bianet olarak Adalet ve Kalkınma Partili (AKP) dört eski bakan hakkında rüşvet iddiasıyla Meclis’te kurulan Soruşturma Komisyonu’yla ilgili getirilen yayın yasağını tanımıyor ve uymuyoruz. Basın ve ifade özgürlüğünü ihlal eden bu kararı yargıya taşıyoruz.
Cumhuriyet Gazetesi’nin bugün “Reddediyoruz” başlığıyla bu yayın yasağına uymayacağını duyurmasının ardından değişik medya kuruluşları ve basın meslek örgütleri de yasağın meşru olmadığını ve yasağa uymayacaklarını açıkladılar.
bianet olarak Meclis Soruşturma Komisyonu haberlerini yapmaya, yaymaya devam edeceğiz.
Çünkü;
* Gazetecilerin işi haber vermektir.
* Yayın yasağı sansürdür.
* Yayın yasağı insanların haber alma ve gerçeği öğrenme haklarının çiğnenmesidir.
* Yasak nedeniyle haber kaynaklarından mahrum kalan gazeteciler doğru haber vermekte güçlük çeker.
Ne olmuştu?
Yayın yasağı Ankara 7. Sulh Ceza Hakimliği, eski bakanlar Zafer Çağlayan, Muammer Güler, Egemen Bağış ve Erdoğan Bayraktar hakkında rüşvet aldıkları iddiasıyla kurulan Soruşturma Komisyonu’na ilişkin haberlerle ilgili TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in başvurusuyla getirildi.
Cemil Çiçek’in, 21 Kasım’da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği yazıda, komisyonun yürüttüğü soruşturmanın gizli olduğu, soruşturmayla ilgili basın ve yayın organlarınca Anayasa’nın 38, TBMM İçtüzüğü’nün 110, Ceza Muhakemesi Yasası’nın 157. maddelerinde düzenlenen“ soruşturmanın gizliliğini ihlal edici ve masumiyet karinesini zedeler şekilde yayınlar yapıldığı” belirtildi.
2014'teki yayın yasakları
Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun 3 Temmuz 2014 günü Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın yanıtlaması için verdiği soru önergesinde yayın yasaklarını sormuştu. Gelen yanıtta 1 Ocak 2010-19 Haziran 2014 tarihleri arasında mahkemelerce verilen ve Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun web sitesinden duyurulan yayın yasağı kararlarının toplam sayısının 149 olduğu açıklandı. Yayın yasağı kararlarının büyük bölümü boşanma, cinayet, çocuk istismarı gibi davalara dayanıyor.
149 yayın yasağı kararı arasında tüm kamuoyunu ilgilendiren dava ve soruşturmalar için alınmış olanları da var. Sadece 2014’te hakkında yayın yasağı çıkarılan “siyasi” vakalar şunlar:
* 17 Aralık soruşturması,
* 25 Aralık soruşturması,
* Dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, MİT müsteşarı Hakan Fidan, Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler ve Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu’nun Suriye’ye olası bir müdahaleyle ilgili toplantılarının medyaya yayılan ses kayıtlarına ilişkin soruşturma,
* Adana-Ceyhan yolunda MİT’e ait olduğu iddia edilen TIR’lara Jandarma baskınına ilişkin soruşturma (Bu soruşturmayla ilgili TMK 10 ile görevli Adana 2 Nolu Hakimliği’nin kararı haricinde Ankara Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi’nin de yayın yasağı kararı bulunuyor),
* Erdoğan'ın Keçiören'deki konutu ile Çankaya'daki resmi konutunda bulunan dinleme cihazlarına ilişkin soruşturma
* Musul Başkonsolosluğu baskınına ilişkin soruşturma.
İki yayın yasağı kaldırıldı
2014’ten önceyse Reyhanlı’daki bombalı saldırıya, Roboski Katliamı’na, Deniz Feneri davasına, şike davasına, Ergenekon soruşturmasına, Engin Çeber'in işkenceyle öldürülmesine ilişkin soruşturmaya, ölüm oruçları ve F tipi cezaevleriyle ilgili haberlere, Hakkari Dağlıca'da sekiz askerin alıkonulmasıyla ilgili haberlere yayın yasağı getirilmişti.
Bunlardan sadece Reyhanlı ile ölüm oruçlarıyla ilgili haberlerin yayın yasağının kalktığı kamuoyuyla paylaşıldı. (HK)