Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı Kuruköy’deki (Koruköy / Xerabê Bava) 20 günlük sokağa çıkma yasağıyla ilgili açıklama yapan Hakikat Adalet Hafıza Merkezi, yasaklarla ilgili ihlal iddialarına yenilerinin eklendiğini belirtti.
TIKLAYIN - “REFERANDUM ÖNCESİ KORUKÖY ÜZERİNDEN BÖLGEYE MESAJ MI VERİLİYOR?”
Kuruköy’de sokağa çıkma yasağı 11 Şubat 2017’de ilan edilmiş, 20 günlük operasyonunu ardından 2 Mart’ta kaldırılmıştı.
Nusaybin’de 22 sivil hayatını kaybetti
16 Ağustos 2015’ten bu yana Mardin’in Nusaybin ilçesinde bugüne dek farklı mahallerde ilan edilen çok sayıda sokağa çıkma yasaklarında, Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) yaptığı belgelemeye göre en az 22 sivil hayatını kaybetmişti. Kuruköy’deki bu son yasakta da üç sivilin yaşamını yitirdiği ileri sürülüyor.
TIKLAYIN - NUSAYBİN, KURUKÖY’DEKİ DARP VE TUTUKLAMALAR MECLİS’E TAŞINDI
Hafıza Merkezi, son iki yıldır 11 kentteki 43 ilçede en az 200 sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini, bu süreçte en az 321 sivilin öldürüldüğünü açıkladı. Sağlık Bakanlığı verilerine göre yasaklar boyunca 355 bin kişi de evlerini ve yaşadıkları yeri terk etmek zorunda kaldı.
Venedik Komisyonu’ndan “temel haklar” uyarısı
Açıklamada, Avrupa Hukuk Yoluyla Demokrasi Komisyonu’nun (Venedik Komisyonu) sokağa çıkma yasaklarıyla ilgili yaptığı tespit hatırlatıldı.
Komisyon, ne söz konusu idari kararların ne de İl İdaresi Kanunu’nun “Türkiye Anayasası’nda koruma altına alınan ve başta Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve içtihadı olmak üzere Türkiye’nin temel haklar alanında uluslararası yükümlülüklerinden doğan yasallık şartlarını” karşıladığı sonucuna varmıştı.
39 gözaltı, yedi tutuklama
Hafıza Merkezi, “henüz kesin olarak doğrulanmamış olsa da sokağa çıkma yasağının ilan edildiği gün 39 köylünün gözaltına alındığı, iki kişinin kaybedildiği, üç kişinin ise hayatını kaybettiği ileri sürüldü” açıklamasını yaptı.
Gözaltına alınanlardan üçü kadın 23 kişi 24 Şubat’ta, gözaltına alınmalarının on dördüncü gününde serbest bırakıldı.
Kuruköy’de yaşayan Abdi Aykut’un gözaltında tutulduğu hastanede darp edilmiş görüntüleri medyaya yansımıştı.
Doğanlar Köyü muhtarı Muzaffer Sarı ile Koruköy’de gözaltına alınan Abdi Aykut, Vasfi Doğan, İsmail Ay ve Mecit Bal “örgüte yardım ve yataklıktan”, Behçet Koçhan ve Hatip Tunç ise “örgüt üyeliğinden” tutuklandı. “Örgüte yardım ve yataklık etmek” iddiasıyla mahkemeye sevk edilen Sabri Bayhan ise serbest bırakıldı.
Heyetlerin girişine izin verilmedi
Koruköy’de yaşananları yerince incelemek için bugüne kadar üç heyet Nusaybin’e gitti ancak köye girişleri askerler tarafından engellendi.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) 18 Şubat’ta, İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Diyarbakır Barosu 20 Şubat’ta, Özgürlükçü Hukukçular Platformu da 26 Şubat’ta Kuruköy’e gitmek istemişti.
Heyetlerin yaptıkları değerlendirmelerde, “gözaltına alınan köylülere işkence yapıldığı, köyde evlerin karakol olarak kullanıldığı, kullanılmayan evlerin yakılıp yıkıldığı, operasyon nedeniyle yem verilemeyen hayvanların yaşamlarını yitirdiği ve köye her türlü ulaşım ve iletişimin kesildiği” belirtildi.
ÖHP’den “işkence” değerlendirmesi
Özgür Hukukçular Platformu raporunda şu bilgilere yer verildi:
“Nusaybin’e bağlı Kuruköy’de operasyon gerekçesi ile sokağa çıkma yasağının edilmesinden sonra gözaltına alma şeklinin kanuna uyulmadan yapılması, köylülerin ihtiyaçlarının giderilmesine izin verilmemesi, köylülere aşağılayıcı davranışlarda bulunulması, hakaret ve küfür edilmesi, köyde saatlerce bekletilmesi, gözltında olanlar ile köyde bulunanların farklı şekilde tehdit edilmesi, gözaltına dair bilginin şahıslara ne de ailelere verilmesi, defalarca arama yapılması, uygulananların sistematik olarak ülkede yaşananların devamı niteliğinde olması ve tüm köyün etkilenmesi itibariyle ayrı ayrı işkence biçimleridir.”
Valilik iddiaları reddetti
Mardin Valiliği ise 21 Şubat’taki basın açıklamasında Nusaybin ilçesine bağlı mahalle ve köylerde yürütülen operasyonlarda hukuk devleti kurallarının gözetildiğini, vatandaşların can ve mal güvenliğinin ön planda tutulduğunu ifade etmişti.
Valilik açıklamasında, “Dört BTÖ (Bölücü Terör Örgütü) mensubunun ölü olarak ele geçirildiği” ifadesi yer almıştı. (AS)