Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş ve beraberindeki heyeti Çankaya Köşkü'nde kabul etti. Cumhurbaşkanı, basına kapalı olmasına rağmen son anda değişiklik yaptı ve basına açıklama yaptı.
Gül açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Bu çerçeve içerisinde demokrasiler dediğimizde demokrasilerle tabii ki seçimlerle halkın iradesi ile her şey ortaya çıkar. Ama demokrasi demek sadece seçim demek de değildir. Seçimlerin dışında da farklı görüşler, farklı durumlar, itirazlar varsa bunların da çeşitli yollarla dile getirilmesinden daha tabii de bir şey olamaz. Barışçıl gösteriler de tabi ki bunun bir parçasıdır.
Bu anlamda son günlerdeki gelişmeleri bu çerçeve içerisinde görüyorum. Ve şunu da açıklıkla söylemek istiyorum ki, iyi niyetli olarak verilen mesajların da alındığının bilinmesini isterim, gereği yapılacaktır. Herkes sağduyulu olmalı. Bu tip toplumsal olaylarda illegal örgütler esir alırlar. Buna izin verilmemeli.
Bu noktadan sonra dikkatli olunmalı illegal örgütler devreye girebilir. Türkiye demokrasisi test edildi artık sakin olunmalı.
İtirazlar barışçıl görüşle dile getirilmeli.
Açık bir toplum içerisinde yaşıyoruz. Ve hepimizin farklı farklı düşüncelerimizi, görüşlerimizi, siyasi eğilimlerimizi, inançlarımızı bunlara muhakkak ki saygı göstermemiz gerekir. Bu saygı ve sevginin şüphesiz karşılıklı olması gerekir. Herkesin kendi ülkesinde en geniş şekilde kendisini özgür hissetmesi gerekir.
Türkiye demokrasi yolunda demokrasinin kurallarını çalıştıran bir ülke. Hukukun üstünlüğüne inanan bir ülke.Mahkemenin kararlarına üst mahkemelerde itiraz edilebildiği ve itiraz yollarının açık olduğu bir ülke. Dolayısıyla bütün bu kurallar batı demokrasilerindeki standartlar çerçevesinde olmaktadır. Önce bunun bilinmesini isterim tabii ki.
Şunun da yine bilinmesini isterim ki, bütün bu son üç dört gün içerisindeki gelişmeler gösteriler, bunlar yapılırken Türkiye'nin demokrasisi de test edilmiştir. Demokratik olmayan hukukun üstünlüğüne inanmayan ülkelerde bu tip gösterilerin nasıl neticelendiğini şöyle bir etrafımızdaki Ortadoğu'daki bazı ülkelerde olup bitenlere bakarsanız oradaki maliyetlerini göreceksiniz.
Şunu da unutmayalım ki, bir ülkenin imajını yapmak kolay değildir. Hepimiz hep beraber Türkiye olarak 10 yıl içerisinde didindik, uğraştık ve Türk ekonomisini, Türkiye'nin imajını içeride ve dışarıda çok üst noktalara taşıdık. Bunun zedelenmesi hiç kimseye fayda getirmez. Hepimize zarar verir. Ülke hepimizindir ve ülkemize sahip çıkmamız gerekir.” (HK)