Dört eski bakanla ilgili yolsuzluk iddialarını soruşturmak için kurulan komisyonda dün eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar vekillerin sorularını cevapladı. Bugün de eski Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış komisyonda olacak. Bayraktar, usulsüz işlem yapmadığını söyledi.
Gazeteciler giremedi
Komisyonun tam adı şöyle: Ekonomi Eski Bakanı Mehmet Zafer Çağlayan, İçişleri Eski Bakanı Muammer Güler, Avrupa Birliği Eski Bakanı Egemen Bağış ve Çevre ve Şehircilik Eski Bakanı Erdoğan Bayraktar hakkında kurulan (9/8) esas numaralı Meclis komisyonu.
Komisyon toplantısı sırasında jammer’larla telefon dinlemesine karşı önlem alınırken, salonun olduğu tarafa gazetecilerin girmesi yasaklandı.
Toplantının başında komisyon çalışmalarıyla ilgili haberlere mahkeme kararıyla getirilen yayın yasağı tartışma konusu oldu. AKP’li Komisyon Başkanı Hakkı Köylü yasak talebinin kendisinden geldiğini söyledi.
“O anın üzüntüsü”
Cumhuriyet gazetesinden Emine Kaplan’ın haberine göre, Erdoğan Bayraktar soruşturmaya konu olan iddialarla ilgili “yasaya aykırı ve usulsüz bir işlem” yapmadığını savundu.
Bayraktar, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik “Ne yaptıysam Başbakan’ın talimatıyla yaptım, asıl o istifa etsin” sözlerini “o anın üzüntüsüyle” dile getirdiğini söyledi: “O anki üzüntüyle öyle söyledim. Öyle demek istemedim. Biz başbakana usulsüz bir işlem sunmayız, başbakan da usulsüz bir işlemi onaylamaz.”
Kendisi ve oğlu Oğuz Bayraktar’ın iş insanı Ali Ağaoğlu ile ilişkileri ve iddiaların sorulması üzerine Bayraktar, “Oğluma, ‘Ali Ağaoğlu pek muteber bir adam değil. Ben uzak durmaya çalışıyorum, sen de uzak dur’ dedim. Ama beni dinlemedi. İşte başına neler geldiğini gördü” dedi.
Bayraktar Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan için de “çok temiz bir adam” dedi.
Bayraktar, toplantı çıkışında gazetecilerin soruları üzerine, “Yayın yasağı konmuş. Yayın yasağı konmasaydı daha iyiydi” değerlendirmesini yaptı.
CHP’den “17 Aralık” talebi
CHP’li üyeler, komisyona yazılı olarak başvurarak bilgi vermek istediklerini bildiren 17Aralık operasyonunda görev alan Emniyet mensupları Yasin Topçu, Nazmi Ardıç ve Yakup Saygılı’nın da aralarında bulunduğu 10 kişinin daha tanık olarak dinlenmesini talep etti.
Emniyet müdürlerinin halen Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunduğunu belirten CHP’li üyeler, alt komisyon kurularak cezaevine gidilmesi ve polislerle görüşülmesini istedi. Ancak Köylü, bu konuda bir değerlendirmede bulunmadı.
“Kaç dedi ama kaçmadım”
Erdoğan Bayraktar’ın danışmanı Sadık Soylu da komisyondaydı. Soylu, Bayraktar’ın 17 Aralık operasyonunun yapıldığı sabah kendisini arayarak “Sadık kaç, polis gelecek, seni de bir vesileyle alacaklar” dediğini, ancak kendisinin kaçmadığını belirtti.
Bayraktar’ın “kaç” demesinin doğal olduğunu söyleyen Soylu, “Erdoğan Bey benim babam gibidir, 20 sene beraber çalışmışım” dedi. Soylu, şu bilgileri verdi:
Zorlu Center
“Benim o konuyla ilgili bilgim yok. (İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Ahmet Ayyıldız’ı arayarak ‘Zorlu’nun işi tamam mı, şimdi açılış yapacak mı?’ diye sorduğunun anımsatılması üzerine) Bizim telefonlarımız dinlenmiş, fakat işlerine gelen kısmı bize sorulmuş. Ben Bakan Bey’in aslen basınla ilgili kısmıyla ilgileniyordum ve Emlak Konut’ta çalıştığım için Emlak Konut’la ilgili kısmını bilirim biraz. Milliyet Gazetesi’nden beni aradılar ‘Zorlu açıldı mı açılmadı mı?’ diye. Ben de cevaben Ahmet Bey’i aradım, açıldı mı açılmadı mı diye sordum. Ahmet Bey de detayına girdi. Ama işin diğer kısmını bilmiyorum.”
“Zorlu Center’ın inşaatının bizim bakanlıkla ilgisi zaten yok. Onun ruhsatı falan bakanlıktan verilmedi, benim bildiğim İstanbul Belediyesi tarafından verilmiştir zannediyorum.”
Çete iddiası
Soylu “Neyle suçlandınız” sorusuna da şu yanıtı verdi:
“Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na, İstanbul Belediyesi’ne müracaat ettiler veya ilgili belediyelere müracaat ettiler iş adamları veya müteahhitler, bilgili belediyeler de üç ay içerisinde ruhsatı verilmeyen yerlerin... Daha sonra o ilgili kişiler bakanlığa müracaat edip onların işini hallettiğimize dair, bir ekip oluşturduğumuza dair bir hayal ürünü ortaya koydular. Çete olan bir ekibin üyesi isnadında bulundular.” (AS)