Haberin İngilizcesi için tıklayın
Barış İçin Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için "Terör örgütü propagandası" ile suçlanan üç akademisyen Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde 37. ve 24. Ağır Ceza mahkemelerinde ilk duruşmalarına çıktı.
37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde (ACM) görülen duruşmada Marmara Üniversitesi’nden ihraç edilen Araştırma Görevlisi Hülya Dinçer yurtdışında olduğu gerekçesiyle duruşmaya katılamadı.
24. ACM’de görülen duruşmalarda Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünden Yrd. Doç. Dr. Eyüp Volkan Çidam ve Dr. N.İ. hazır bulundu.
Dinçer'in duruşması 16 Ekim'e, N.İ. ve Çidam'ın duruşmaları 12 Haziran'a ertelendi. Dinçer ve N.İ. için iki mahkeme heyeti de bir sonraki celsede hazır bulunmamaları halinde yakalama kararı çıkarılmasına karar verdi.
Derhal beraat ve 13. ACM'de devam eden dört akademisyenin dava dosyasının incelenip aradından diğer akademisyenelerin dava dosyalarıyla birleştirme talebi ise 24. ACM tarafından oy birliğiyle reddedildi.
İmzacı akademisyenlere yönelik davalar, 5 Aralık 2017'de başladı. 29 Mart itibariyle 170 kişinin ilk duruşmaları, bu kişilerden 30'unun ikinci duruşmaları görülmüş oldu. Üç akademisyen hakkında 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi, cezalar ertelendi.
Akademisyen yargılamaları haberlerinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
37. ACM
Savcıdan yakalama emri talebi
Marmara Üniversitesi'nden ihraç edilen Araştırma Görevlisi Hülya Dinçer yurtdışında doktora sonrası eğitiminde olduğu için duruşmaya katılamadı.
Avukatı Hasan Fehmi Demir şu aşamada bir talebi olmadıklarını belirterek müvekkilinin görevli olduğuna ilişkin belgeleri mahkemeye sundu. Savcı, sanık hakkında yakalama kararı çıkarılmasını talep etti.
Mahkeme Başkanı: Benim köyümden iki saate geliyorsun
Mahkeme heyeti, sanığa yazılı savunmasını hazırlamak için gelecek celseye kadar süre verilmesine, duruşmaya gelmediği takdirde hakkında yakalama kararı çıkartılacağı yönünde karar verdi. Dosyadaki mevcut adresinden zorla getirme kararı çıkartılacağı da kararda belirtildi.
Mahkeme başkanı Erdoğan Şimşek karar sonrasında "Benim köyümden daha erken geliyorsun. Burası terör mahkemesi, atla gel iki saatliğine" diye konuştu.
Bir sonraki duruşma 16 Ekim 11.00'da görülecek.
Mahkeme heyeti şu isimlerden oluştu: Mahkeme başkanı: Erdoğan Şimşek; Üyeler: Kadir Alpar, Serkan Baş; Savcı: Can Tümer Keriş.
24. ACM
1. duruşma
Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünden Yrd. Doç. Dr. Eyüp Volkan Çidam duruşma salonunda hazır bulundu.
Çidam suçlamaları kabul etmeyerek derhal beraat talebinde bulundu. Talebinin reddi halinde savunma için ek süre telep etti.
Mahkeme Başkanı: Mahkemeyle pazarlık olmaz
Mahkeme başkanı Hulusi Pur, Çidam'a "Mahkemeyle pazarlık olmaz. Savunma yapacak mısın yapmayacak mısın" dedi. Avukat Meriç eyüboğlu söz alarak müdahale etti ve "'Sen' diye hitap etmek nereden çıktı. Böyle bir usul yok. Müvekkilimle bu şekilde konuştuğunuz için müdahale etmek zorunda kaldım. Talebi hukuki bir taleptir ve böyle bir hakkı vardır" diye konuştu.
Mahkeme başkanı Çidam'a savunma ve taleplerine ilişkin sorularını "Siz" hitabıyla yöneltmeye devam etti.
Derhal beraat ve birleştirme talebi
Ardından Eyüboğlu savunmasını sundu:
"Ortada bir suç yok. Biz bu nedenle derhal beraat talebinde bulunuyoruz. Dosyada toplanacak başka delil yoktur. Gösterilen tek delil de iddianameye söz konusu metindir. İddianamede genel geçer ne bulunduysa içine atılmıştır. TMK 7/2'nin işaret ettiği suçlar çıplak gözle bakınca bile yoktur. Heyetinizin tarafından metin incelendiğinde suç unsuru oluşmadığı görülebilir. Metinde sadece eleştiri ve çözüm önerisi vardır. Hükümete ve devlet görevlilerine yönelik eleştirilerin kapsamı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarında da geçtiği gibi daha geniştir ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilir."
