Fotoğraf: MLSA
Gazeteci Yaşar Parlak 18 Ağustos 2004'te Silvan'da Selahaddin Eyyubi Camisi'nin avlusunda silahlı saldırıya uğradığında 48 yaşındaydı.
1991-2004 arasında Silvan’da yaşanan, Hizbullah ve JİTEM’in faili olduğu 250 cinayet, 45 yaralama, 111 işkence, 13 zorla kaybetme ve 316 zorunlu göç gibi insan hakları ihlallerini ayrıntılarıyla anlatıp kayıt altına aldığı kitabını yayımladıktan üç ay sonra, Hizbullah’ın infaz yöntemine benzer bir şekilde, ensesine tek kurşun sıkılarak öldürüldü.
TIKLAYIN - Yaşar Parlak Cinayeti
Cinayetin ardından başlatılan soruşturmada yıllardır hiçbir gelişme yok. Halen faili meçhul olan cinayet, soruşturmada bir gelişme olmazsa sekiz yıl içinde zaman aşımına uğrayabilir.
"Babam gazetecilik yapmaktan vazgeçmedi"
MLSA’dan Deniz Tekin Yaşar, Parlak’ın oğlu, babasının öldürülmesinin ardından Silvan Mücadele Gazetesi’nin başına geçen gazeteci Ferhat Parlak’la konuştu.
Bu coğrafyada doğruları yazan, gerçekleri gün yüzüne çıkaran gazetecilerin bunun bedelini ölüm ya da hapisle ödediğini belirten Parlak, “Babam bunlardan biriydi. Gazetecilerin zorla kaybettirildiği, faili meçhul cinayetlere kurban gittiği 90’lı yıllarda babam Silvan’da gazetecilik yapmaktan vazgeçmedi. Babam, 90’larda PKK yöneticileriyle yaptığı röportaj ve diğer haberleri nedeniyle Devlet Güvenlik Mahkemesinde (DGM) yargılandı, karakolda işkence gördü, ölümle tehdit edildi. Daha sonra Genelkurmay Başkanlığı tarafından hazırlandığı ortaya çıkan, 1997 tarihli ‘Andıç’ adı verilen belgede hedef gösterilen yedi gazeteci arasındaydı” dedi.
Gazeteye 43 dava ve soruşturma
Parlak, babasından devraldığı gazetecilik mesleği nedeniyle birçok baskı ve tehdide maruz kaldığını söyledi:
“Rahmetli babamın 90’lı yıllarda yaşadığı zorlukları bugün daha iyi anlıyorum. Babamın 2004’te yayımladığı Şehitler Şehri Silvan kitabının üçüncü baskısını 2014'te yaptıktan sonra 15 ay cezaevinde kaldım. Babam bu kitabı yayımlayarak canından oldu. Ben de devletin sürekli hedefi haline geldim.
“1988’de babamın kurduğu ve babamın vefatının ardından başına geçtiğim Silvan Mücadele Gazetesi hakkında şimdiye kadar toplam 43 soruşturma ve dava açıldı. Silvan’da 2015’te ilan edilen sokağa çıkma yasakları ve çatışmalar sırasında yaşananlara dair yaptığım haberler nedeniyle hedef gösterildim.
“Haber takibi yaptığım sırada iki defa keskin nişancı polislerin hedefi oldum, ölümden döndüm. Gazetemizin internet haber portalı silvanmucadele.com mahkeme kararıyla erişime kapatıldı. Bu dönemde yaptığım haberler nedeniyle 15 ay tutuklu kaldım ve sonra beraat ettim. Şu an kamuoyuna sosyal medya üzerinden haber paylaşımları yapıyorum.”
İhbarlarla cinayet soruşturması yönlendirilmiş olabilir
Babasının öldürülmesinden sonra başlattıkları hukuk mücadelesinden bir sonuç alamadıklarını söyleyen Parlak, “Silvan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından etkin bir soruşturma yürütülmüyor. 2015 yılından beri soruşturma dosyasına gelmiş bir bilgi ya da belge yok. Daimi arama kararı verildiği 2017 yılından beri dosyada tek bir yaprak bile kımıldamamış. Soruşturma bu haliyle devam ederse ortada faili meçhul kalmış bir cinayet, cezasızlıkla sonuçlanmış bir dava kalacak” diye konuştu.
Dosyada delil olarak kabul edilen isimsiz ihbarlar için mahkemenin ‘soyut ve asılsız’ değerlendirmesinde bulunduğunu hatırlatan Parlak, polise yapılan isimsiz ihbarları kimin yaptığının halen tespit edilmediğine dikkat çekti. Parlak’a göre ihbarların asıl amacı dikkatleri farklı yöne çekerek cinayetin asıl nedenini ve arkasındaki failleri gizlemekti. Babasının hiç kimseyle kişisel bir husumetinin olmadığını ifade eden Parlak, bu davanın sonuna kadar takipçisi olacaklarını vurguladı.
TIKLAYIN - Öldürülen gazetecilerin failleri, sorumluları bulunsun, yargılansın!
Yaşar Parlak hakkında |
Gazeteci-yazar. 1956'da Diyarbakır Silvan'da doğdu. Gazeteciliğe 1973'te Günaydın gazetesinde muhabir olarak başladı. Daha sonra Milliyet, Hürriyet, Cumhuriyet, Yeni Haber, Günaydın, Bugün, Meydan ve Akşam gazetelerinde çalıştı. Aynı zamanda TRT’nin Silvan muhabirliğini yaptı. Basın Yayın Genel Müdürlüğünün her yıl yaklaşık 800 gazete arasında düzenlediği yarışmada 1981’de haber dalında birinciliği, 1984’te röportaj dalında üçüncülüğü ve 1990’da da araştırma ve inceleme dalında jüri özel ödülünü kazandı. 7 Şubat 1988’de Silvan’da “Serhat” matbaasını kurdu ve Silvan Mücadele gazetesini çıkarmaya başladı. 1980’de Silvan Tarihi, 1997’de Çeşitli Yönleri İle Silvan kitaplarını yayımladı. 1997'de yayınlanan ve daha sonra Genelkurmay Başkanlığının hazırladığı ortaya çıkan ‘Andıç’ adı verilen belgede hedef gösterilen yedi gazeteciden birisiydi. 2004'te, Şehitler Şehri Silvan adlı kitabını yayımladıktan yaklaşık üç ay sonra Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde faili meçhul bir cinayet sonucu öldürüldü. |
(HA)