Kayıp yakınları ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi’nin her hafta gerçekleştirdiği “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eyleminin 612’ncisi yayınlanan video ile gerçekleştirildi.
Derneğin sosyal medya hesaplarında yayınlanan videoda, derneğin yöneticisi Adnan Örhan, Diyarbakır’da 1995 yılının Mayıs ayında gözaltında kaybettirilen Gıyasettin Oduncu’yu anlattı.
“Koruculuk dayatıldı”
Gözaltında zorla kaybettirilen Oduncu’nun evli ve 3 çocuk babası olduğunu hatırlatan Örhan, şöyle dedi:
"“Gıyasettin Oduncu ailesi ile birlikte Diyarbakır’ın Hazro ilçesine bağlı Ormankaya köyünde ikamet etmekteydi. Evli, 3 çocuk babasıydı.1986 yılında köy korucusu olmaları için köylülere sürekli olarak baskı yapılmaya başlandı. Aynı yıl Oduncu’nun babası, Lice’deki Sine köyüne bir ziyarete giderken, Sine köyünün korucuları tarafından öldürüldü. 1992 yılında tekrar köy korucusu olmaları için Ormankaya köyüne baskılar yapılmaya başlandı.
“Oduncu, bu baskılar ile birlikte daha önce babasının korucular tarafından öldürülmesinden dolayı kaldıkları köyü terk edip Diyarbakır Melikahmet Semtine taşınmak zorunda kaldılar. Şehirde çok ciddi ekonomik sıkıntılar çekmeye başladılar. Oduncu, ailenin geçimini sağlamak için inşaatlarda çalışmaya başladı ancak çalışması geçimini sağlamak için yeterli değildi.
“1995 yılının Mayıs ayının son günlerinde eşine ‘arkadaşlarla göle gideceğiz’ diyerek evden ayrılan Oduncu’dan bir daha haber alamadı.”
“Tüm çabalara rağmen haber alınamadı”
Ailenin, o dönem bölgede yaşanan kötü siyasi atmosferden dolayı herhangi bir devlet kurumuna başvuru yapmadığını ifade eden Örhan, "Olaydan 6 ay sonra kaldıkları adrese sivil giyimli, polis olduklarını söyleyen iki kişi geldi. Oduncu’nun eşi Aysel Oduncu’ya eşini sordular. Aysel Oduncu, eşinin 6 aydan beri kaybolduğunu söyleyince, polisler eşini gidip Adapazarı’nda almasını söylerler.
“Aysel Oduncu, sivil giyimli polis oldukları iddia edilen iki kişi evden ayrılır ayrılmaz Sur Polis Karakoluna akrabası Sedat Dalan ile birlikte eşini sormaya gider. Aile emniyet görevlilerine evlerine gelen iki şahsın anlattıklarını aktarır, eşini Adapazarı’nın neresinden alabileceklerini sorar.
“Ancak karakoldaki polisler olayla ilgili haberdar olmadıklarını, ellerinde eşine ilişkin hiçbir bilgilerinin olmadığını aktarır. Aile bunun üzerine İl Emniyet Müdürlüğüne gider, emniyet aynı şeyleri tekrar eder.
"Adapazarı'na tütün satmaya giden akrabaları Veysi Oduncu’yu telefonla ararlar. Veysi Oduncu, Adapazarı Emniyet Müdürlüğüne gidip Gıyasettin’in akıbetini sorar. Adapazarı emniyeti de ellerinde bir bilginin olmadığını söyler. Olaya ilişkin 31 Mart 2003 tarihinde Diyarbakır 1 Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açılır. Ancak herhangi bir sonuç alınamaz. Ailenin tüm çabalarına rağmen Gıyasettin’den haber alınamaz.” (EMK)
Haber ve fotoğraf: Mezopotamya Ajansı