Aralarında Etkin Haber Ajansı çalışanları İsminaz Temel ve Havva Cuştan ile avukatlar Özlem Gümüştaş ve Sezin Uçar’ın da olduğu 13'ü tutuklu 23 kişinin yargılandığı dava 16 Temmuz'da görülecek.
Bugün İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nin hapisteki 13 kişinin tutukluluk durumuna itirazın değerlendirilmesi bekleniyor. Karar öncesinde gazeteci ve avukatlar Çağlayan Adliyesi önünde buluştu.
Adliye önünde gazeteciler ve avukatların yanı sıra DİSK Basın iş, Ezilenlerin Sosyalist Partisi ve Özgürlükçü Hukukçular Platformu temsilcileri de vardı.
"Aykırı kim varsa hedefte"
Adliye önünde yapılan ve tüm tutukluların serbest bırakılması talep edilen açıklamada Adına faşizm denilen, insanlık tarihinin çöplüğünden devşirilen toplumsal ve siyasal gericilikle ezilen halklar yönetilmeye çalışılıyor. Aykırı ne varsa, kim varsa hedef tahtasında” dendi.
Manipülatif haberlere, Özgürlükçü Demokrasi’ye yapılan basına, Kürtçe yayın yapan Welat gazetesinin gazeteyi basacak matbaa bulamamasına değinilen açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"Tutuklu gazeteci ve avukatlara özgürlük istiyoruz"
“Boşuna bir uğraş! Bugünün iktidar sahiplerinin o çok övündüğü Abdülhamit istibdadından günümüze özgür basın geleneği, gerçeklerden taviz vermeyerek ışık taşıyıcısı olmuştur. İsminaz Temel ve Havva Cuştan da bu geleneğin devamcısıdır. Bugün yargılandıkları mahkemenin bütün iddialarının aksine arkadaşlarımız bu nedenle, onurlu gazetecilik yaptıkları için tutsaktır. Tıpkı, aynı mahkemede görülen Cumhuriyet Gazetesi davasında olduğu gibi. İsminaz ve Havva için, sayıları 170'i bulan tutuklu gazeteciler için özgürlük istiyoruz.”
“Bu zor şartlar altında bile halktan yana, ezilenlerden yana tutum alan, onların hak ve adaleti için uğraş veren onurlu hukukçular hedef halinde. Özlem Gümüştaş ve Sezin Uçar gibi onlarca avukat tutsak edilerek, halkın savunma hakkı gasp ediliyor. Savunma hakkı yoksa, adalet hiç yoktur. Yarın 5 Nisan Avukatlar Günü. Özlem ve Sezin'e, siyasi saiklerle hukuksuz olarak tutuklanan tüm avukatlara özgürlük istiyoruz.”
“Tek adam rejimi, sosyalistleri, kendi karanlık düzenine karşı tehdit olarak gördüğü için rehin olarak tutmaktadır” denen açıklamada tutuklular hakkındaki “kuvvetli delillerin” katıldıkları demokratik eylemler ve cenazeler olduğu vurgulanarak “Kimsenin kuşkusu olmasın, sosyalistler bu “suç”ları işlemeye devam edecek. Ama adalet arayışından da asla vazgeçmeyecek” ifadelerine yer verildi.
Açıklama “Haber alma hakkına, savunmaya, sosyalistlere özgürlük!” denerek sona erdi.
Ne olmuştu?
19 Ekim 2017’de aralarında avukat ve gazetecilerin olduğu 20 adrese operasyon düzenlenmiş, 25 Ekim’de 13 kişi tutuklanmıştı.
22 Mart’ta 13’ü tutuklu 23 kişi hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi. Gizli tanık ifadelerinin yer aldığı iddianamede 23 kişiye, Türk Ceza Kanunu’nun 314/2. maddesi ile Terörle Mücadele Kanunu’nun 5/1. maddesi uyarınca “[MLKP] silahlı terör örgütüne üyelik” ve yine TMK’nın 7/2. maddesi uyarınca “örgüt propagandası” suçlamaları yöneltildi.
İlk duruşma 16 Temmuz’da. (EA)