Ankara Sinema Derneği’nin Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlediği Gezici Festival 20. yolculuğuna bu Cuma günü (28 Kasım) Ankara’dan çıkıyor.
4 Aralık’a dek sürecek festival Ankara’dan, Eskişehir ve Sinop’a dek uzanacak.
28 Kasım - 4 Aralık’ta başkentteki gösterimleri devam ederken, Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi’nin katkılarıyla, 3 - 7 Aralık tarihleri arasında Eskişehir’e konuk olacak. Gezici Festival yolculuğunu, Sinop Kültür ve Turizm Derneği’nin katkılarıyla, 5 - 8 Aralık’ta Sinop’ta tamamlayacak.
Bugüne kadar toplam beş ülke ve 23 şehre giderek, 56 bin 872 kilometre yol kat etti.
Sinema sevdasıyla 20 yıldır kent kent dolaşan festivalde, bu yıl aynı tutkuyla sinema yapan yönetmenlere özel bir bölüm ayrıldı. “Sinema Aşkına!” sinemaya duyulan aşkın hiç bitmediğinin birer kanıtı olan ve sinema tutkusunu konu alan filmleri bir araya getiriyor.
Festival’da ayrıca 10 bölüm daha yer alıyor: 20. Yıl, Canan: Uyandıran Masallar, Çocuk Filmleri, Dünya Sineması, Gerçeğe Açılan Üç Kapı, Kısa İyidir, Müzede Bir Gün, Osmanlı'dan Manzaralar, Tuncel Kurtiz İle Yola Devam, Türkiye 2014.
“Sinema Aşkına!”
“Sinema Aşkına!” bölümünde yer alan filmler şöyle:
Amatör: Krzystof Kieslowski kamerasına giderek daha çok bağlanan ve dün- yaya yalnızca vizörden baktığı için çevresindekileri yitiren bir sinemasevere odaklanıyor. Hayat ya da sinema ikileminin bir yansıması olan filmde, çocuğunun doğumu öncesinde onu filme çekebilmek için bir kamera alan ancak kendisini film çekmenin büyüsüne kaptırıp, elindekileri yavaş yavaş kaybetmeye başlayan bir adamın hikayesi anlatılıyor.
Dile Veda: Jean-Luc Godard, son filmi ile bu kez dijital ve üç boyutlu sinemanın, Hollywood’un ufkunun çok ötesinde, derin ve çok boyutlu bir anlatıya imkan sağlayabildiğini kanıtlıyor. Her şeyin düzensiz bir sırayla cereyan ettiği film; görsel, sinematik ve akıllara durgunluk veren üç boyutlu bir keyif sunuyor.
Diktatör Olduğumda: Sinemanın olanakları üzerine bir güncel deneme olarak öne çıkan Yael Andre imzalı film bir zamanlar amatör sinemacıların gözdesi olan Süper 8 formatındaki görüntüler aracılığıyla kurgulanan hikayesi ile dikkat çekiyor. Bir bilim kurgu belgeseli niteliğindeki film, sinemada gerçeklik ve kurmaca arasındaki ilişkiyi sorguluyor.
İlk Film: Kamerayı yetişkinlerin dünyasından çocuklarınkine taşıyan eleştirmen ve yönetmen Mark Cousins savaşla büyüyen ve daha önce hiç film görmemiş çocukların sinemayla tanışmasını perdeye yansıtıyor. Kuzey Irak Kürt Bölgesi’ndeki Goptapa’ya ziyaretini kaydeden Cousins’ın filmi; yer yer belgesel, yer yer kompozisyon, yer yer çağdaş günce niteliğinde bir yapım olarak seyirciyle buluşuyor.
Motör Nam-ı diğer Remake, Remix,Ripoff: Cem Kaya’nın, bu yıl Locarno Film Festivali’nde prömiyerini yapan filmi 60’lı ve 70’li yılların popüler Türk sinemasının tutkulu emektarlarını yakından tanımayı sağlıyor. Film, Yeşilçam döneminde dolaylı ya da dolaysız yollardan yabancı filmlerden etkilenmiş yapımcıları, yönetmenleri ve bu etkileşimin doğurduğu sonuçları sinemaya aktarıyor. Başkalarından alınan bir fikri kendine ait bir yapı içinde dönüştürürken ortaya çıkan yeniliklere odaklanan film, etkileşimin kültürel faaliyet olarak çok önemli olduğunu ve yaratıcılığın temelinde taklit etmenin var olduğunu vurguluyor.
Yakın Plan: Hayranlık duyduğu yönetmenin yerini almaya çalışan bir sinemaseverin gerçek hikayesinden yola çıkarak filme alınan film aşkın nasıl saplantıya ve yanlışlıklar komedisine dönüşebileceğini gözler önüne seriyor. Yönetmenliğini Abbas Kiarostami’nin yaptığı film, kendini ünlü yönetmen Mohsen Makhmalbaf olarak tanıtıp, Tahranlı üst sınıf bir ailenin içine yavaşça sızan Sabzian adında, işsiz İranlı bir adama karşı açılmış bir davayla başlıyor. Sabzian’ın aileyle geçirdiği sürece ait kesitler, kamera önünde eksiksiz canlandırılıyor ve seyirci gördüğünün ne kadarı gerçek ne kadarı kurgu asla emin olamıyor.
Yakın Plan’ın Galası: Kiarostami’nin bu klasik yapıtını kendi işlettiği sinemada gösterime sokma hikayesini anlatan Nanni Moretti’nin kısa filmi da Yakın Plan ile birlikte gösterilecek. Bu kısa film, Moretti’nin meslektaşına ve anaakım-dışı sinemaya bir saygı duruşu niteliğinde. (BK)
* Festival’in diğer bölümlerinde yer alan filmler hakkında bilgi için tıklayın.