Demokrasi ve Barış Platformu'nun Kadıköy İskele Meydanı’nda düzenlediği “Gezi’den Lice’ye Barış için Mücadeleye” mitinginde Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş barışın mücadeleyle geleceğini söyledi; ''barışı getirecek irade savaşa dur diyen iradedir'' dedi.
Türkçe-Kürtçe sunumlu miting demokrasi mücedelesinde, Gezi Direnişinde ve Ortadoğu'da hayatlarını kaybedenler için saygı duruşuyla başladı, Sinevizyon gösterimi yapıldı. Ekrandan ''Adı: Barış, Doğum Yeri: Dünya, Doğum Tarihi: 1 Eylül'' yazısı yansıyordu.
Mitingte “Yaşasın Halkların Kardeşliği”, “Katil El Husra Rojava’dan defol”, “Barışı kazanmak için AKP’ye direneceğiz!”, “Barış, kardeşlik, eşitlik için herkese demokrasi” yazılı pankartlar açıldı.
“Hükümet adım at” yazılı t-shirt giyen her yaştan BDP’li kadın ön safhalarda yürüyerek meydana indi. BDP Kartal Çocuk Korosu ise miting alanında Kürtçe Barış şarkıları söyledi. BDP bandajı taşıyan LGBT üyeleri ise “Dünya yerinden oynar ibneler özgür olsa”, “Her yer Rojava,her yer direniş” sloganları ile Kadıköy Meydanı’nda yerlerini aldı.
Gezi olaylarına ithafen ”Everyday i’m çapulling” ve “Boyun Eğme” yazılı t-shirtler satıldı ve BDP bandajları dağıtıldı. Bazı BDP destekçileri sarı-yeşil-kırmızı Kürdistan t-shirtleri giymişti.
Efe: Sorumluluk omuzlarımızda
Tertip Komitesi adına konuşan İnsan Hakları Deneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı Ümit Efe hükümetin çözüm sürecindeki tavrını eleştirdi, Suriye ve Rojava’da yaşananlara değindi, askeri müdahaleye karşı çıktı.
‘’Gezi direnişi özgürlük ve adalet uğruna yürütülen mücadelelerinin boşa gitmeyeceğini gösterdi. Yaşanan bu karanlıktan halklar sorumlu değildi.
‘’Barış AKP'ye [Adalet ve Kalkınma Partisi] emanet edilemeyecek kadar ciddi bir meseledir. Barışın kazanılması sorumluluğu omuzlarımızdadır. ''
Barış için Birlik
Mitingte BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Halkın Demokratik Kongresi (HDK) adına İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'ndan (DİSK) Arzu Çerkezoğlu, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nden (TMMOB) Süleyman Solmaz, Barış İçin Kadın Girişimi'nden Seher Kalkan ve son olarak da Selahattin Demirtaş konuştular.
Konuşmacılar Roboski, Mısır ve Suriye'de yaşanan katliamlara tepki gösterdi, Ortadoğu'nun durumu, anadilinde eğitim ve Kürt meselesi ve çözüm sürecine değindiler, hükümeti adım atmaya çağırdılar, barış için birlik dediler.
En mağdur, en örgütlü
Barış İçin Kadın Girişimi'nden Seher Kalkan savaşta en çok mağdur olanların da, en çok örgütlenen ve sokaklara dökülenlerin de kadınlar olduğunu söyledi.
"Yıllardır savaşa ve erkek egemen şiddete karşı mücadele ediyoruz. Biz kadınlar barış için hep ısrar ettik. Şimdi de ediyoruz. Biz kadınların barış ısrarı barış mücadelesini güçlendirir. Kadınları sürece katmayan barış sürdürülebilir olmaz."
Kalkan konuşurken Gezi tutsaklarının aileleri platforma çıkarak kitleyi selamladı. Aileler kitle tarafından alkışlarla, ıslıklarla karşılandı.
Demirtaş: Kadının katledildiği ortamda...
Selahattin Demirtal konuşmasında Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) üyesi Nazliye Sincar'ın eski eşi tarafından katlini kınadı "Kadına yönelik şiddet ve kadın katliamları 1 Eylül Barış Günü'nde en önemli meselemiz olmalı. Kadınların katledildiği bir ortamda hiç kimse barıştan söz edemez,'' dedi.
''Kadını boyun eğdirilmesi gereken olarak gören zihniyet bu topraklarda barınamayacak. Erkeklik duygusu ile cinayet işleyen zihniyetten insanlık çıkmaz. Yüz yıllık işgalciye boyun eğeceksin, işgalciye başkaldıran kadını katledeceksin.''
