Doç. Dr. Ülkü Doğanay, "Irkçılık zaten 'milli refleksimiz, ulusal çıkarlarımız, hain komşularımız, herkes bize düşman' gibi söylem içinden yürütülüyor" diyor.
Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in, İstanbul Kartal'da öğrencilere dağıtılan, içerisinde Ermenilere yönelik ırkçı ve ayrımcı ifadeler bulunan "Bu Dosyayı Kaldırıyorum" adlı kitap hakkında, "Milli refleksle hareket edilerek mizahi bir tarzda eleştiri yapılmış" cevabını değerlendiren Doğanay, mizahın yapılanı maruz göstermek için kullanılmasının, ırkçılığın yaygın bir mekanizması olduğunu anlatıyor.
"Van Dyke'ın öne sürdüğü gibi, ırkçılığın söylenti üretim mekanizmaları arasında öne çıkan unsurlar mizah, alay ve gülme. Çünkü komik olanın arkasında mazur görülebilirmiş gibi karşımıza çıkıyor. Alay, masum bir şeymiş gibi ayrımcılığı gizleyerek daha yaygın hale getiriyor. Bu, 'yeni ırkçılık' dediğimiz şeyin mekanizmalarından biri.
"Ayrıca burada çok iki yüzlü bir tutum var. Mizah dergilerine sürekli tazminat davaları açılırken, insanlar düşünce suçlarından tutuklanırken, diğer yandan 'bu mizahtır' diyerek yapılanı mazur gösterecek şeyler ileri sürüyorlar."
"Karar alıcılar nefret söylemini sorun olarak görmüyor"
Irkçılığın kanallarının çok geniş olduğunu söyleyen Doğanay, buna karşı mekanizmalar geliştirilmesi, karar vericilerin duyarlılığının arttırılması gerektiğini söylüyor.
"Nefret söylemini suç olarak tanımlamaya yönelik resmi adımlar atılmamışken, karar alıcılar bunun yeniden üretilmesini bir sorun olarak görmüyor.
"Bu sadece kitabı dağıtan Kaymakamlık'la, bunu savunan Eğitim Bakanı'yla kalmıyor ki, hem kadına yönelik cinsiyetçi ayrımcılığın hem de diğer toplumsal gruplara yönelik ayrımcılığın Başbakan'a kadar uzanan bir geçmişi var.
"Duyarlılık geliştirmeleri için karar alıcıları zorlayacak, Eğitim Bakanı'nın çıkıp da 'ne olacak canım, mizahtır' diyememesini sağlayacak mekanizmaları geliştirmek gerekiyor."
Ne olmuştu?
İstanbul Kartal'da İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından okullara Yunus Zeyrek imzalı, Ermeni sorununu konu edinen "Bu Dosyayı Kaldırıyorum" adlı kitap ücretsiz olarak dağıtıldı.
CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt, Eğitim Bakanı Dinçer'in cevaplaması üzerine bir soru önergesi verdi. Kitabın okullara dağıtıldığından bakanlığın haberi olup olmadığını soran Öğüt, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Kindar gençlik' açıklamasının ardından bu kitapların öğrencilere dağıtılması tesadüf müdür?" ve "Dağıtımı yapılan kitabın içeriği nefret suçları kapsamına girmekte midir?" sorularını yöneltti.
Dinçer ise cevabında şu ifadelere yer verdi: "İstanbul Valiliği'nce konuya ilişkin olarak sözkonusu kitapların bir bölüm öğrenciye Kartal Kaymakamı tarafından hediye edildiği, bahsi geçen kitabın hiçbir bölümünde hiçbir kişinin hedef alınmadığı ancak Ermeni iddiaları ile ilgili yazılanlar ve yapılan faaliyetler konusunda milli refleksle hareket edilerek mizahi bir tarzda eleştiri yapıldığı belirtilmiştir."
Kitapta Orhan Pamuk, Can Dündar, Ece Temelkuran, gibi yazarların yazılarından parçalar alarak ırkçı ve ayrımcı ifadeler kullanılıyor. "Ermenilerden özür diliyorum" kampanyasına katılan isimler tek tek sıralanarak "İçimizdeki şeytan", "Gizli Ermeni", "Kansız", "Soysuz", "Zıpçıktı", "Besleme kalem takımı" olarak tanımlanıyor. Irkçı ifadelerin yer aldığı kitapta "Bir ihanetin anatomisi", "Böyle komşu düşman başına", "Kuşatmanın yerli işbirlikçileri" gibi başlıklar yer alıyor. (ÇT)