İstanbul Feminist Kolektif, bu yıl yeni yıl kartlarını canlarına kast eden erkekleri kendilerini savunmak için öldüren cezaevindeki kadınlara gönderdi.
“Yeni yıla girerken erkek şiddetine direnen kadınlara selam olsun!” diyen kartlar, İstanbul’dan Isparta’ya, Konya’dan Antep’e birçok kadın cezaevine gitti.
Kolektif, “Kadınların bu cinayetleri, katil erkekler gibi keyfinden değil, erkek egemen sistemden aldıkları güçle değil, sadece kendilerini ve çocuklarını kurtarmak için işlediklerini biliyoruz” dedi.
N.Y. (26) uzun süredir tecavüzüne uğradığı erkeği av tüfeğiyle öldürdükten sonra kestiği kafasını “Arkamdan konuşmayın. Namusumla oynamayın. İşte namusumla oynayanın kellesi" diyerek köy meydanına atmıştı. Hamileyken sığınmaevinde kalan, uzaklaştırma kararı çıkartan Y.K. (25), kocasını 1 yaşındaki bebeklerini de dövmeye başlayınca bıçaklayarak öldürmüştü. T.G. (27) şiddet gördüğü ve kendisine tecavüz eden kocasını uyurken tabancayla öldürmüş ve kocasının ailesinin evine gidip cinayeti itiraf etmişti. 15 yaşındayken tecavüzcüsüyle evlendirilen A.E. (34), sürekli şiddet gördüğü kocasını boğarak öldürmüş ve polisi arayarak teslim olmuştu. Z.A. (51), B.A. (37), G.Ş. (21), S.G. (28), S.Ö., A.Ç. (36), M.K. adlı kadınlar sistematik olarak şiddet gördükleri erkekleri; N.K. (34), S.K. (36), S.B. (28), S.Y. (37) adlı kadınlar sürekli tacize/tecavüze maruz kaldıkları erkekleri öldürmüştü. |
"Kadınlar yalnız değil"
İstanbul Feminist Kolektif’in basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Kadın cinayetleri arttı mı artmadı mı, bunun sebepleri nelerdir gibi konulara dair tartışmalar sürerken bizim somut olarak gördüğümüz, duyduğumuz ve yaşadığımız bir gerçek var: Kadınlar erkek şiddetine karşı gün geçtikçe daha büyük bir mücadeleyle karşılık veriyor. Kadınlar baba baskısına, abi hakaretine, koca dayağına, devlet şiddetine itiraz ediyor, direniyor! Kadınlar canı pahasına şiddetten uzaklaşmak için her yolu zorluyor, mücadele ediyor, ölümü göze alarak boşanıyor.
“Selamlarımızı içeren kartlarımızı Konya'ya, Zonguldak'a, Şırnak'a, İstanbul'a, Bolu'ya, Antalya'ya, Isparta'ya, Kocaeli'ne, Adana'ya gönderiyoruz. Selamlarımızı, kendisine yıllarca şiddet uygulayan, tecavüz eden, işkence eden kocasını, eski kocasını öldüren Saniye'ye, Zeynep'e, Seza'ya, Selma'ya, Süreyya'ya gönderiyoruz. Dayanışma dileklerimizi, kendisine cinsel saldırıda bulunan sevgilisinin babasını öldüren Ayşe'ye, kendisini döven, tecavüz eden ve tehditleri yüzünden başka bir ile taşınmak zorunda kaldığı eski sevgilisini öldüren Selma'ya, sürekli saldırısına maruz kaldığı tecavüzcüyü öldüren Nevin'e gönderiyoruz. Kendisine yıllarca şiddet uygulayan, hamileyken hakkında koruma kararı çıkardığı, bebeği doğunca onu da döven kocasını öldüren Yasemin'e, 12 yaşındaki kızına cinsel istismarda bulunan kocasını öldüren Derya'ya gönderiyoruz.
“Erkek şiddetine karşı isyan eden, canı pahasına bu şiddete direnen kadınların mücadelesi bizlere ilham veriyor. Canını, hayatını savunduğu bu direnişte erkekler gibi ceza indirimi peşine düşmeyen ve erkek yargının kadın katillerine uyguladığı bu indirimlerden nasiplendirilmeyen kadınların yalnız olmadığını herkese duyurmak istiyoruz. Kimi zaman davalarını takip ederek, kimi zaman direnişlerini mücadelemize katarak birlikte güçleniyoruz.” (ÇT)