Bugün (3 Aralık 2011) Türkiye'nin 40 ilinde uzun tutuklamaları ve toptan gözaltıları protesto etmek için eylemler düzenlendi.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Türk Tabipleri Birliği (TTB), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'nun (KESK) çağrısıyla düzenlenen eylemlerin İstanbul ayağına katılım yüksekti.
KESK Genel Başkanı Lami Özgen'in de içinde bulunduğu 25 KESK üyesine "terör örgütüne üye olmaktan" altışar yıl üçer ay hapis cezası verilmesi sonrasında kararlaştırılan yürüyüş Taksim Tramway durağında başladı ve Galatasaray'da Lami Özgen'in okuduğu basın açıklamasıyla son buldu.
CHP ve BDP aynı talepleri dile getirdi
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), Emek Partisi (EMEP), Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Türkiye Komünist Partisi (TKP), Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP), Sıra Kimde İnsiyatifi gibi birçok örgütün destek verdiği eyleme, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl yönetimi, CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak da katıldı.
Eylemde dört talep dile getirildi.
* Özel Yetkili Mahkemeler kaldırılsın.
* Terörle Mücadele Kanunu (TMK) kaldırılsın.
* Gözaltı ve tutuklamalara son verilsin.
* Tutuklananlar serbest bırakılsın.
"Türkiye açık cezaevine dönüştü"
Galatasaray'a yürüyüş sırasında kısa bir oturma eylemi de yapan yaklaşık iki bin kişilik grup, Büşra Ersanlı, Ragıp Zarakolu, Ahmet Şık, Nedim Şener, Mustafa Balbay, Mustafa Avcı, KESK'li tutsaklar, ve Kürt tutsakları andı. Teker teker isimleri okunan tutuklular için "Burada" diye bağırıldı.
Basın açıklamasını KESK Genel Başkanı Labi Özgen okudu.
Özgen, Türkiye'nin açık bir cezaevine dönüştüğünü söyledi ve uzun tutuklulukların, keyfi gözaltıların ve toplumda giderek yayılan korkunun sorumlusunun Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarı olduğunu ifade etti.
Ortak basın açıklamasının önemli noktaları şöyleydi:
*Seçilmişler, Nedim Şener ve Ahmet Şık gibi muhalif gazeteciler, üniversite hocaları, öğrenciler, siyasi parti temsilcileri, demokratik kitle örgütü temsilcileri, AKP'li olmayan belediyeler herkes AKP'nin hedef tahtasında.
*Tutukluluk cezaya dönüştürüldü. AKP, hem tutukluyor hem de savunma hakkından yoksun bırakıyor.
*AKP'nin operasyonlarına meşruiyet kazandırmak için ortaya çıkardığı yeni öcü Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) oldu. Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümünü isteyen herkes KCK'lıdır iddiasıyla tutuklanma tehlikesi altında. Bunun en son örnekleri Prof. Dr. Büşra Ersanlı, yayıncı Ragıp Zarakolu ve Deniz Zarakolu, KESK eski Genel Sekreteri Mustafa Avcı'dır.
*Özel yetkili hakim ve savcılar özel konumlar elde etmek adına hukuku çiğniyor. Özel Yetkili Mahkemeler kaldırılmalı. Toplu tutuklamalara son verilmeli. (IC)