Avrupa Eğitim Tarihi – Genel Bir Bakış
Bu hafta tanıtacağımız ilk eser, ocak ayında Doğu Batı Yayınları'ndan çıkan önemli bir kitap: Avrupa Eğitim Tarihi. "Genel Bir Bakış" altbaşlığını taşıyan kitabı, Türkiye'nin eğitim tarihi alanında çalışan en donanımlı bilim insanlarından Kemal Aytaç kaleme almış.
Avrupa'daki eğitim anlayışının, akımlarının ve kurumlarının nasıl ve hangi bağlamda ortaya çıktığını tarihsel bir perspektif içerisinde inceleyen kitabın, Türkçe sosyal bilim literatüründe büyük bir eksiği kapattığı söylenebilir.
Toplam yedi bölümden oluşan kitabın bölüm başlıkları şöyle:
1. Antik Çağda Eğitim
2. Antik Hıristiyanlık ile Orta Çağda Eğitim
3. Rönesans Devrinde Eğitim
4. Metod Çağında Eğitim
5. Alman Klasik ve İdealistlerinde Eğitim
6. Endüstrileşme Çağında Eğitim
Bu çerçevede yazılan kitap, eğitim tarihi bağlamında, Eski Yunan ve Roma dünyasındaki eğitim anlayış ve kurumlarından Manastır okullarına ve şövalye eğitimine, İtalya'da hümanist pedagojiden aydınlanma devrindeki eğitim anlayışına ve hatta sosyalist eğitime kadar pek çok alanda ilgi çekici bir okuma deneyimi sunuyor.
Kitapta Sokrates, Platon, Cicero, Seneca, Erasmus, Montaigne, Luther, Rousseau, Kant, Hegel, Tolstoy, Marx ve Nietzsche gibi pek çok tanınmış düşünürün bireysel düzeyde nasıl bir eğitim aldıklarına ya da genel olarak eğitim anlayışlarına ilişkin ilginç bilgilere de yer veriliyor.
Kitabın sonunda, her bölüm için ek okuma metinlerinin künyesini içeren bir kaynakçanın bulunduğunu hatırlatalım.
Yazarın, antik dönemden 19. yüzyılın sonlarına kadarki Avrupa eğitim tarihini ele alan bu kitabı önümüzdeki yıllarda "Çağdaş Eğitim Akımları" başlıklı ikinci bir ciltle tamamlamayı planladığını da belirtelim.
Özetle, Avrupa Eğitim Tarihi – Genel Bir Bakış, Türkiye'deki okuyucu için önemli bir boşluğu dolduran ve "eğitim şart" diyen herkesin ilgiyle okuyabileceği bir eser.
Avrupa Eğitim Tarihi, Kemal Aytaç, Doğu Batı Yayınları, 2009, 303 sf.
İletişim Çalışmalarında Kırılmalar ve Uzlaşmalar
Bu hafta tanıtacağımız ikinci eser, yakın bir tarihte De Ki Yayım'dan çıkan derleme bir kitap: İletişim Çalışmalarında Kırılmalar ve Uzlaşmalar. Sevilay Çelenk'in derlediği kitap, yedi makaleden oluşuyor. Tamamı yabancı yazarların kaleminden çıkan makaleler arasında şu başlıkları taşıyanlar özellikle dikkat çekiyor:
- Medya Sosyolojisi: Egemen Paradigma (Todd Gitlin)
- Kültürel Çalışmalar ve Teorik Mirası (Stuart Hall)
- Ekonomi Politik ve Kültürel Çalışmalar: Uzlaşma mı Boşanma mı ? (Nicholas Garnham)
- Ekonomi Politik Kültürel Çalışmalar Tartışmasından Niçin Sıkılmamalıyız ? (Janice Peck)
Çelenk'in sunuş yazısında belirttiği gibi,
"[bu derlemeyi], (...) iletişim çalışmaları alanındaki temel teorik yönelimlerin kendilerini -ve birbirlerine karşı- tarif etme ve yeniden kurma çabalarını içeren, alanda başvuru metni niteliğindeki kimi önemli makaleler oluşturuyor. (...) alana değin en önemli ve en verimli tartışmayı yürüten iki temel yaklaşım bu metinlerde de başrolde: ekonomi politik ve kültürel çalışmalar. Derlemedeki metinler iletişim çalışmalarında paradigmatik kopuşların ve farklı yaklaşımların ayırt edici niteliklerini tartışırken, aynı zamanda bunların 'hayat'a nasıl ve nereden dahil olduklarını incelikli betimlemelerle açıklamaları bakımından da önemli metinler."
