Nedim Şener'in yeni kitabı "Kırmızı Cuma"da yer verilen belge ve avukat Fethiye Çetin'in ifadesine dair Agos gazetesinin 14 Ocak 2010 tarihinde yer verilen haberi aynen yayınlıyoruz.
Emniyet'in kendi arşivinde 'bulamadığı' bir belge Hrant Dink cinayetindeki devlet sorumluluğunun açık kanıtı.
Agos gazetesi avukatı Fethiye Çetin, 2008 yılında, cinayet davasının görüldüğü mahkemeden, Hrant Dink'in öldürülmeden önce tehdit edilip edilmediğinin araştırılmasını talep etti.
Mahkeme, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne bir yazı göndererek sorunun yanıtlanmasını istedi. Konuyla ilgili mahkemeye gelen yanıtlar ibretlikti. Emniyet İstihbarat Şubesi Müdürü Ali Fuat Yılmazer imzalı yazıda, "Fırat (Hırant) Dink'in öldürülmeden önceki günlerde tehdit aldığını teyid eden herhangi bir bilgiye ulaşılamamıştır" deniyordu. Terörle Mücadele Şubesi Müdürü Selim Kutkan'ın yanıtı da farklı değildi. İstanbul Emniyeti, kendi arşivindeki bir belgeyi bulamamıştı!
Gazeteci Nedim Şener tarafından kaleme alınan ve bu hafta piyasaya çıkacak olan 'Kırmızı Cuma: Dink'in Kalemini Kim Kırdı' isimli kitapta yer alan bir belge, İstihbarat Şubesi ve Terörle Mücadele tarafı ndan mahkemeye gönderilen bu yazıların gerçekleri carpıttığını kanıtlıyor. Emniyet Müdür Yardımcısı Hakan Aydın Türkeli imzalı 2 Mart 2004 tarihli belgede, Hrant Dink'in, Ülkücü gruplar ve gazeteyi telefonla arayan kişilerce ölümle tehdit edildiği, bu nedenle Agos bürosu ve Dink'in evi önünde güvenlik tedbiri alınması gerektiği belirtiliyor. Yani devlet, Hrant Dink'in tehdit edildiğini biliyordu... Peki Emniyet 2004'te bildiğini, 2008'de nasıl oluyor da unutuyordu?
Nedim Şener'in yeni kitabında yer alan bir belge, İstanbul Emniyeti'nin "Hrant Dink'in tehdit edildiğinden haberimiz yok" iddiasının doğru olmadığını kanıtlıyor
Cinayetin belgesi
İstanbul polisinin cinayet davasının görüldüğü mahkemeye gönderdiği "Hrant Dink'e yönelik ölüm tehdidi yoktu" savunmasını çürüten bir belge ortaya cıktı. İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Hakan Aydın Türkeli'nin imzası nı taşıyan 2 Mart 2004 tarihli belgede, Agos gazetesini arayan kimliği meçhul kişilerin Hrant Dink'i ölümle tehdit ettiği resmen ifade edilirken, Agos bürosu ve Dink'in evinin etrafında önlem alınması isteniyor.
Milliyet gazetesi muhabiri Nedim Şener taraşından kaleme alınan ve bu hafta piyasaya çıkacak olan 'Kırmızı Cuma: Dink'in Kalemini Kim Kırdı' (Doğan Kitap) isimli kitapta yer alan belge, İstanbul Emniyeti İstihbarat Şubesi ve İstanbul Terörle Mücadele (TEM) Şubesi tarafından İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen ve Emniyet'in Dink'in tehdit edildiğinden haberdar olmadığını bildiren iki yazısının gerçekleri yansıtmadığını ortaya çıkarıyor. Çünkü İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Hakan Aydın Türkeli imzalı 2 Mart 2004 tarihli belgede, Dink'in can güvenliğinin olmadığı gerekçesiyle Agos gazetesi ve evi önünde güvenlik tedbiri alınması gerektiği ifade ediliyor.
Mahkeme, 1 Mayıs 2008 tarihinde, Emniyet Müdürlüğü'ne bir yazı göndererek, "Hrant Dink'in öldürülmesinden önceki günlerde tehdit alıp almadığı, eğer tehdit almışsa kaç kez tehdit aldığı hususunun etraflı biçimde araştırılarak, duruşma günü olan 7.7.2008 tarihinden önce bildirilmesi" talebinde bulunmuştu.
