Vakit, Hakimiyet-i Milliye, Son Telgraf gazete ve dergilerinde yazı hayatını sürdürdü.
Milli Mücadele'den sonra, kurucuları arasında Adnan Adıvar'ın da bulunduğu Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın kapatılması ve çıkan siyasi ihtilaflar yüzünden eşiyle 1925'te Türkiye'den ayrılmayı tercih etti.
Halide Edip, 1939 yılına kadar 14 yıl boyunca yurt dışında yaşadı. İngiltere, Fransa ve ABD'de konferanslar ile üniversitelerde dersler verdi. 1935'te Hindistan'a giderek Müslüman üniversitesi Camia-ı Milliye'nin kurulması için düzenlenen kampanyayı destekledi. İstanbul Üniversitesi'nde 1940'ta İngiliz Edebiyatı dersleri verdi. 1950'de Demokrat Parti listesinden İzmir milletvekili seçildi.
Halide Edip, bazı görüş ayrılıkları nedeniyle 1954'te milletvekilliğinden ayrılarak üniversiteye döndü. Son döneminde kendini tamamen edebiyata veren Halide Edip, "Mor Salkımlı Ev" kitabında hatıralarını yayınladı.
Halide Edip Adıvar, 9 Ocak 1964'te 82 yaşında hayatını kaybetti ve cenazesi, İstanbul Merkezefendi Mezarlığına defnedildi.
Edebiyatının savaş romancısı
Peyami Safa'nın "Tek Türk savaş romancısı" dediği Halide Edip, geride "Heyula", "Raik'in Annesi", "Seviye Talib", "Handan", "Yeni Turan", "Son Eseri", "Mev'ud Hüküm", "Ateşten Gömlek", "Kalp Ağrısı", "Vurun Kahpeye", "Zeyno'nun Oğlu", "Sinekli Bakkal", "Yolpalas Cinayeti", "Tatarcık", "Sonsuz Panayır", "Döner Ayna", "Akıle Hanım", "Kerim Usta'nın Oğlu", "Sevda Sokağı Komedyası", "Çaresaz" ve "Hayat Parçaları" adlı romanlarını; "Mor Salkımlı Ev", "Türk'ün Ateşle İmtihanı" hatıra kitaplarını ve "Kenan Çobanları", "Maske" ve "Ruh" adlı tiyatro oyunlarını bıraktı.
Halide Edip, ayrıca George Orwell'in "Hayvan Çiftliği", Shakespeare'in "Hamlet" gibi önemli eserlerini de Türkçe'ye kazandırdı.
(EMK)