Yeni Akit gazetesinin internet sitesi Habervaktim, 21 Haziran'da Yeni Şafak yazarı Ali Bayramoğlu'nu hedef göstermişti. Dün de Akşam yazarı Nagehan Alçı'ya "Kaç Para İstiyorsun? Tarifen Ne Nagehan?" başlıklı yazıda hakaret etti.
Alçı, dün köşesinde Habervaktim'in provokasyon yöntemleriyle Bayramoğlu'na saldırdığını ve kara propaganda yaparak yazarı hedef gösterdiğini anlatıyordu.
Dünkü yazısından sonra sitenin hedefi haline gelen Alçı, bianet'e yaptığı açıklamada Habervaktim sitesine dava açacağını söyledi: "Habervaktim'de herhangi bir seviye gözetmeyen, çirkin, hakaret içeren, uydurma bir yazı yer aldı. Bu yazıya verecek cevabım yok. Hukuki yollara başvuracağım. Nefret suçu meselesiyle ilgili düzenleme yapılmasının gereğinden bahsediyordum. Ama böyle kafaları yasalarla nasıl düzenleyeceksiniz?"
Ne olmuştu?
21 Haziran'da Habervaktim, Bayramoğlu'na yönelik linç kampanyası başlattı. Sitedeki Bayramoğlu'nun gerçek kimliğini gizleyen bir Ermeni olduğu ile "Ermenicilik yaptığı" iddiası ve haberdeki nefret söylemi medyayı alt üst etti.
Taraf Gazetesi'nde 23 Haziran'da Serkan Ayazoğlu imzasıyla yayımlanan "Sözde Müslüman, Özde Faşist" haberinde gazeteciler Bayramoğlu'na destek verdi.
Taraf'a açıklama yapan Bayramoğlu bu kampanyayı tehlikeli ve tedirgin edici bulduğunu ifade etti. Yazar açıklamasında sitenin nefret suçu işlediğini belirtti:
"Kimliğini gizleyen sinsi ve gizli Türk düşmanı vurgusu yapan son kampanyalarında, Kürtlüğü, özellikle Ermeniliği hem bir hakaret aracına çeviriyorlar, hem gizli, saklı, sinsi olanla özdeşleştiriyorlar. Onu kırılası, imha edilesi olarak tanımlıyorlar. 1915, Hrant cinayeti gibi pek çok olayı gerçekleştiren zihniyetin ve onun takipçilerinin bugün hâlâ aramızda böyle rahatlıkla ve fütursuzca dolaşıyor olması boğucu."
Dilleri hep nefret dolu
Habervaktim'in hakaret içerikli yazılar yayımlaması ve nefret söylemi yeni değil. Site daha önce de Meral Okay, Nuray Mert, Cengiz Çandar, Hilal Kaplan, Ahmet Hakan, Hasan Cemal, Mithat Sancar, Ahmet İnsel, Büşra Ersanlı, Esra Arsan, Bejan Matur, Ahmet Altan gibi isimlere saldırmıştı. bianet'in kürtaj hakkı kampanyasını ise "Hayvandan da aşağı yaratıklar kürtaj için sahnede" diyerek duyurmuştu.
Peki, nefret söylemi nedir, neden tehlikelidir? Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden Prof. Dr. Yasemin İnceoğlu nefret söyleminin, nefret suçuna giden sürecin çıkış noktası, yani nefret suçunun önünü açan bir söylem olduğunu belirtiyor.
"Hedef alınan gruplara 'toplumda size yer yok, siz bu toplumda potansiyel bir risk oluşturuyorsunuz' mesajı yinelenerek verilir. Bunu yaparken de abartma, çarpıtma, küfür, hakaret, aşağılama, simgeleştirme, şeytanileştirme, insanlıktan uzaklaştırma, etiketleme ve hedef gösterme kullanılır. Yeni Akit gazetesi ne yazık ki nefret söylemini çok rahatlıkla ve sıklıkla kullanıyor, ürkütücü olan bu."
"Nefret suçları mağdurlara zarar vermekle kalmayıp, aynı grup üyelerine hoşgörüsüzlük, ayrımcılık ve önyargıyı pekiştirir. Hedef alınan gruplar toplumun diğer grup ya da bireylerine adeta 'düşman hedefler' olarak gösterilirler."
"Hiçbir demokraside herhangi bir gazetenin kendi ideolojisine, dini inancına veya yayın politikasına ters düşenlere 'Sizinle beraber yaşamak istemiyoruz' 'Ya sev ya terk et' mesajı verme gibi bir hakkı yoktur."
Hangisi suç? A-Ermenicilik yapmak B-Ermeni olmak
Uluslararası Hrant Dink Vakfı'nın Medyada Nefret Söylemi Raporları'nı hazırlayan Ceyda Ulukaya'ya göre Bayramoğlu'na yönelik kampanyanın iki boyutu var. Birincisi, Bayramoğlu'nun Ermeni meselesine yaklaşımının "Ermenicilik yapmak" olarak tanımlanması ve bu durumun Bayramoğlu'nun Ermeni olduğu iddiasıyla ilişkilendirilmesi.
"Ermenicilik yapmak" baştan olumsuz çağrışım içeren bir ifade. Bayramoğlu, siyasi görüşlerinden duyulan rahatsızlıktan ötürü 'Türk düşmanı' olarak yaftalanıyor."
İkincisi ise Bayramoğlu'nun Ermeni olduğu ve bunu sakladığına yönelik haberler. Ulukay'a göre bu haberler, Ermeni olmanın bir "suç unsuruymuşçasına" yazarı ele verdiği iması içeriyor. "Habervaktim Bayramoğlu'nu 'Türk düşmanı' şeklinde hedef gösteriyor ve 'Ermeniciliği' ancak bir Ermeni'nin yapacağı ön kabulü üzerinden, Ermenilere yönelik nefret söylemi üretiyor.
"Gazeteciler ağır diyetler ödedi"
Peki, sitenin tavrı ve seçtiği söylem gazetecilikle bağdaşır mı? Bu tarz haberler nelere yol açar?
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Genel Sekreteri Sibel Güneş, nefret söyleminin Türkiye Gazetecilik Hak ve Sorumluluk Bildirgesi'ne aykırı olduğu görüşünde.
Güneş'in konuyla ilgili çok önemli bir hatırlatması, bir de ikazı var:
"Bu ülkede nefret söylemiyle hedef gösterilen gazeteciler ağır diyetler ödedi. Ödemeye de devam ediyor; mesleklerini yaparken sözlü ya da fiziksel şiddete uğruyorlar. Bugüne kadar 63 gazeteci yazdıklarından, düşüncelerinden rahatsızlık duyulduğu için öldürüldü.
Gazetecilerin öldürülmesi, tarihe utanılacak olayların eklenmesine karşın bekleneni sağlayamadı, gazeteciler görevlerini sürdürdü. Sürdürecekler de. Demokratik bir ülkede yaşamak, havadaki oksijeni azaltmamak için tüm meslektaşlarımızı nefret söyleminden uzak durmaya çağırıyoruz." (EG/EKN)