Eyüboğlu, derhal beraat talebi kabul edilmediği takdirde 13. ACM'de devam eden dört akademisyenin dava dosyasıyla "hukuki ve fiili birlik" olduğu gerekçesiyle diğer akademisyenlerin davalarının birleştirilmesini talep etti.
13. ACM’deki dosya Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy, Barış İçin Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları gerekçesiyle haklarında TMK 7/2'den açılan davada, savcının talebi üzerine Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 301. maddesinden yargılama yapılması için Adalet Bakanlığı'na yargılama izni için başvuruldu. Henüz yanıt gelmedi. Dört akademisyenin yargılaması İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. TCK 301 Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini, Devletin yargı organlarını, askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır. Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz. |
Birleştirme talebi reddedildi
Mahkeme heyeti, derhal beraat talebini "dosya kapsamı ve mevcut delil durumu nazara alınarak" reddine karar verdi. 13. ACM'deki dava dosyası ile birleştirme talebini oy birliğiyle reddetti.
Sanık ve avukatlara savunmalarını hazırlamak için ek süre verilmesine, bir sonraki duruşmanın 12 Haziran 09.30'da görülmesine karar verdi.
2. duruşma
Boğaziçi Ünversitesi'nden Dr. N.İ. duruşma salonunda hazır bulundu. Suçlamaları reddederek derhal beraat talebinde bulundu, reddi halinde savunma için ek süre talep etti.
Avukat Meriç Eyüboğlu önceki duruşmadaki savunma ve taleplerini yineledi. Birleştirme talebinin reddi halinde mahkemeden hukuki bir gerekçeyle kararının nedenini açıklamasını talep etti. Savcı, birleştirme hususunda kararın mahkeme heyetine bırakılmasını ve derhal beraat talebinin reddini talep etti.
Gelecek celsede hazır olmazsa yakalama kararı
Mahkeme heyeti, derhal beraat ve birleştirme taleplerini aynı gerekçelerle reddetti. Gelecek celsede sanığın hazır olmaması halinde hakkında yakalama kararı çıkarılmasına, savunmasını yapmaması halinde susma hakkını kullanmış sayılacağına karar verildi.
Bir sonraki duruşma 12 Haziran saat 10.00'da görülecek.
Mahkeme heyeti şu isimlerden oluştu: Mahkeme Başkanı: Hulusi Pur; Üyler: Yusuf Yılmaz, Ramazan Balcı; Savcı: Halil İbrahim Kuş.
Ne olmuştu? 1128 akademisyen, 10 Ocak 2016'da "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" adına "Bu Suça Ortak Olmayacağız" başlıklı bildiriyi yayınladı. Toplam imza sayısı 2212'ye ulaştı. Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy ve Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı Barış İçin Akademisyenler/İstanbul grubu adına "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisi kapsamında yaşananları 10 MArt 2016'da basın toplantısıyla paylaştı. Camcı dışındaki üç akademisyen 15 Mart 2016’da; tutuklama kararı çıktığında yurtdışında olan Camcı ise Türkiye’ye döndüğünde 31 Mart 2016’da “örgüt propagandası” suçlamasıyla tutuklandı. Dört akademisyen 22 Nisan 2016'daki ilk duruşmada serbest bırakıldı. İlk duruşmada savcı suçlamayı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 301. maddesinde belirlenen "Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama" şeklinde değiştirmesiyle yargılama izni için Adalet Bakanlığı'na başvuruldu. Ekim 2017'de en az 148 imzacı akademisyen hakkında da iddianame hazırlandı. Savcı İsmet Bozkurt'un hazırladığı iddianamede imzacı akademisyenler 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 7/2 maddesinde yer alan "Terör örgütü propagandası" ile suçlandı. İlk duruşmalar 5 Aralık 2017'de görüldü. 29 Mart itibariyle 170 kişinin ilk duruşmaları, bu kişilerden 30'unun ikinci duruşmaları görülmüş oldu. Üç akademisyen hakkında 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi, cezalar ertelendi. Akademisyen yargılamaları haberlerinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz. |
(TP)