Muş'taki haftalık Haber 49 gazetesinin, İstanbul'da kot taşlama işinde silikozis hastalığına yakalanan ve hiçbir sağlık güvencesi bulunmayan 16 genç işçinin "umutsuz bekleyişini" haberleştirmesi, ses getirdi.
Gazetenin 28 Temmuz-7 Ağustos sayısındaki "16 İşçinin Umutsuz Bekleyişi" haberi yerel yetkilileri harekete geçirdi. İl Sağlık Müdürlüğü, Bostankent Köyü'ndeki işçileri Muş Devlet Hastanesi'ne getirerek tedavi altıda aldı.
İl Sağlık Müdürü Dr. Kenan Akpolat'ın talimatıyla silikozis hastaları Ali Rıza Eldemir, Mehmet Esen, Cengiz Parlak, Medeni Tekin, M. Bekir Başak, Ömer Yılmaz, Kenan Sevinç'le dün (5 Ağustos) uzman doktor Leyla Pür Özyeğit ilgilendi ve tedavi uyguladı.
Özyeğit: Hastaları tespit etmeye çalışıyoruz
Gazete, Muş'ta en büyük sorunları arasında yer alan işsizliğin Bostankent Köyü'ndeki gençlerin ölümcül hastalığa yakalanmalarına neden olduğunu, gençlerin yıllarca hiçbir sağlık güvencesi olmadan çalışmak zorunda kaldıklarını yazdı.
Özyeğit, gazeteye yaptığı açıklamada, Silikozis hastalığının kot taşlamacılığı sonrası oluşan öldürücü bir akciğer hastalığı olduğunu, bu hastalığa belirli bir ölçüde zarar görerek yakalanan hastaların bir kısmı çok genç yaşta hayatlarını bile kaybedebildiklerini söyledi.
"Bakanlığımızın ve sağlık kuruluşlarımızın çabalarıyla bu hastalık devletçe tetik ve tedavi edilir hale geldi. Devlet hastanelerince bu vakalar izleniyor. Halkımızın da bilinçlenmesi için gerekeni yapmaya çalışıyoruz. Az bir ücret karşılığında sigortasız olarak çalışan bu kişiler belli bir zaman sonra yaşamlarını kaybediyorlar.
"En yakın sağlık kuruluşuna başvurun"
"Bazı kişiler korkusundan ya da bilinçsizlikten doktora gelmiyor. O yüzden yüzde kaç olduğunu tam olarak tespit edemiyoruz. Ancak binleri aştığını tahmin etmekteyiz. Ülkemiz için ve biz doktorlar için de çok acı bir durum. Çok genç yaşta hastalarımızı kaybedebiliyoruz"
Hastalığı askerde öğrendi
Hastalığa yakalandığını askerde öğrendiğini ve bu nedenle askerliğe elverişli olmadığına dair rapor verildiğini söyleyen bir hasta durumunu şöyle aktardı:
"2001'de işe başladım. 2006'da işi bırakıp askere gittim. Hastalığımı da askerde öğrendim. Bu işte çalışanlar hastaneye gidiyordu. Ben de İstanbul'da hastaneye gittim 'nefesim tutuluyor' dedim. Beni GATA' ya sevk ettiler. Orada üç ay yattım. Hava değişimine gönderdiler. Üç ay sonra bana 'çürük' verdiler.
"Maddi yardım yapsınlar, kimseye muhtaç olmayalım"
"O günden sonra ilaç kullandım. Fazla bir etkisi olmadı. Bende nefes daralması oluyor, ağır iş yapamıyorum, yürüyemiyorum. 2007'den sonra doğru dürüst bir iş yapamıyorum. İki çocuğum var. Bana bakan kimse de yok. Sigortasız çalışıyorduk. Günde 12 saat mesai yapıyorduk, maske de vermiyorlardı bize. Bütün evraklarımızı da aldılar, 'sigortalarınızı yatıracağız' dediler. Meğer bizi kandırmışlar. Sigortaları yatırmamışlar. Biz mağduruz. Tek dileğimiz var: Hastalığımız giderilmiyorsa bize maddi yardım yapsınlar, kimseye muhtaç olmayalım." (EÖ)
________________________________________
Fotoğraf: Muş Haber 49 gazetesi.