Fransa'da dün yapılan belediye seçimleri 1. turu ''sağın zaferi'', ''aşırı sağın önemli bir sıçrama yapması'' ve ''solun ciddi bir gerileme göstermesi'' ile sonuçlandı.
İki kutuplu politik sistemin çözülmeye ve yerini sağ, sol ve aşırı sağ olmak üzere, üç partili bir yapıya bırakmaya başladığı da söylenebilir.
Henüz net sonuçlar açıklanmadı. Seçimlerin ikinci turu 31 Mart pazar günü yapılacak.
Düşük katılım
Seçimlere katılma oranı çok düşük oldu. Seçmenin yüzde 36’ya yakını sandık başına gitmedi. Bu belediye seçimleri için bir rekor. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından yapılan ilk ara seçimlerde, iktidar partisinin darbe alması ve oy kaybetmesi alışılmış ve çok görülen bir durum.
Ama Sosyalist Cumhurbaşkanı François Hollande’ın iktidara gelişinden iki yıl sonra, ekonomik krizin gölgesinde yapılan bu seçimlerde Sosyalistler beklediklerinden daha ağır bir darbe aldılar. Orta büyüklükteki bir çok kenti kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya.
Seçmen hükümete olan tepkisini genel olarak sandık başına gitmeyerek gösterirken, bazı bölgelerde daha yoğun bir katılımla aşırı sağın, Ulusal Cephe’nin anti-sistem söylemine destek verdi.
Üçüncü siyasi güç
Ulusal Cephe, kazanmayı hedeflediği tüm kentlerde, hem de büyük farkla birini parti oldu. Hatta, eski madenci kenti Pas-de-Calais’de belediye başkanlığını daha birinci turun sonunda Sosyalistlerin elinden aldı.
Ayrıca güneyde bir çok kentte ikinci parti olarak Sosyalist Parti’ni önüne geçti. Aşırı sağ, nüfusu 30 binin üstünde 119 ilde ikinci tura katılabilecek.
Ulusal Cephe Başkanı Marine Le Pen, seçimlerden önce öngördüğü, 1000 meclis üyesi seçtirme hedefine şimdiden ulaşmış durumda. Ama Ulusal Cephe’nin aynı başarıyı belediye başkanlığını kazanma konusunda gösterebilmesi biraz daha zor. İki turlu sistem içinde, oyların yüzde 50’sini almaları çok kolay değil.
Bu durum Ulusal Cephe’nin üçüncü, bağımsız siyasi bir güç olarak siyasi arenada yer almasını engellemeyecek. Ulusal Cephe, önümüzdeki süreçte her türlü siyasi tartışmada, klasik sağ üzerinde baskı oluşturarak belirleyici, kilit bir rol oynayabilecek.
Sol ''Sağ'' lehine çekiliyor
Seçim sonuçlarının açıklanmaya başlamasının hemen ardından, genel olarak sol, üçüncü sıraya düştüğü ve aşırı sağın adayının kazanma olasılığı olan her yerde, ''Cumhuriyetçi Cephe'' geleneğine uyarak sağın lehine adayını çekeceğini açıkladı.
Bu kararın pratikte ne kadar uygulanacağı belirsiz. Çünkü böyle bir karar, önümüzdeki altı yıl için, solun sözkonusu illerde tüm meclis üyeliklerinden mahrum kalması anlamına geliyor.
Sağ ise, ''Cumhuriyetçi Cephe'' fikrine çok sıcak bakmıyor. Son seçimlerde teorileştirdikleri ''ne o, ne öteki'' diye tanımlayabileceğimiz, ''Ne Ulusal Cephe, ne Sosyalistler'' tavrında israr ediyor.
Ulusal Cephe ise bu tartışmalara ''Çıkar Cephesi'' oluşturuluyor söylemiyle yanıt veriyor.
Paris’te sağ aday önde
Paris’te sağın adayı Nathalie Kosciusko-Morizet (% 35,2) sosyalistlerin adayı Anne Hidalgo (% 34) önünde görünüyor. Ama Nathalie Kosciusko-Morizet’in ikinci turda seçimi kazanması hayli zor.
Yeşillerin yüzde 10’luk oyu ve 20 seçim bölgesine bölünmüş Paris’te seçim sistemi Sosyalist adayın lehine işliyor. Sosyalistler büyük bir olasılıkla Paris’i elde tutmayı başarabilecekler.
Lille’de de Sosyalistlerin önemli isimlerinden Martine Aubry’nin seçimi kazanmasına kesin gözüyle bakılıyor. Marsilya’da ise, sağ ve aşırı sağ büyük farkla önde. (MSŞ/BA)