Bayramın teminatı
Demirtaş Barış Günü’nü maalesef festival havasında karşılayamadıklarını belirttiği konuşmasında şunları vurguladı:
“Bugün savaşa dur diyen bu irade barışı getirecek olan iradedir. Bir gün 1 Eylül'ü bayram gibi kutlayacaksak bunun teminatı sizlersiniz.
“Halk sokağa çıkmadığı müddetçe savaş isteyenler daha cesur olurlar. Arkasında halk desteği olmayan savaş lobisi savaşa cesaret edemez. Savaş naraları atarken halk desteği olmadığını bilmedikleri için korkak davranıyorlar.
“Bizim işimiz ezilen halkların yanında olmaktır. AKP iktidarı bunu beceremediği için Suriye'de de Mısır'da da akan kanın sorumludur. Gelin beraber bombalayalım demekten utanmıyor musunuz?
“Bakın AKP ne yapıyor? Mısır'da Arabistan ile iş tutarken, ABD ve İngiltere ile anlaşma yapıp müdahale edelim diyor. Niye oy verdiniz? İslami hassasiyetleri var, vicdanlı olur dediniz. Hesabını sormalısınız. Roboski'de Gezi'de Lice'de sormadınız, şimdi sormalısınız. Biz size bu yüzden mi oy verdik demelisiniz."
Katılanlar Konuşuyor
Levent Pişkin, (LGBT aktivisti): Biz Kürdistan’da savaş olmaması, ateşkes sürecinin devam etmesi, Kürt sorununun barışçıl ve demokratik bir şekilde çözülmesi ve Suriye’deki bu savaşa karşı buradayız. Antimilitarist ve savaşa karşı olan duruşumuzu burada sergiliyoruz.Tek başına ülkelerin ya da milletlerin yaptığı savaş değil cinsel kimlik savaşı da var.
Defne Halman (Oyuncu): Bir yerde haksızlık veya baskı varsa elimden geldiği kadar mücadele etmeye çalışıyorum. Destek için buradayım.
Reha Keskin, (Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi-SYKP Yürütme üyesi): Bir taraftan Ortadoğu’da süren bir savaş var. Bir taraftan bu topraklarda süren bir savaş var. Rojava’da olanlar, Suriye’ye yönelik emperyalist müdahale ortada. Burada Kürtlere yönelik savaşa karşı mücadele yürütüyoruz.1 Eylül’de bunu öne çıkarmaya çalışıyoruz.
Emrah Tilki (Uluslararası İşçi Dayanışması Dermeği-UID-DER üyesi): Dünyada her yer savaş halinde, bunların da asıl sebebi kapitalist oyunlar. Yapılması gereken şey işçi sınıfının dünya çapında birleşmesi, örgütleşmesi, daha iyi şartlara sahip olabilmesi.
Ufuk Göllü (Sosyalist Demokrasi Partisi-SDP Genel Başkan Yardımcısı): Suriye halkının sonuna kadar yanındayız ve bu şekilde desteğimizi gösteriyoruz. Aynı zamanda bu gün Gezi direnişindeki özgürlük mücadelesi için de önemli bir gün.1 Eylül’de tüm bunları sahiplenerek emperyalist düşüncelere karşı çıkıyoruz.
Metin İlgün (Emek Partisi-EMEP MHK üyesi): 1 Eylül uluslararası emperyalizme karşı Türkiye’deki işçilerin ve emekçilerin ortak mücadelesini anlatmanın, demokratik ve özgür bir toplum kurma düşüncesinin aracıdır.
İhsan Çelik (BDP İl Yöneticisi):1 Eylül’ün bu sene farklı anlamı var. Gerillanın sınırların dışına çıkması, barışın önünü açması birinci adım gibi görülüyor ama devlet henüz bir adım atmış değil. PKK tutsakları hasta olmalarına rağmen bir şey yapılmadı. Rojava’daki olaylar için gereken yapılmıyor. Bunlara bir çözüm bulunmasını diliyoruz.
Demokrasi ve Barış Platformu Bileşenleri: Barış için Kadın Girişimi, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu, Divriği Kültür Derneği,Emekçi Hareket Partisi, İnsan Hakları Derneği, Halkların Demokratik Kongresi, Halkevleri, Hevi LGBTT İnisiyatifi, İstanbul Tabip Odası, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu İstanbul Şubeler Platformu, Lambda İstanbul, Sendikal Güç Birliği, Özgürlük ve Dayanışma Partisi, Sürekli Devrim Hareketi, Sosyalist Feminist Kolektif, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği İstanbul İl Koordinasyon Kurulu. (MA/NV)