Bu yazıya cevaben gönderilen 24.6.2008 tarihli İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer imzalı belgede "Fırat (Hrant) Dink'in öldürülmeden önceki günlerde tehdit aldığını teyid eden herhangi bir bilgiye ulaşılmamıştır" ifadeleri yer alırken, mahkemenin aynı talebine TEM Şube Müdürü Selim Kutkan imzasıyla verilen 9.7.2008 tarihli cevapta da, Dink'in tehdit edildiğine dair herhangi bir bilgi olmadığı iddia edilmişti.
İlgili yazıda, "Konuyla ilgili Müdürlüğümüzce ve İstihbarat Şube Müdürlüğünce yapılan tetkiklerde: Hrant Dink'in öldürülmeden önce tehdit alıp almadığı ile ilgili kayıtlarımızda yapılan tetkiklerde herhangi bir tehdit aldığına dair müdürlüğümüze herhangi bir müracaatının olmadığı ve bu konuda bilgi ve belge bulunmadığı anlaşılmıştır. İstihbarat Şube Müdürlüğümüzden de konuyla ilgili bilgi talep edilmiş, alınan cevabi yazıda; Hrant Dink'in öldürülmeden önceki günlerde tehdit aldığını teyit eden herhangi bir bilgiye ulaşılmadığı bildirilmiştir" ifadeleri yer almıştı.
2004'te koruma kararı alınmış
'Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları' kitabı nedeniyle hakkında 32.5 yıl hapis istemiyle dava acılan Nedim Şener'in yeni kitabında yer alan ve İstanbul Emniyeti tarafından Bakırköy İlçe Emniyet Müdürlüğü, Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğü ve Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne gönderilen belgede ise, Emniyetin yukarıda zikredilen iddialarının doğru olmadığını kanıtlayan şu ifadeler yer alıyor:
"İlimiz Şişli ilçesi Pangaltı Halaskargazi caddesi Sebat Apartmanı No 192 K. âdresinde bulunan ve haftalık Türkce-Ermenice yayınlanan Agos gazetesi genel yayın yönetmeni Hrant Dink tarafından kaleme alınan 'Sabiha Hatun'un sırrı' başlıklı Atatürk'ün manevi kızı merhum Sabiha Gökçen'in Ermeni asıllı olduğu iddiası haberi ve 'Ermeni kimliği üzerine' başlıklı yazı dizisi kamuoyunda hassasiyet uyandırmış, 26.2.2004 günü Ülkü Ocakları İstanbul İl Başkanı Levent Temiz 'Bundan sonra Hrant Dink hedefimizdir, Türk milletinin hedef tahtasındadır' şeklinde basına acıklamada bulunmuş, ayrıca Agos gazetesinin telefonlarını arayan kimliği meçhul kişilerce Hrant Dink'e yönelik ölüm tehdidinde bulunulduğu öğrenilmiştir.
Agos gazetesi ve Hrant Dink'e yönelik herhangi bir müessif olayın meydana gelmemesi için yukarıdaki adresi yazılı gazete bürosu ve Hrant Dink'in ikamet ettiği Bakırköy'deki ev adresinin çevresinde gerekli güvenlik tedbirlerinin aldırılmasını rica ederim. İmza Hakan Aydın Türkeli. 2. Sınış Emniyet Müdürü Emniyet Müdür Yardımcısı"
Şener soruyor
Nedim Şener, İstihbarat Şube Müdürü Ali Şuat Yılmazer ile Terörle Mücadele Şube Müdürü Selim Kutkan'ı yalanlayan belgeyle ilişkili olarak kitabında, "Bu polislere sormak gerekiyor, hadi bu belgeyi göremediniz, Agos gazetesinin önüne kadar gelen ve 'Bir gece ansızın gelebiliriz' diyerek Dink'i tehdit edenleri hiç mi görmediniz? Yargılandığı mahkemelerdeki linç girişimlerinde ve polis otosuyla binadan cıkarıldığından hiç mi haberiniz olmadı? Yargılandığı mahkemelerdeki linç girişimlerinde ve polis otosuyla binadan cıkarıldığından hiç mi haberiniz olmadı?.. Hadi bunu bir kenara bırakalım. Ya Trabzon İstihbarat Şubesi'nin hazırladığı raporlara ne diyeceğiz. Yasin Hayal'in Hrant Dink'e yönelik ses getirici eylem yapacağına dair İstanbul Emniyet İstihbarat'a yazdığı yazı ile "Yasin Hayal'in ne pahasına olursa olsun Dink'i öldürecek" şeklide bilgi içeren 15 Şubat 2006 tarihli İstihbarat Dairesi C Şube'ye gönderilen F4 raporunu da görmediniz mi?" diye soruyor. (EÖ)