Emine Bozkurt'tan Başbakan'a çağrı
En son 1 Şubat Salı günü Avrupa Parlamentosu (AP) Cinsiyet Eşitliği ve Kadın Hakları Komisyonu'ndan on kişilik bir grup, üç günlüğüne Türkiye'ye geldi. Komisyon üyeleri, evvela Ankara'yı, ardından İstanbul'u ziyaret etmişler. Bu komisyonun raportörü ise Hollandalı ama adından da anlaşılacağı üzere aslen Türk olan Emine Bozkurt. Bozkurt aynı zamanda Hollanda Avrupa Sosyalistleri Grubu Milletvekili.
Emine Bozkurt, Ankara görüşmeleri sırasında Başbakan Recep Tayip Erdoğan ve Devlet Bakanı Güldal Akşit'i ziyaret etmiş. Başbakan Tayip Erdoğan'la görüşmesinde, Erdoğan'a bir öneride bulunmuş. Demiş ki, "Siz eski bir futbolcu olarak bir futbol maçı yapıp kadınlara yönelik şiddete karşı çıktığınızı gösterin". Nasıl, iyi sıkıştırmış Başbakanı değil mi? Bu öneri bana da sıcak geldi. Çünkü bilindiği üzere futbolun asıl izleyicileri erkekler ve kadınlara şiddet uygulayanlar da aynı erkekler.
Gelin görün ki, Tayip Erdoğan bu öneriye sıcak bakmamış. Emine Bozkurt bakmış başbakan maçı yapacak gibi görünmüyor, aynı öneriyi Türkiye'deki futbolculara da yapmış: "Biz AP olarak futbol maçı düzenleyemeyiz. Türkiye'deki futbolculara sesleniyorum, Başbakan'ı davet etsinler ve kadına yönelik şiddete karşı bir futbol maçı düzenlesinler. Bu, çok büyük ve önemli bir mesaj olabilir" demiş (Posta, 3 Şubat 2005).
Yeşil sahalar kadına yönelik şiddeti protesto eylemlerine yabancı değil. Futbolcular bir maçta daha kadına yönelik şiddeti protesto edebilir ancak, Başbakanı da yanlarına alıp aynı gerekçe için top peşinde koşturabilirler mi, bundan emin değilim. Zira Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümetinin kadınlara yönelik tavrı, yani cinsiyetçiliği gizlenemez boyutlarda.
Kürtaj ve namus cinayetlerine dair resmi yaklaşım; kadınlardan sorumlu -daha Türkçe konuşursak sorumsuz- bir devlet bakanı (hem de kadın), sevgilileri hesap edilemeyen milletvekilleri, imam nikâhlı milletvekilleri vs... cinsiyetçiliğin alenen gözler önüne serildiği çarpıcı örneklerden sadece birkaçı.
TBMM'ye kota önerisi
Aynı görüşmede Emine Bozkurt, Tayip Erdoğan'a, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) kadın milletvekili sayısının artırılması için kota konulması gerektiğini de söylemiş. İsteyenin bir yüzü kara misali. Fakat Erdoğan bu öneriye de sıcak bakmamış. Burası da vermeyenin iki yüzü kara bölümü. AP Cinsiyet Eşitliği ve Kadın Hakları Komisyonu üyeleri n'apsın şimdi? Başbakan nuh diyor peygamber demiyor. Yapacak bir şey yok. Tutacak tutanağını, iletecek AP'ye, AP de sıkıştıracak Başbakanı.
Başbakan da diyecek ki, sizin de şuyunuz şöyle, buyunuz böyle, enseniz benimkinden kalın. Dolacak ortalık kadın kurtarıcı erkeklerle. Avrupa'yı da, Türkiye'yi de yöneten erkekler karşılıklı "medenice", Avrupalıca sataşacaklar bir zaman kadınları bahane ederek, sonra minareye kılıfı uyduracaklar. Bu alicengiz oyununda kadınların da göğsü kabaracak...
Atatürk'ten sonra Başbakan Erdoğan kadınlara "haklarını vermiş" bir lider olacak böylece, salına salına dolanaraktan memlekette. Böylece kadın düşmanları kadın seviciler olarak sıfatlanacaklar.
Ve biz feministler, yani kadın kurtuluşuna inanan savaşçılar, çabalayacağız her zamanki gibi, bu mücadelenin esas özneleri olan bizleri inkâr eden kadın düşmanlarını teşhir etmek ve onları doğru yola getirmek için.
"Kadınları sadece kadınların kendi öz örgütlenmesi kurtarır"ı şimdi her zamankinden daha güçlü savunacağız. Aksi durumda, yeterince açık değil mi, bu süreçte erkeklerin payına AB'nin yolları, kadınlara evin dört duvarının düşeceği. (GA/BB)