Kapsamlı bir kaynakça da içeren kitap, iletişim çalışmalarına, tartışmalarına ve alanına farklı bir gözle bakmak isteyenler için iyi bir başvuru eseri olabilir.
İletişim Çalışmalarında Kırılmalar ve Uzlaşmalar, Sevilay Çelenk (der.), De Ki Basım Yayım, 2008, 208 sf.
Dinin Geleceği
Bu hafta tanıtacağımız son eser, kısa bir süre önce Ayrıntı Yayınları tarafından Türkçe'ye kazandırılan, ilgi çekici başlığıyla kışkırtıcı bir kitap: Dinin Geleceği.
İtalya'da akademisyen olarak çalışan Santiago Zabala'nın derlediği kitap, temel itibariyle, çağımızın önemli düşünür ve felsefecilerinden Richard Rorty ile Gianni Vattimo'nun iki önemli yazısından oluşuyor. Ancak kitapta, Zabala'nın kaleminden çıkan "Teistleri ve Ateistleri Olmayan Bir Din" başlıklı bir giriş makalesinin yanı sıra, Zabala, Rorty ve Vattimo arasında gerçekleştirilen bir konuşmanın çözümlerinden oluşan "Metafizikten Sonra Dinin Geleceği Nedir?" başlıklı bir kapanış bölümü de yer alıyor.
Esasen Rorty ile Vattimo arasında gerçekleşen verimli bir tartışmayı (daha doğrusu, "diyaloğu") ortaya koyan kitabın, günümüzde seküler/ateist düşünce ile dini/teist düşünce arasında belli bir ortaklık ve bir arada yaşama imkanının nasıl oluşturabileceği konusunda önemli ipuçları verdiği söylenebilir.
Zira tanıtım yazısında özlü bir biçimde belirtildiği gibi,
"Tartışmanın bir tarafındaki Vattimo'ya göre, kutsal kitapların bir hakikat temeline dayanma zorunluluğunun ortadan kalkışı, bir yanda teist düşünce için otorite karşıtı, özgürlükçü ve demokratik bir teolojik düşünme tarzının ortaya çıkması yolunda önemli bir fırsat yaratırken, öte yandan ateist ve laik düşünceyle ortak bir zeminde buluşmanın da yolunu açmıştır. Rorty ise, insanlığın demokrasi ve özgürleşme yolunda adım atması için, inancı ya da laik düşünceyi aforoz etme arayışındaki özcü düşünceler yerine, iletişime ve dilin pragmatik kullanımına dayalı bir felsefi bakışın daha elverişli olduğunu savunuyor.
"Kitabın son bölümündeki diyalog bize, teolojik düşünceyle laik düşüncenin ortaklaşabileceği zeminleri gösteriyor: özgürleşme/ilahi kurtuluş ideali, demokratikleşme/otorite karşıtlığı, dayanışma/hayır vb. Bu kısa ancak önemli derleme, hem teoloji hem de çağdaş Batı felsefesi öğrencileri ve araştırmacıları için önemli bir başvuru kaynağı sunmanın yanında, Türkiyeli düşünürlerin büyük bölümünün uzun bir süredir etrafında dolandığı laik/dinci ya da çağdaş/gerici ayrımları üzerine farklı bir zeminde düşünebilmemiz için de bir kapı aralıyor."
Özetle, "Dinin Geleceği" fazla söze gerek bırakmayan bu önemli "aralama"nın düşünsel nedenlerini öğrenmek isteyenler ve muhtemel etkileri üzerine kafa yormak isteyenler için mutlaka okunması gereken bir eser.
Dinin Geleceği, R. Rorty / G. Vattimo / Santiago Zabala (der.)., Ayrıntı Yayınları, 2009, 92 sf. (TK)